Avrupalılara 5 Bin Porsiyon Balık İkram Edildi

Türk su ürünleri sektörü, 24’üncü kez katıldığı sektörün dünyadaki en büyük fuarında Avrupalı ziyaretçilere 5 bin porsiyon balık ikram etti.Türk su ürünlerinin tanıtımı amacıyla 2016 yılında 11 fuarda tanıtım atağını programlayan Su Ürünleri Tanıtım Grubu, 2016 yılının ilk çeyreğinde Türkmenistan, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri ve İstanbul’da düzenlenen gıda fuarlarından ve Expo Antalya etkinliğinden sonra Brüksel’de, düzenlenen Seafood Expo Global/Avrupa Su Ürünleri (ESE) Fuarı’na katılarak tanıtım atağını sürdürdü. Türkiye’nin 12. Kez katıldığı ESE Fuarı’na Türkiye’den 19 firma iştirak etti.5 bin porsiyon balığın katılımcılara ikramıyla büyük bir lezzet tanıtımının amaçlandığını söyleyen Su Ürünleri Tanıtım Grubu Başkanı Melih İşliel, dünya su ürünleri ihracat hacminin 130 milyar dolar olduğunu kaydetti. İşliel, "Bu ihracat hacminin içinde bizim payımız yaklaşık 700 milyon dolar. Ancak 2000 yılında 90 milyon dolardı. İyi bir seviyeye ulaşmakla birlikte daha gitmemiz gereken çok mesafe olduğunu biliyoruz. Artık ihracat ürünlerimizi farklılaştırmamız gerekiyor. 6,74 dolarlık ortalama ihracat fiyatıyla 2023’ü ve hedeflediğimiz 500 milyar doları yakalayamayız. Su ürünlerinde ise bu hedef 1,5 milyar dolar. Hem yeni bir güzergâh hem de koşarak gitmemiz gerekirken ortalama fiyatımızı da arttırmamız gerekli. Yani sektörümüz için inovasyonu olmazsa olmaz hale getirmemiz gerekiyor. Su ürünlerinde ihracat kilogram fiyatımız en çok sattığımız taze ürünlerde 5,55 dolar. Bunu daha da yükseltmek için uğraşmalıyız" dedi.SU ÜRÜNLERİNDE EN BÜYÜK PAZARIMIZ AVRUPASu Ürünleri Tanıtım Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Melih İşliel, Türkiye Milli Katılım Organizasyonu İstanbul İhracatçı Birlikleri tarafından gerçekleştirilen Brüksel Su Ürünleri Fuarı’na Türk su ürünleri sektörünün büyük ilgi gösterdiğini belirtti. Sektörün büyük oyuncusu 15 Türk firmasının milli katılımla, 4 firmanın ise bireysel olarak fuara katıldığını, fuarda yaşanan olaylara bağlı olarak ziyaretçi anlamında çok az bir düzeyde gerileme olsa bile en büyük ilgi gören pavyonlardan birisinin de Türkiye pavyonu olduğunu, Türkiye’ye yeni ticari bağlantılarla dönmeyi amaçladıklarını kaydetti.Dünya gıda sektörü için en hızlı büyümeyi gösteren kültür balıkçılığı sektöründe Türkiye’nin parlayan yıldız konumuna geldiğini anlatan İşliel, “Sürdürülebilir üretim potansiyeli, entegrasyonunu tamamlamış dünya standartlarındaki üretim ve işleme tesisleri artık AB pazarında ülkemize büyük bir ayrıcalık getiriyor. Türkiye’nin taze balık pazarında ulaşabildiği coğrafyayı zenginleştirmek amacıyla, işlenmiş, dondurulmuş ürünler ile tüm dünyayı pazar olarak görüyoruz. Türkiye’de su ürünleri işleme tesisleri bu amaç doğrultusunda son yıllarda büyük gelişim gösterdi. Türk su ürünleri firmaları dondurulmuş levrek, çipura ve alabalık üretiminde büyük mesafe kat etti. Bugün tüm dünyaya dondurulmuş su ürünleri sunar konuma geldik. Sektörümüz 2014 yılında 693 milyon dolar, 2015 yılında ise 690 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi, 2023 yılında ise 1,5 milyar dolar ihracat hedefliyoruz” şeklinde konuştu.AVRUPA’NIN DA EN BÜYÜK TEDARİKÇİSİ TÜRKİYEYunanistan’daki ekonomik kriz sonrasında Avrupa Birliği’nde en büyük tedarikçi konumuna yükseldiklerini kaydeden Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan ise; “Türk Su Ürünleri Sektörü altın çağını yaşıyor. Avrupa’da tüketilen 4 çipura ve levrekten birisi Türkiye’den gidiyor. 2016 yılının ilk çeyreğinde yüzde 16’lık ihracat artışı ile 192 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Böylece ihracatını artıran sektörler arasında yerimizi aldık. İhracatımızda Avrupa Birliği ülkeleri büyük dilimi oluşturuyor” diye konuştu.Kızıltan, ayrıca Türkiye’nin Su Ürünleri Sektörü’nde son yıllarda yakaladığı büyük başarının tüm dünyada yakından takip edildiğini de vurguladı.Fuar nedeniyle sektör temsilcilerinin Brüksel’de olması dikkate alınarak alabalık ile levrek ve Çipuradaki subvansiyon sorusturmalari konusunu görüşmek üzere heyet olarak 27 Nisanda Avrupa Birliği Komisyonu üyelerinden randevu alarak görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Kızıltan, alabalikta yeniden gözden geçirme soruşturması için başvuru yapıldığını, vergi oranlarının düşmesinin beklendiğini, 2016 yılında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının üretim desteği verilmemesi halinde levrek ve cipuraya vergi uygulanmayacagini tahmin ettiklerini sözlerine ekledi.