Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Avrupa’da 24 Haziran'da yapılacak seçimlere yönelik çifte standart uygulaması şeklinde yaklaşımlarının olduğunu bir kere daha müşahede ettiklerini belirterek, "Gerçekten demokrasi, özgürlük, eşitlik ve kişilerin konuşma hürriyeti dendiğinde mangalda kül bırakmayan bazı ülkeler Türkiye'nin, Türkiye'den gidecek partilerin kendi ülkelerinde seçim kampanyası yapmasına engel olma hazırlığı içindeler. Bu kabul edilemez. Yani Avrupa'nın iddia ettiği medeniyet birikimi, kendisinde var gördüğü medeniyet birikimi bir defa böyle bir davranışı kabul edemez. Bu son derece ön yargılı, çifte standartlı bir davranış." dedi.
Çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere kente gelen Akdağ'ı, Erzurum Havalimanı'nda Vali Seyfettin Azizoğlu, AK Parti İl Başkanı Mehmet Emin Öz, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mevlüt Doğan, Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut ile partililer karşıladı.
Beraberindekilerle Valiliğe geçerek Azizoğlu'nu makamında ziyaret eden Akdağ, burada şeref defterini imzaladı.
Akdağ, gazetecilere yaptığı açıklamada, 2016 Kış Olimpiyatları için şehir ve Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak çalışmalara başladıklarını bildirdi.
Erzurum'un, Türkiye'nin bir kış olimpiyatını fazlasıyla hak ettiğini düşündüğünü belirten Akdağ, "Çünkü daha önce burada kış oyunlarıyla ilgili 2 büyük olay düzenledik ve her ikisinde de Erzurum yüzünün akıyla çıktı. Adaletli bir değerlendirme yapılırsa Erzurum’un ilk 3 aday arasına gireceğini ümit ediyoruz." ifadesini kullandı.
Akdağ, geçen hafta Brüksel'e bir ziyaret gerçekleştirdiğini hatırlatarak, şunları dile getirdi:
"Orada Suriyeli göçmenlerle alakalı olarak bir toplantı vardı. Avrupa Birliği ile Birleşmiş Milletlerin ortaklaşa düzenlediği birçok ülkenin katıldığı bir toplantıydı. Bu toplantıda Türkiye'nin bu meselede ne kadar büyük bir başarı gösterdiğini hemen herkes konuştu. Belki bir, iki ülkenin haksız yaklaşımları oldu ama aslında bütün dünya bu hususta Türkiye'nin gönlünü, kucağını Suriyeli kardeşlerine açmış olduğunun farkında. Türkiye’de verilen hizmetlerin hem bölge hem Türkiye hem de insanlık için ne kadar kıymetli olduğunu da herkes biliyor."
- "Bu son derece ön yargılı, çifte standartlı bir davranış"
Brüksel'de büyükelçilikte Türklerle konuşma fırsatı olduğuna işaret eden Akdağ, şöyle devam etti:
"Enteresan bir biçimde Avrupa'da önümüzdeki seçimlere yönelik olarak bir çifte standart uygulaması şeklinde yaklaşımlarının olduğunu bir kere daha müşahede ettik. Gerçekten yeri geldiğinde mangalda kül bırakmayan bazı ülkeler, demokrasi, özgürlük, eşitlik ve kişilerin konuşma hürriyeti dendiğinde mangalda kül bırakmayan bazı ülkeler Türkiye'nin, Türkiye'den gidecek partilerin kendi ülkelerinde seçim kampanyası yapmasına engel olma hazırlığı içindeler. Bu kabul edilemez. Yani Avrupa'nın iddia ettiği medeniyet birikimi, kendisinde var gördüğü medeniyet birikimi bir defa böyle bir davranışı kabul edemez. Bu son derece ön yargılı, çifte standartlı bir davranış. Umut ediyorum ki önümüzdeki günlerde kampanya yapmak isteyen kişilerin önü bu ülkelerde kesilmez. Gerçekten eğer böyle bir şey yaparlarsa bu bütün Avrupa için büyük bir utanç vesilesi olacaktır."
- "Seçimler demokrasilerin şölen günleridir"
Akdağ, yaklaşan seçimler sebebiyle gereksiz birtakım gerginlikler oluşturmak isteyenlerin ülkeye hizmet etmediklerine dikkati çekti.
"Seçimler demokrasilerin şölen günleridir." diyen Akdağ, şunları kaydetti:
"Seçimler milletin sesini en gür şekilde ortaya koyduğu günlerdir. Dolayısıyla 24 Haziran'da mükemmel bir seçim geçireceğimize, Türk halkının bir kere daha o muhteşem demokratik ferasetini ve basiretini göstereceğine inanıyoruz. AK Parti ve MHP olarak yaptığımız seçim ittifakı bütün milletimiz arasında büyük bir memnuniyet uyandırmış durumdadır. Umut ederiz ki bu cumhur ittifakının yaklaşımı yani işi sadece parti meselesi olarak görmeyip memleketin ve milletin geleceği olarak görme yaklaşımını bütün partiler benimser. Farklı düşünceler olabilir ama hepimizin ortak biçimde sahiplenmemiz gereken değerler var. Bunlar milletimizin tek millet, bayrağımızın tek bayrak, vatanımızın tek bir vatan ve devletimizin tek devlet olduğudur. Bunlara hepimiz sahip çıkmalıyız. Farklı düşüncelerimiz olabilir ama bu 4 hususta ayrışamayız. Kim bu 4 hususta ayrışıyorsa onun memlekete, millete, geleceğimize bir katkısı olmayacağı anlamına gelir."