LONDRA (İHA) - İngiltere Başbakanı Tony Blair'in Amerika Birleşik Devletleri Başkanı George Bush'la hafta sonunda yaptığı görüşmenin ardından gazetelerin ortak konusu Irak'a düzenlenecek olası harekat ve bölgedeki savaş tehlikesi.
Independent gazetesi yorum yazılarının ilkini bu görüşmeye ayırdı ve "Sayın Bush ve Sayın Blair, hala savaşı haklı gösterecek bir kanıt sunamadı" başlığını attı. Gazete, yorumunu, "Tony Blair, Saddam Hüseyin'le başa çıkma konusunda Başkan Bush'la ortak bir stratejiye sahip olduklarını iddia ediyor" diyen Independent yazısını, "Eğer böyle bir strateji varsa, bu olsa olsa savaşa girmekten endişe duyan halklarıyla başa çıkma stratejisi olabilir" diye sürdürdü.
"İki lider de dikkatli seçilmiş kelimelerle, bir nükleer saldırının 'gerçek' ve 'çok uzak olmadığını' vurguladılar" diye yazan Independent, "Başkan Bush, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun Saddam Hüseyin'in bir nükleer silah üretmesine sadece 6 ay kaldığını söyledi ama kurumun böyle bir açıklaması yok" dedi.
Eğer Saddam Hüseyin'in nükleer silahlar elde ettiği doğruysa, Irak'a bir asker3 operasyon düzenlenmesi için verilecek desteğin büyük olacağını belirten gazete, "Ancak bunu doğrulayacak hiçbir kanıt yok. Ve, ne Başkan Bush'un Birleşmiş Milletler'de yapacağı konuşma ne de Tony Blair'in ne zaman açıklanacağı belli olmayan 'dosyasında' bildiklerimizden farklı bir şey ortaya çıkacak" diye yorum yaptı.
Saddam Hüseyin'in geçmişte kimyasal ve biyolojik silahları olduğu ve nükleer silahlara ulaşmaya çalıştığını aktaran gazete, bunun tekrarlanmaması için uluslararası işbirliğine ihtiyaç duyulduğunu ancak Saddam Hüseyin'i durdurmak amacıyla Irak'ı işgal etmenin biraz ileriye gitmek olduğunu kaydetti. 1998'de silah denetçilerinin Irak'tan ayrılmasının ardından Birleşmiş Milletler'in Saddam Hüseyin'e karşı pasif bir tutum izlediğini söyleyen Independent, yorum yazısını, "Her şeye rağmen Başkan Bush'un savaş çağrıları, pekçok ülkeyi Saddam Hüseyin yerine kendisine karşı birleştirdi" diye noktaladı.
GUARDIAN GAZETESİ'NDE CHOMSKY'NİN IRAK'LA İLGİLİ YORUMLARI Guardian gazetesi bugün Amerikalı entellektüel Noam Chomsky'nin Irak ve 11 Eylül saldırılarıyla ilgili bir yazısını yayımladı. "Bataklıklar kurutulursa sivrisineklerden kurtulursunuz" başlıklı yazısında Chomsky, 11 Eylül saldırılarının ardından Amerika Birleşik Devletleri hükümetinin dünyada neler yaptığı ve nasıl algılandığı konusunda bir uyanış yaşandığını söyledi ve bunun gelecekte yaşanabilecek felaketleri önlemek için en akılcı yol olduğunu belirtti.
"Başkan Bush'un söylediği gibi bu saldırıların sebebi olarak 'Bizim özgürlüklerimizden nefret ediyorlar' demek rahatlatıcı olabilir ancak dünyanın geri kalanı olanlardan farklı dersler çıkarıyor" diyen Chomsky, "Bizden neden nefret ediyorlar?" sorusunu bundan 44 yıl önce Başkan Eisenhower'ın da Arap dünyasındaki durumla ilgili sorduğunu kaydetti.
Amerikalı yazar, "Bu sorunun yanıtını Eisenhower'ın Ulusal Güvenlik Konseyi verdi: Amerika Birleşik Devletleri yozlaşmış baskıcı hükümetlere destek veriyor ve siyasi-ekonomik gelişimi engelliyor. Çünkü bölgedeki petrol kaynaklarını kontrol etmek istiyor" dedi.
Noam Chomsky, "Unutmamalıyız ki, dünyanın büyük bir bölümü Washington yönetimini 'terörist bir rejim' olarak görüyor" diye yazdı ve ekledi:
"Amerika Birleşik Devletleri yakın zamanda, Kolombiya, Nikaragua, Panama, Sudan ve Türkiye'de kendi terör tanımına uygun operasyonlar düzenledi ya da destekledi. Elbette bu sadece karşı taraf yaparsa 'terör' olarak tanımlanıyor".
"Washington'un Irak'a saldırmak için gösterdiği sebepler, 1998 yılında Halepçe'de Kürtlere zehirli gazla saldıran Saddam Hüseyin'i bir müttefik ve ticaret ortağı olarak gösteren baba Bush'un gerekçelerinden bile daha az inandırıcı. Katil Saddam o zaman şimdi olduğundan daha tehlikeliydi" diyen Chomsky, yazısını, "Bataklıklar ortaya çıkarmaya devam edersek, saldırı gücü yüksek sivrisinekler de eksik olmaz" diye noktaladı.
DİE WEST GAZETESİNDEN IRAK'A MÜDAHALEYE DESTEK Almanya'da yayımlanan Die Welt ise Amerika'nın Irak'a asker3 müdahalesine destek verdi. Başbakan Gerhard Schroeder'in aldığı tavıra öfkeli olan gazete, bunun Almanya-Amerika Birleşik Devletleri ilişkilerini olumsuz etkileyeceğini yazdı.
"Başbakanın ve onun destekçilerinin, 50 yıllık Alman-Amerikan işbirliğini bir kalemde silip atan duyarsızlığı inanılır gibi değil" diyen Die Welt, öfkesini "Gerhard Schroeder'e teşekkürler. Tek başımıza durup tüm dünyaya barışın ne demek olduğunu anlatıyoruz" diye gösterdi ve, "Bizim dışımızda bunu yapan tek kişi Saddam Hüseyin" dedi.
BERLİNER ZEİTUNG GAZETESİNİN HEDEFİ FRANSA Bir başka Alman gazetesi Berliner Zeitung'un hedefi ise Fransa. Gazete, Irak konusunda Fransa'yı kendi çıkarlarını kollamakla suçladı. Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere liderlerinin düzenledikleri zirveyi Fransa ve Almanya liderlerininkine benzeten gazete, "İki zirvede de birlik ve beraberlik gösterildi. Ancak Bush ve Blair gerçekten fikir birliği içindeler, Schroeder ve Chirac içinse aynı şey söylenemez" dedi.
Fransa'nın, Almanya'nın dış politikadaki etkisini kullanarak, kendi varlığını güçlendirmeye çalıştığını belirten Berliner Zeitung, "Fransa için savaş olup olmayacağı değil, kendisinin ne kadar söz sahibi olacağı önemli" yorumunu yaptı. Muhtemel Irak operasyonu dışında Almanya'da gündemde olan diğer önemli konu ise 22 Eylül'de yapılacak genel seçimler.
DAİLY TELEGRAPH, ALMANYA'DAKİ SEÇİM YARIŞINI İŞLEDİ İngiltere'de yayımlanan Daily Telegraph gazetesi, "Televizyon düellosu, seçimlerin sonucunu belirleyebilir" başlığıyla, Almanya'da iki başbakanlık rakibi, Gerhard Schroeder ve Edmund Stoiber arasından sonuncusu dün akşam yapılan televizyon tartışmasını aktardı. "Kılıçlarını çeken iki lider, 18 milyon kararsız seçmenin oyunu almaya çalışıyor" diyen Daily Telegraph, kamuoyu yoklamalarında burun buruna giden iki liderin bu tartışmanın seçimin sonucunu belirleyebileceğini bildiklerini yazdı.
Times gazetesi ise "Stoiber şüpheli yabancıların sınırdışı edilmesini istiyor" başlığıyla verdiği haberde, dün geceki televizyon tartışmasında terörle mücadelenin başlıca gündem maddesi olduğunu aktardı.
Evinde büyük miktarda patlayıcı maddeyle yakalanan Türk genci konusuna da değinen gazete, "Almanlarla sakin ancak kolayca tetiklenebilen ilişkilere sahip olan Türkler şimdi şüpheli konumuna düşmekten endişeliler" yorumunu yaptı.