LONDRA (İHA) - Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği'nin (AB) Kopenhag'da Türkiye'ye müzakere tarihi verilmemesi durumunda bunu hükümet olarak oturup, tüm ilgili kurum ve kuruluşlarla değerlendirerek, bir karara varacaklarını söyledi.
AK Parti Lideri Recep Tayyip Erdoğan, Berlin'den Londra'ya giderken, uçakta önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, Türkiye'den başka müzakere tarihi verilmemiş bir ülke olmadığını vurgulayarak, "Müzakere tarihi bugüne kadar verilmiş ülkelerin müzakere tarihi aldıkları güne göre Türkiye, o ülkelerden bu işe daha hazır" dedi.
Türkiye'nin aday adaylığına hazır olduğunun altını bir kez daha çizen AK Parti Lideri Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'ye haksız uygulamalarda bulunulduğunu, Avrupa ülkelerinin bazılarının "iyi adam"ı, bazılarınınsa "kötü adam"ı oynadığını kaydetti.
VALERY GISHARD D'ESTAING'İN AÇIKLAMALARI Türkiye'nin AB'de yeri olmadığı yönünde açıklamalarda bulunan Fransa eski Cumhurbaşkanı, Avrupa Konvansiyonu Başkanı Valery Giscard d'Estaing'in bu açıklamaları bilinçli yaptığına dikkat çeken Erdoğan, "Böyle bir sorumluluk noktasında bulunan birisi bu açıklamayı yapıyorsa kendiliğinden yapmış değil" dedi.
Almanya temaslarında, Türkiye'ye 12 Aralık günü müzakere tarihi verilmesi üzerinde durduklarını kaydeden Erdoğan, "Onlar ise, 'Bunu beklemeyin' diyorlar, onların dediği, tarih için tarih verilmesi... Ama tarih için tarih gününü yani o günü söylemiyorlar. Selanik Zirvesi mi belirler, yoksa ondan sonraki bir tarih mi belirler, belli değil" diye konuştu.
İngiltere'de yapacakları temasların büyük önem arz ettiğini ifade eden AK Parti Lideri Recep Tayyip Erdoğan, Fransa'nın ve Almanya'nın da belirleyici nitelikte rol oynayacağına işaret etti.
Almanya'da, iyi niyetli bir görünümün ortaya konuyor gibi göründüğünü vurgulayan Erdoğan, Hıristiyan Demokratlar'ın olumsuz yaklaşması sonucunda SPD'nin bu konuda rahat davranamadığını söyledi. Türkiye'nin AB yolunda gereken adımların attığını ve gerekli markajı, gerek siyasi, gerek sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla gerekli adımların yapıldığını belirtti.
TÜRKİYE'DEKİ ALMAN VAKIFLARIN AÇIKLAMASI Türkiye'de faaliyet gösteren Alman Vakıfları'nın Türkiye'nin AB'ye üyeliği konusunda olumlu görüş bildirdiğini de ifade eden Erdoğan, Almanya'da bu vakıfların bizim durumumuzu bahane ederek, 'Türkiye'ye müzakere tarihi vermezlik yapmayın' şeklinde görüş bildirdiğini öğrendi.
Türkiye'ye döner dönmez Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal ile görüşeceğini açıklayan Erdoğan, iade-i ziyaret yapacaklarını bildirdi.
Türkiye'de iktidarı ve muhalefetiyle AB için aynı şeylerin düşünüldüğünü bir kez daha hatırlatan Erdoğan, Baykal'a söyleyeceklerinin olduğunu, Cuma günkü görüşmede AB konusunda müzakerelerde bulunacaklarını kaydetti.
"O DA KABUL EDİLİR"
Erdoğan, Türkiye'ye "müzakere tarihi" değil, "müzakere tarihi tarihinin" verilmesinde kabul edilebilir olduğunu vurgulayarak, ancak bu durumun süreyi uzatacağına dikkat çekti.
Müzakere tarihi verilmesinde olayın Kıbrıs'ta düğümlendiğini söyleyen AK Parti Lideri Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın taraflara sunduğu planın 1 ay ya da 1 haftada müzakere edilecek bir plan olmadığını vurguladı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın hastalığının ve Türkiye'deki hükümet boşluğunun, planın müzakere edilmesini geciktirdiğini belirten Erdoğan, Türkiye'nin bu konudaki yaklaşımının Almanya ziyaretinde de destek gördüğünü ifade etti.
Erdoğan, Kıbrıs sorununun Kopenhag Zirvesi'ne yetiştirilmesinin mümkün olamayacağını, Kıbrıs'ta yaşanan müzakerelerin ise karşılıklı bir al-ver süreci olduğuna işaret etti.
AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yani bu al-ver sürecinde taraflar kabiliyetlerini ortaya koyacaklar. Yani burada tüccarlığı ağır basan, bu işleri yapabilen kimse kendisi için ideal olanı yakalayacaktır" şeklinde konuştu.
Kıbrıs konusunda müzakere kapısının kapatılmaması gerektiğinin de altını çizen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü;
"Müzakereden yana olduğumuzu işlemeliyiz. Çünkü masanın etrafında oturmadığımız sürece neticeye varmak mümkün değil. Oturarak, eninde sonunda biraz oradan biraz buradan ama şunu unutmamak lazım, karşılıklı özveri yani karşılıklı özveri gerekli. Özveriyi sadece Türk tarafından beklemek mümkün değil" dedi.