Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Kongresi Leyla Güven'i ziyarette ısrarlı

İzmir Büyükşehir Belediyesi davetiyle İzmir'de toplanan Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Başkanı Keith...

İzmir Büyükşehir Belediyesi davetiyle İzmir'de toplanan Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Başkanı Keith Whitmore, red cevabı almalarına rağmen cezaevinde bulunan Leyla Güven'i ziyaret konusunda ısrarlı olduklarını söyledi. Whitmore, kongre üyesi olan Güneydoğu'da Viranşehir Belediye Başkanı Leyla Güven'in cezaevinde olmasının demokratik süreç açısından alarm verici bir durum olduğunu savundu.
İzmir'de gerçekleştirilen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi sona erdi. Kongre Başkanı Keith Whitmore ve Avrupa Konseyi İzleme Komisyonu Başkanı Lars Molin, kongrenin ardından bir değerlendirme toplantısı yaptı.
Whitmore, Türkiye'nin konsey dönem başkanlığının son bulduğunu ve bu görevin Ukrayna'ya geçtiğini hatırlatarak, “Konseyin en başarılı başkanlığının Türkiye döneminde olduğunu söyleyebilirim. Türkiye, bu konuda kendisiyle gurur duyabilir.” dedi.

Reklam
Reklam

Konuşmasında, kongre üyesi de olan Viranşehir Belediyesi'nin Belediye Başkanı Leyla Güven'le ilgili değerlendirmelerde de bulunan Whitmore, seçilmiş bir başkan olan Güven'in, uzun süredir cezaevinde olduğunu söyledi. Leyla Güven'in durumunun kendileri açısından endişe kaynağı olduğunu ifade eden Whitmore, konunun Türkiye İzleme Raporu'nda da gündeme geldiğini hatırlattı. Whitmore, "Ben kongre başkanı olarak, genel sekreterimiz Türk yetkili makamlarına çeşitli vesilelerle Leyla Güven'i ziyaret etme isteğimiz yönündeki talebimizi ifade ettik. Ancak bu ricamız TC Adalet Bakanlığı tarafından Leyla Güven'in hukuki statüsü nedeniyle reddedilmiştir. Bu red kararı bize mektup yoluyla Türk daimi temsilciliği kanalıyla bu ay Strasbourg'a bildirilmiştir. Biz Leyla Güven'in durumunu Türk makamları nezdinde gündeme getirdik. Komisyon üyesi Hammarberg de yakın bir dönemde 22 haziran tarihinde, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorb Jugland da basın özgürlüğü konusunda bu hususu yine dile getirmiştir. Sayın Güven’in durumu aslında kendine özgü izole bir durum değildir. Düzinelerce bir çok belediye başkanı ve il genel meclisi üyesi Türkiye’de benzeri suçlamalar sebebiyle cezaevinde bulunmaktadır. Elbette ki bizim niyetimiz Türkiye’nin yargı prosedürlerine müdahale etmek değil, burada kongre sözkonusu durumun, Avrupa yerel yönetimler özerklik şartının ruhuyla uygunluk göstermediğini düşünüyor. Ve bu konuda da ısrarcı davranıyor kongre. Biliyorsunuz ki bu şartı Türkiye onaylamıştır. Haliyle cezaevinde bulunan yerel yönetim mensupları, yani belediye başkanları ve il genel meclisleri, sandalyeleri uzun süredir boş kalmaktadır. Bu gerçekten demokratik süreç açısından alarm verici bir durumdur. Çünkü bu kadar sayıda seçilmiş kişi kendilerine verilmiş olan görevi ve vatandaşlarına karşı yetkilerini kendilerini seçenlere dönük olarak yerine getirememektedir. Bu da elbette ki yerel demokrasi açısından bir engel teşkil etmekte ve de yerel halkın iradesine karşı müthiş bir saygısızlık ifade etmektedir."

Reklam
Reklam

Bu durumun, Türkiye'deki demokrasi açısından bir demokrasi krizi oluşturduğunu savunan Whitmore, şu anda altı kişinin parlamento seçiminde cezaevinde katılmak zorunda kaldığını hatırlattı. Diğer 30 parlamenterin ise altı meslektaşları salınana kadar parlamentoda yemin etmeyeceklerini söylemekte ve bunu reddetmekte olduklarını hatırlatan Whitmore, "Eğer Türkiye yükselen bir demokrasi modeli yönündeki imajını muhafaza etmek istiyorsa, o zaman seçilmiş bir çok kişiyi kilitleyerek bir demokrasi açığı yarattığını da ciddi olarak düşünmelidir. Özellikle bu kişiler ön yargılama süreci kapsamında hapiste tutuluyor ya da haklarında suçlamalar olduğu için cezaevinde tutuluyorlar. Biz aynı zamanda kongrenin bu kıtada yer alan yerel ve bölgesel yönetimlerin politik temsilcileri olan kongrenin üyelerini her yerde olduğu gibi cezaevinde dahil olmak üzere ziyaret etme hakkının olduğu konusunda biz ısrarcıyız ve seçilmiş temsilcilerin meslektaşlarını ziyaret etme hakkı olduğunu düşünüyoruz. Ve aynı şekilde uygun bir diyaloğu muhafaza etme hakları da vardır. Elbette ki bunun tersini bu görüşü inkar etmek demokrasi sürece müdahale etmek demektir. Kongre bu vesileyle Türk yetkili makamlarını, sayın Leyla Güven'i ziyaret etme ricamız yönünde izin vermesini talep etmektedir. Leyla Güven konusuna vurgu, Avrupa kongresinin kongre üyesi olmasıdır. Diğer siyasilerle ilgili yorum yapmamayı tercih ediyoruz. Bizim çok basit bir talebimiz ve ricamız var. Kongre üyesi olduğu için sayın Leyla Güven'i cezaevinde ziyaret etmek. Sadece ziyaret etmek." diye savundu.
Whitmore, gazetecilerin, CHP’nin Meclis'i boykotu konusundaki düşüncelerinin sorulması üzerine Leyla Güven dışındaki politikacılarla ilgili yorum yapamayacağını söyleyerek, üyeleri olduğu için Güven'i ziyaret etme isteklerini tekrarladı.
Avrupa Konseyi İzleme Komitesi Başkanı Lars Molin de aynı zamanda kongrede insan hakları raportörü olarak bulunduğunu ifade etti ve kongrede ele alınan konular hakkında bilgi vererek, konseye üye 47 ülkenin 5 yıllık dönemler halinde izlendiğini aktardı.
Molin, bir gazetecinin, Türkiye'nin AB ve İzmir'in EXPO 2020 adaylık sürecine ilişkin sorusu üzerine, EXPO'nun İzmir için bir şans olduğunu söyledi. Molin, ''Her şehir kendi kapasitesiyle yarışacak. Türkiye'yi içimizden destekliyoruz ama komite olarak bir şey yapamayız.'' diye konuştu.
Avrupa Konseyi'nin görevinin AB'den farklı olduğuna değinen Molin, bu nedenle AB üyeliği konusunda görüş bildiremeyeceğini kaydetti. Bu konudaki soruya Whitmore da ''Türkiye'yle EXPO 2020'de iyi şanslar diliyorum. İzmir, EXPO için uygun bir şehir.'' dedi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz