İSTANBUL (A.A) - Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Fransa'da Cumhurbaşkanı seçilen Hollande'ın zaten seçim kampanyası boyunca Türkiye aleyhinde çok ciddi bir söz kullanmadığını, Türkiye ile ilgili hassasiyetlere dikkat ettiğini belirterek, "Biz de sayın Hollande ile Türk-Fransız ilişkilerinde ve Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinde yeni bir dönemin yaşanabileceğini ümit ediyoruz" dedi.
Bakan Bağış, Brüksel'e hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, Brüksel'de hükümet yetkilileri ve sivil toplum kuruluşlarıyla görüşmeler yapacağını belirterek, "Belçika, Avrupa Birliği'nin başkenti Brüksel ile aynı başkenti paylaşıyor. Belçika, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik sürecine, geçmişte destek veren ülkelerden biri. Belçika'da seçimlerden sonra bir hükümet krizi yaşandı. Yaklaşık 500 gün Belçika hükümetsizdi, geçici bir hükümetle yönetildi. Şimdi yeni kurulan hükümetteki Dışişleri Bakanı ve Avrupa Birliği konularına bakan, başbakan yardımcısıyla görüşme imkanımız olacak" diye konuştu.
Bir gazetecinin, Fransa'daki seçimlere ilişkin sorusu üzerine de Bağış, şunları söyledi:
"Sayın Sarkozy bile kazansaydı, Türkiye'ye tavrı değişirdi. Sarkozy'nin seçim öncesi Türkiye'ye karşı soğuk tavırları, Fransa'nın ulusal çıkarlarına zarar verecek tavırlardır. Bunun en açık örneği Fransız firmalarının Türkiye'de aldığı işlerdeki yaşanan aksaklıklar. Türk firmalarının Fransız firmalarıyla ortaklık yapmama yönündeki tercihleri, Fransız ekonomisine zarar vermeye başlamıştı. Sayın Sarkozy eğer kazansaydı Fransa'nın ulusal çıkarları, Fransa iş dünyasının baskıları, Fransız toplumunun beklentileri kendisinin Türkiye ile ilişkilerinin düzeltmesine yol açacaktı. Hollande, zaten seçim kampanyası boyunca Türkiye aleyhinde çok ciddi bir söz kullanmadı. Türkiye ile ilgili hassasiyetlere dikkat etti. Hemen seçimin ardından sayın Başbakanımız'la yaptığı telefon görüşmesinde, dün Cumhurbaşkanımız'la Chicago'da gerçekleştirdikleri yüz yüze görüşmede, yeni bir sayfa açmaya çok hevesli olduğunu ortaya koydu. Biz Fransa ile 1400'lü yıllardan beri ilişkilerimiz devam ettiği bilinciyle ilişkilerin daha da iyiye doğru gitmesi arzusundayız.
Biz de sayın Hollande ile Türk-Fransız ilişkilerinde ve Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinde yeni bir dönemin yaşanabileceğini ümit ediyoruz. Umut ederim ki Hollande, kendi ülkesinin ve onu başkanlığa seçen Fransız halkının çıkarlarını gözetir. Ve Türkiye gibi 75 milyonluk bir pazarın Türkiye gibi dünyanın dörtte birine ulaşabilecek bir geçiş noktasının kıymetini bilir. Türkiye ile olumsuz ilişkiler kurmak Hollande'ın da işine gelmez, Fransız kamuoyunun da işine gelmez, Fransa'nın ulusal çıkarlarına büyük zarar verir."
İş adamlarına yeşil pasaport verilmesiyle ilgili bir soruya da Bağış, önceden bu konuda ilgili bakanlıklarla çalıştıklarını belirterek, "Eğer sayın Başbakanımız'ın Gümrük ve Ticaret Bakanımız sayın Hayati Yazıcı'ya böyle bir talimatı olduysa, biz bunun üzerine tekrar bir çalışma başlatırız. Bu aşamada yorum yapmak istemiyorum. Bunu artılarıyla eksileriyle bir değerlendirelim, ondan sonra sizlere bu konuda yorum yapalım" şeklinde cevap verdi.
-Avrupa Birliği'ndeki ekonomik kriz-
"Avrupa Birliği'ndeki bu ekonomik kriz, özellikle de Yunanistan'ın çıkarılması gündemde -ki kendisi de çıkmak istiyor- İspanya ve İtalya'da da ciddi ekonomik sıkıntılar var. Sizce bu birliğin geleceğini olumsuz yönde etkiler mi-" şeklindeki soru üzerine Bağış, şunları kaydetti:
"Avrupa Birliği'nin yaşadığı kriz, ekonomik bir krizdir. Avrupa Birliği sadece ekonomik bir birlik değil, sadece siyasi bir birlik de değildir. Avrupa Birliği insanlık tarihinin en kapsamlı barış projesidir. Asırlarca birbirleriyle savaşmış olan sadece 1. ve 2. Dünya Savaşı'nda 80 milyon kişinin öldüğü savaşlara sahne olan Avrupa, Avrupa Birliği sürecinden bir daha kan akıtılmamasını güvence altına almış, barışı yakalamıştır. Ekonomik krizi biz de geçmişte yaşadık. Bu ülkede bir gecede yüzde 8 bin faizlerin yaşandığı dönemler oldu. Çok değil 10 sene önce yaşandı bunlar. Ama bugün Avrupa'nın en hızlı büyüyen ekonomisine sahibiz, en dinamik ekonomisine sahibiz. Demek ki azmedince oluyor, hiçbir kriz sonsuza kadar sürmüyor. Avrupa Birliği bu ekonomik krizle mücadele ederken belki bir takım karar mekanizmalarını değiştirir, bir takım kurallarını değiştirir, ama Avrupa Birliği dağılmaz. Avrupa Birliği'nin krizine rağmen kişi başına düşen geliri hala dünya standartlarının üzerindedir. Kişi başına düşen refahın en yüksek olduğu coğrafya Avrupa Birliği'dir. Kişi başına düşen refahla kastettiğim sadece gelir değil, insan hakları, ifade özgürlüğü, gıdanın hijyen standartlarıyla ilgili hususlar. Bu yüzden krizler geçici, Avrupa Birliği'nin barış projesi olarak devamı kalıcıdır diye düşünüyorum."
Bağış, Avrupa Birliği standartlarını yakalamak için reformlara devam edeceklerini kaydetti.
Bakan Bağış, açıklamasının ardından THY'ye ait bir uçakla Brüksel'e hareket etti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz