BRÜKSEL (İHA) - Avrupa ülkelerinde yoksulluk sınırının altında 62 milyon kişinin yaşadığı, yoksulların çoğunluğunu, kalabalık göçmen ailelerin oluşturduğu belirtilerek, bu durumun, Avrupa'nın sosyal sistemini güçlendirme yönünde kaydedilen ilerlemeyi sekteye uğratabileceği öne sürülüyor.
İHA muhabirinin, Avrupa Yoksullukla Mücadele Ağı verilerinden derlediği bilgilere göre, Yunanistan ve Portekiz'deki yoksulların oranı, nüfusun yüzde 20'sine, Danimarka, Finlandiya, Lüksemburg ve Hollanda'da ise yüzde 12'sine denk düşüyor. Bu kişilerin gelirleri, ülkelerindeki ortalama gelirden yüzde altmış daha az. 62 milyon olan yoksul sayısının, AB'nin doğuya doğru genişleme süreci ile birlikte daha da artacağı tahmin ediliyor. Portekiz ve İtalya'da sosyal güvenlik sistemindeki yarıkların büyümesi de endişelere yol açıyor.
Hazırlanan raporlar, yoksulluktan en çok etkilenen grubun, çok çocuklu aileler olduğunu ortaya koyuyor. Portekiz ve İspanya, çocuklu, yoksul ailelere en çok rastlanan ülkeler arasında başta geliyor. İngiltere, İrlanda ve Almanya'da çocuklarını tek başına yetiştiren ebeveynler, risk grubunda bulunuyor. Uzmanlar, Almanya'da büyüyen yoksulluk tehlikesine de dikkat çekerek, "Almanya gibi zengin bir ülkede her yedi çocuktan birinin yoksulluk sınırının altında yaşamasını anlamak mümkün değil" diyorlar. Ülkede reşit olmayan, yaklaşık üç milyon çocuk bulunduğunu vurgulayan uzmanlar, ailelerin yoksullaşmasının, çocuk ve gençlerin toplumsallaşması açısından da sorun çıkardığını bildiriyor.
Uzmanlar, son dönemde gerçekleşen hükümet değişiklikleriyle birlikte bazı ülkelerdeki sosyal standartların büyük ölçüde aşağı çekildiğini de kaydederek, "Avrupa'nın sosyal sistemini güçlendirme yönünde kaydedilen ilerleme durabilir, hatta gerileyebilir" uyarısında bulunuyor.
AB içinde 25 yıldan daha uzun süredir yoksullukla mücadele konusunun tartışıldığını hatırlatan uzmanlar, bir kaç yıldan beri de üye ülkeler arasında yoksulluğa karşı ortak eylem planı uygulanmaya çalışıldığını ifade ediyor. Planda ülkelerin kendi raporlarının baz alındığını söyleyen uzmanlar, "Bu eylem planı sayesinde yoksullara barınma, iş, sosyal ve sağlık hizmetlerine ulaşım imkanları arttırılmaya çalışılıyor. Bu kapsamda, Avrupa Temel Haklar Şartı'nın güncelleştirilmesi ve nihayetinde ortak bir Avrupa Anayasası'na bağlanması gerekiyor" diyorlar.