'Avrupa'da aşırı sağın yükselişi'

İngiliz düşünce kuruluşu Demos, Batı Avrupa'da popülist söylemler üreten aşırı sağçı partilerin son 10 yılda tırmanışa geçtiğini belirtti.

İngiliz düşünce kuruluşu Demos, koyu milliyetçiliğe dayalı, göçmen karşıtı politikaları esas alan aşırı sağ partilerin, sosyal paylaşım sitelerinin de yardımıyla, genç kitlelerden giderek artan bir destek bulduğunu bildirdi.

Demos, internet ortamında aşırı sağın yükselişini incelediği araştırma kapsamında, Facebook grup sayfalarına ilan vererek 11 ülkeden 14 partiye bağlı 10 bini aşkın taraftarı ayrıntılı bir anketi yanıtlamaya ikna etti.

İngiliz Guardian gazetesinde yayımlanan habere göre, Demos'un araştırması Avrupa çapında katı milliyetçi tutumlar özellikle genç erkekler arasında yaygın olduğunu ortaya koyuyor.

Reklam
Reklam

Bu kesim, kendi hükümetlerine ve Avrupa Birliği'ne derin bir kuşkuyla yaklaşıyor; gelecek hakkında duydukları genelleştirilmiş korkuları, kültürel kimlik üzerinde odaklanıyor. İslamın etkisinin arttığını düşünen bu kesimler, göç konusundan özellikle kaygı duyuyorlar.

Guardian, Avrupa Parlamentosu'nda ırkçılıkla mücadele lobisine önderlik eden Hollanda milletvekili Emine Bozkurt'un "Avrupa tarihinde bir kavşak noktasındayız. Beş yıl içinde, ya toplumdaki aşırı milliyetçilik, yabancı düşmanlığı, İslam korkusu ve antisemitizm gibi, nefret gruplarının ve bölünmüşlüğün artmasına tanık olacağız; ya da bu korkunç eğilimlerle savaşmanın bir yolunu bulacağız." şeklindeki sözlerini aktarıyor.

Sosyal paylaşım sitelerinin önemi

Avrupa Konseyi'nin Dış İlişkiler Komisyonu'ndan Thomas Klau da, "Tıpkı 1910'lar, 20'ler ve 30'larda antisemitizm nasıl aşırı sağ partileri birleştiren bir unsur olduysa, 21. yüzyılda da İslam korkusu benzer şekilde aşırı sağı birleştiriyor." diyor.

Demos'un hazırladığı rapor, radikal aşırı sağcı grupların destekçisi olan Anders Behring Breivik'in Oslo yakınlarındaki bir gençlik kampında 69 kişiyi vurarak öldürmesinden birkaç ay sonrasına rastlıyor.

Reklam
Reklam

Herhangi bir parti Breivik'e sahip çıkmadıysa da, polis, zanlının Avrupa'da temasta olduğu kişi ve grupları incelediğinde, internet ortamında Avrupa çapında yürütülen göçmen karşıtı ve milliyetçi tartışma gruplarıyla ilişkili olduğunu belirlemişti.

Demos'un araştırması, euro bölgesi krizinin daha da kötüleşmesinden önce, Temmuz ve Ağustos aylarında yürütüldü.

Guardian, göçmen karşıtı görüşleri savunan ve İslam korkusunu yayan partilerin, Fransa, İtalya ve Almanya gibi, yerleşik birer güç oldukları ülkelerden öteye, Hollanda ve İskadinav ülkeleri gibi geleneksel anlamda liberal ülkelere de yayıldığına ve halen 8 ülkenin parlamentolarında önemli bir siyasi güç olduğuna işaret ediyor.

Gazete, uzmanlara dayanarak, seçim sandıklarının ve düzenlenen gösterilerin, asıl fotoğrafın sadece bir parçası olduğunu; bu örgütleri izleyen yeni kuşakların özellike Facebook aracılığıyla fikir değiş tokuşu yaptıklarını ve birçok parti açısından, internet üzerinden kendilerini izleyenlerin sayısının, resmi üye sayısından çok daha yüksek olduğunu yazıyor.

Reklam
Reklam

Düşünce kuruluşu Demos, bu gruplar arasındaki ortak unsurun gençlik olduğunu kaydederek, Facebook'taki reklam araçları sayesinde 14 örgütten 450 bin taraftar hakkında bilgilere ulaşılabildiğini belirtiyor. Ankete katılanların yaklaşık üçte ikisinin 30 yaşından küçük olduğu kaydediliyor.

Niçin aşırı sağ?

Ankete katılanlar "aşırı sağcı partilere yönelmenize yolaçan ilk neden neydi?" sorusuna, ekonomik kaygılarından önce, "İslam ve göçmen konusu" yanıtını verdiler.

Bir Danimarka Halk Partisi üyesi, "Yabancılar sevgili ülkemizi yavaş yavaş boğuyor. Bir sürü çocukları var ve bu çocukları çok kötü yetiştiriyorlar." derken, diğerleri İslamı, liberal demokrasi karşıtı olarak gördüğünü belirtti.

Nottingham Üniversitesi'nden Matthew Goodwin, yeni popülist-milliyetçiler açısından, bunun temel hareket noktası olduğunu ve bu grupların eski, sivri dilli söylemlerinden vazgeçerek, göçmen karşıtlığını geniş seçmen kitlelerince kabul edilebilecek şekilde sunduklarına işaret ediyor.

Demos raporunun yazarlarından Jamie Bartlett de, internet ortamındaki yeni kuşakların eğilimlerini dikkatle izlemek gerekliliğini vurgularak, "belli başlı siyasi partilerden, Avrupa'nın siyasi kurumlarından düş kırıklığına uğramış olan, kendi kültürel ve ulusal kimliklerinin erozyona uğramasından kaygı duyan bu gençler popülist hareketlere yöneliyor. Bu gruplar, ülkelerindeki belli başlı siyasetçilerinin gözlerinden uzakta. Ama belli hedefleri var, etkin durumdalar ve sayıca büyüyorlar. Avrupa çapında, siyasetçilerin oturup bu grupları dinlemesi ve tepki vermesi gerekiyor." diyor.

Reklam
Reklam