Avrupalılar euro'yu tartışıyor

BRÜKSEL (İHA) - Avrupa ortak para birimi Euro, 1 Ocak 2003'te bir yılı geride bırakıyor. Ancak başta Almanlar olmak üzere, Avrupalılar Euro'yu hala benimseyemedi. Tüketici, yeni para birimiyle birlikte pahalılığın artmasından şikayet ederken, ekonomi uzmanları bunun nedenini konjonktürel nedenlere bağlıyor.

1 Ocak 2002 tarihinden itibaren 300 milyon kişi, toplam 650 milyar Euro ile ilk adımı attı. Avrupa'nın yeni parası, ilk yılında değer kazandı ve şu anda 1 Euro, 1 dolardan daha değerli. Ancak Avrupalı tüketici Euro ile birlikte pahalılığın artmasından şikayet ediyor ve yeni para birimini benimseyemiyor. Brüksel'deki Avrupa Parlamentosu ise Euro'nun nakit olarak devreye girmesinin ilk yıldönümünde, yeni para birimini büyük başarı olarak nitelendiriyor.

Reklam
Reklam

Avrupa Parlamentosu'nun Para Birimi Komisyonu Başkanı Christa Randzio Plath, Euro'ya geçişin tahmin ettiğinden çok daha başarılı olduğunu, bunun tüm beklentileri aştığını vurguluyor. Randzio Plath, Euro'nun kamuoyu tarafından benimsenmesi konusunda da her şeye rağmen iyimser. Yapılan son araştırmalara göre, Almanların yüzde 45'i Alman Markı'nı geri istiyor. Gerek Almanya'da, gerekse diğer Euro bölgesi ülkelerinde enflasyon 2002 yılında gerileme kaydetti.

Christa Randzio Plath, bunda Avrupa Merkez Bankası'nın büyük payı olduğu görüşünde. Avrupa Merkez Bankası'nın iyi bir politika izlediğini belirten Randzio Plath, fiyat istikrarı sağlanmasının hedeflendiğini ve bazı ufak tefek ayrıcalıklar dışında bu hedefe ulaşıldığını söylüyor.

İSTİKRAR PAKTI KRİTERLERİ ZORLADI Tüm bu iyimser ifadelere rağmen, Avrupa ortak para birimine geçen ülkelerde konjonktür durgunluğu, vergi açıkları ve artan devlet borçları 2002 yılına damga vurdu. AB'nin en güçlü üyelerinden Almanya, Fransa ve İtalya istikrar paktının gerektirdiği koşulları yerine getirmekte zorlandı. Bu ülkelerin bütçe açıkları, gayrı safi milli hasılanın azami yüzde 3'ü olarak belirlenen borçlanma oranını ya aşmak üzere ya da aşmış durumda.

Reklam
Reklam

Euro bölgesine dahil 12 ülkeyi daha bir dizi sorun bekliyor. Bu ülkelerin Euro dolayısıyla birbirine bağımlı kılan ekonomileri, aynı yönde hareket etmiyor. Enflasyon ve ekonomik büyüme oranları birbirinden oldukça farklı. Bunun sonucu olarak Avrupa Merkez Bankası'nın belirlediği faiz oranı, fiyatların istikrarlı olduğu ama ekonomik büyümenin zayıf olduğu Almanya'ya göre çok yüksek, enflasyonun daha yüksek ama konjontürün istikrarlı olduğu İspanya'ya göre ise düşük. 1 yıl içinde Avrupa kurumlarının iyimserliğine rağmen, ortaya çıkan sorunlara bakıldığında, Avrupa ortak para biriminin 2003 yılında aşması gereken daha birçok engel bulunduğu anlaşılıyor.