Gezi Parkı eylemlerine ilişkin konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AB'ye sert sözlerle yüklendi. Erdoğan, ''AB Parlamentosu'nun bizlerle ilgili alacağı kararı ben tanımıyorum'' dedi.
Başbakan Erdoğan, yeni Büyükşehir Yasası'na göre kapatılacak belde belediyeleri içinde AK Parti'li belediye oranının yüzde 57 olduğunu belirterek, "Eğer biz meseleye partizanlık gözlüğüyle bakmış olsaydık, yüzde 57'si AK Parti'li olan bu belediyeleri, bu süreç içinde böyle bir değişime, dönüşüme tabi tutmazdık. Bizim derdimiz partizanlık değildir" dedi.
Başbakan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
''Biz bu ülkede Türk'ü ile Kürt'ü ile Laz'ı ile Çerkez'i ile biriz, bütünüz çünkü yaradılanı yaradandan ötürü severiz. Biz bölgesel milliyetçilik de yapmayacağız. Bölgesel milliyetçiliği ayaklarımızın altına aldık. Hizmette 11 yıla doğru gidiyoruz. 76 milyonun her bir ferdi bizim nazarımızda birdir, beraberdir, bütün bölgeler vatandır. Dinsel milliyetçilik de yapmayacağız. Oysa muhalefet mezhebi milliyetçiliği kaşıma gayreti içinde. Modern, kalkınmış bir Türkiye hedefliyoruz, bu anlayışla buralara geldik.
Birileri AK Parti kaybetsin de ülkeye ne olursa olsun anlayışındalar, ama biz her zaman ülke kaybetmesin biz kaybetmeye razıyız diyen bir partiyiz. Her reform ve uygulamada kendimizi değil Türkiye'nin çıkarlarını el üstünde tuttuk. Birliğimizi, beraberlerliğimizi kimseye bozdurtmayız. Biz bazı gerçekleri hep kardeşlerimizle paylaşmak istedik. CHP'ye, MHP'ye ve BDP'ye oy veren de benim kardeşimdir. Ama onlar gerçeği bilmiyorlar. Kılıçdaroğlu'na ya da Bahçeli'ye 5 koyun ver, kaybeder gelirler.
REYHANLI SALDIRILARI
Dikkat edin, şu anda muhalefet, bu ülkede mezhebi bir kaşımanın gayreti içindedir. Son Hatay olayında bu işin tahrikçilerinin ana muhalefet partisi mensubu olduğu ortaya çıkmıştır. Bu işin bir numaralı şüphelisi de yakalandı ve her şey bir bir dökülüyor.
CHP milletvekillerinin Suriye'ye giderek neler yaptığı, bize neler taşıdıkları hepsi ortada. Bu birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi kimseye bozdurtmayacağız.
Eğer biz meseleye partizanlık gözlüğüyle bakmış olsaydık, yüzde 57'si AK Parti'li olan bu belediyeleri, bu süreç içinde böyle bir değişime, dönüşüme tabi tutmazdık. Bizim derdimiz partizanlık değildir.
SEÇİLME YAŞI
Seçilme yaşını 18'e indirmek için çalışmalarımız sürüyor. Dünyada örnekleri inceleniyor. Gençliğimize bu iktidar güveniyor. Bu cesareti gösteren iktidar, bizim iktidarımız. Gençliğine demokrasi mücadelesi içinde Parlamento'nun yolunu açmada bu kadar cesur hareket eden bizim iktidarımız. Nerede CHP, nerede MHP? Hadi görelim onlar da çıksınlar meydana. 'Biz böyle bir düzenlemenin içinde varız' desinler.
İstanbul ve Ankara'da 30 bin, 40 bin nüfuslu muhtarlıklar var. Türkiye'de bu makamlar hep sultanlık gibi görülmüş. Belediyelerdeki çarpık yapının sorumlusu on yıllarca bu konuyu ele almayanlar.
Bu bir yarış, belde belediye başkanları bulundukları ilçenin belediye başkanı olabilirler. En ideal adayla seçimlere katılacağız.
GEZİ PARKI EYLEMLERİ
İki haftayı aşın bir süredir Taksim'de başlayıp ülkenin başka yelerinde devam eden gösteriler biliyorum sizleri de rahatsız ediyor. Yarın partimizin genişletilmiş il başkanları toplantısında bu gösterilerle Türkiye'de nasıl bir oyun oynanmak istediğini toplumumuzla paylaşacağız. Cumartesi-Pazar'da miting yapacağız. Bu mitingler sessiz yığınların sesini hem Türkiye'ye hem dünyaya ulaştırmayı amaçlıyor. Mitingler bir kitlenin karşısına başka bir kitleyi çıkarmayı hedeflemiyor.
'AB PARLAMENTOSU KARARINI TANIMIYORUM'
Dün Avrupa Parlamentosu'nda birileri bir şeyler söylemiş. Avrupa Parlamentosu'nun bizlerle ilgili alacağı kararı ben tanımıyorum. Bu kararı alanlar önce Yunanistan'a baksınlar, Yunanistan'da halkla polisin karşı karşıya geldiğin acaba AB yetkilileri onlara para vermekten başka ne yaptı?''
Atatürk Kültür Merkezi, adeta işgal altındaydı. Açılan paçavraları gördük. Bütün paçavralar 24 saat içinde indirmeye karar verdik. Taksim meydanını bu illegal örgütlerin cirit attığı bir meydan haline getiremeyiz.
Gezi Parkı'nda bu ağaçların tamamının sökülmesi söz konusu değil. Çevre bilincini anlamamız lazım. Çevre sadece yeşil değildir. Bunun yanında kültür vardır, görüntü ve ses kirliliği vardır, bunları yok sayamazsınız. Taksim meydanı otobüslerden geçilmezdi. Bu kardeşiniz belediye başkanınız olduğu zaman, aleyhte yazılar yazan maske dağıtıyorlardı İstanbul halkına. Çöp yığınlarından geçilmiyordu. Şu anda çok enteresan. Aynen o Gezi Parkı çevrecilik adına, açık konuşacağım pislikten geçilmiyor. Sidik kokusundan geçilmiyor. Bir çoğu büyük abdestini oraya yapıyor. Egzos gazlarının kokusunu mu tercih edersiniz? AKM temizlendi, anıt temizlendi.
BİBER GAZI VE GÖZALTILAR
Avrupa ülkelerinde veya ileri demokrasi ülkelerinde vardır. Biber gazını güvenlik güçleri kullanabilir mi? Evet. Bu suydu, hatta boyalı suydu. Ardından aynı şekilde biber gazını yeri geldiğinde güvenlik gücü kullanır. Bu onun en doğal en tabi hukuku bir hakkıdır. Bunu kimse saptırmasın. Yatıyorsunuz kalkıyorsunuz. Polis de polis. Açıklama yapıyorlar. Gözaltına alınanlar bırakılsın. Emriniz olur, hemen bırakacağız zaten. Biz yürütme olarak üzerimize düşeni yapacağız. Yargıdan da üzerine düşeni yapmasını bekliyorum. Çünkü molotof kokteyli kullanmak, yakıp kıymak, kamu düzenini bozmak suçtur. Esnafımız, tüccarımız işini yapamaz oldu. Belediye otobüslerini yakıyorlar, sonra geçip şöför koltuğuna poz veriyor. Burda bir hak arama mücadelesi olamaz. Ben samimi, çevreci kardeşlerime diyorum ki, siz oradan çekilin, diğer gruplarla bizi başbaşa bırakın, biz orayı temizleyelim ve oranın sahiplerine bırakalım.
TOPÇU KIŞLASI
Bu konuyla ilgili olarak Yerel Yönetimler Yasası'nın 15'inci maddesiyle hareket ederek bu adımı atabiliriz. Ya buna evet diyeceksiniz, ya da uygulamamızı kabul edeceksiniz. Bunun kamuoyu araştırmasını seçimden önce yaptık. Planlananlar arasında Taksim'e Topçu kışlasını yapmaktı. Bunu açıkladığımızda çok beğendiler. O günden bugüne de olumsuz bir söylem duymadık.
Şimdi meydanda ne otobüs ne araçlar olacak. Herkes çoluğuyla çocuğuyla o meydanda toplanacak.
Taksim Meydanı’nın Gezi Parkı dahil toplam metrekaresi yüz bin metrekaredir. Topçu Kışlası’nın oturduğu alan 11 bin metrekare. Bu Topçu Kışlası’nın içinde o diğer 70-80 ağaçların dışındaki ağaçların tamamı kalacak. Topçu Kışlası kapalı değil. Ana giriş açık tutulacak. Yani İstanbul halkı Topçu Kışlası’nın içine rahatlıkla girebilecek. Kışla değil, Türkiye’de şehir müzemiz yok. İstanbul Şehir Müzesi olacak. Kim gelirse gelsin burayı ziyaret edecek. Herkes inanıyorum ki o güzel projenin önünde resimler çektirecekler.
AKM
Buna olan inancım, adeta görüyor gibiyim. Bundan İstanbullu kazanacak, İstanbul kazanacak. AKM’yle ilgili açıklamamı yaptım. Burası depreme dayanıklı değil. Yıkıldı, yıkılıyor. Güçlendirelim dediler. Ben tabi karşı çıktım. Arkadaşımız ısrar etti ve yeni bakanımıza talimatı verdik, durduruldu. Buradaki hedefimiz de biz burayı yıkalım bunun yerine yanındaki boşluk dahil, hepsini bu projeye dahil etmek suretiyle, bir proje yarışması yapalım ve burada dev bir opera binası yapalım.
Çok işlevi olan bir opera binası yapalım. Türkiye’de bir ilki yapacağız, çünkü bizim böyle büyük bir opera binamız yok. Burada 2500-3000 kişiye imkan sağlayan bir bina yapmamız, iktidarımızın damgası olacak. Bunları yapamayanlar bizim karşımıza dikiliyor. Ak Parti bunu nasıl yapar, e ne yapacağız? Çevrecilikse bizden daha iyi bilemezsiniz.
ERDOĞAN: GEZİ PARKI İÇİN UYARIMI SON KEZ YAPIYORUM
Gezi Parkı'ndaki kardeşlerime sesleniyorum. Burada sizler samimi olarak talebinizi ortaya koydunuz. Artık lütfen çevre dışındaki illegal oluşumların oyununa gelmeyin. Siz oradan çekilin ve bizi bu illegal örgütlerle başbaşa bırakın. Çünkü bu Gezi Parkı milletindir. Biz bu sabrımızın sonuna geldik. Bu uyarımı son bir kez daha yapıyorum. Ailelere sesleniyorum, yavrularınıza sahip çıkın. Aksi takdirde daha fazla bekleyemeyiz.