Avrupa'nın 'en Değerli Oyuncusu' Damla'nın Sırrı

Türkiye'nin şampiyonluğuyla sona eren Avrupa Genç Kızlar Voleybol Şampiyonası'nın en değerli oyuncusu, milli takım kaptanı Damla Çakıroğlu oldu. Çakıroğlu, "En büyük destekçim babam ve annem ne yapsam ailemin hakkını ödeyemem" dedi.

Şampiyon olan Genç Kızlar Voleybol Milli Takım'ının en önemli kozlarından biri de Çakıroğlu'ydu. Hırslı yapısı, kaptan olarak sorumlu davranışları Çakıroğlu'nun turnuvanın 'En Değerli Oyuncusu' seçilmesinde belirleyici özellikleriydi.

Evinin kapılarını medyaya açan Çakıroğlu ailesi, Türkiye'nin şampiyonluğuyla sona eren Avrupa Genç Kızlar Voleybol Şampiyonası'nda 'En Değerli Oyuncu' seçilmesiyle de ayrı bir gurur yaşadı. Başarılı sporcu Damla Çakıroğlu, yaptığı açıklamada, voleybolla 10 yaşında TED Ankara Koleji'nin okul takımında tanıştığını dile getirerek, "Aynı sene Türk Telekom Spor Kulübü alt yapısına geçtim ve gelişim sürecimi devam ettirdim. Aileme çok büyük gurur yaşattım. Onların benim üzerimde emekleri çok büyük, ne yapsam onların hakkını ödeyemem" dedi.

"BABAM YAŞAM KOÇUM ANNEM İSE PSİKİYATRİSTİM"

Çakıroğlu, "Doğduğum gün babam beni eline alıp, 'bu kız voleybolcu olacak' demiş. İlk adımımı böyle attım. Babamın basketbolcu olması dolayısıyla çocukluğum basketbol maçlarında, omuzlarda ve sporcuların arasında geçti. Küçüklüğümden beri sporculuk karakterini babam ve annemden dolayı çok iyi benimsedim. Babam benim yaşam koçum, annem ise psikiyatristim. Küçükken zaman zaman voleybol oynamak istemediğim günler de oldu ama ailem beni hep destekledi, bana voleybolu sevdirdiler. Beni voleybola aşkla bağladılar. En büyük destekçim babam ve annem" şeklinde konuştu.

"BİZ ATATÜRK'ÜN ALTIN KIZLARIYIZ"

"Geçen sene Avrupa ve dünya şampiyonasının ikisinde de şampiyon olduk ve tarihte bir ilke imza attık" diyen başarılı voleybolcu, "Biz altın kızlarız, Atatürk'ün kızlarıyız. Geçen sene elde ettiğimiz şampiyonlukların üzerine kendimize şöyle bir söz verdik: 'Biz Genç Milli Takım'da da aynı kadroyla yine Türkiye'ye bir şampiyonluk getirmek istiyoruz' dedik ve ona göre çalıştık. Çok zor zamanlarımız oldu. Gerek sakatlıklar gerek kulüplerde oynayamamız ve gerekse başka sorunlar bizi yıldırmadı. Takım olarak şampiyonluğa çok inanmıştık ve şu an bulunduğumuz yer çok gurur verici" ifadelerini kullandı.

"ASLA YENİLECEĞİMİZİ DÜŞÜNÜYORUM"

Sırbistan ile oynanan 3-0'lık final maçını değerlendiren Çakıroğlu, "Çok uzun bir kamp döneminden geçtik ve geçen seneki turnuvaya çok hazır başladık. Bu sene böyle olmadı, çünkü kamp dönemimiz kısa sürdü. Takım arkadaşlarımız ve antrenörümüz değişti. Biz o yüzden alışma süresini grup maçlarında yaşadık. Turnuvanın başında hazır değildik. Her turnuvada bizim bir tane yenilgimiz oluyor ve bunu da biz nazar boncuğu olarak nitelendiriyoruz. Sırbistan'a grup maçında yenilmemiz, final maçında bizi kamçıladı. Hiçbir maçta yenileceğimizi asla düşünmedim" şeklinde konuştu.

"AVRUPA ŞAMPİYONLUĞU'NU ŞEHİTLERİMİZE ARMAĞAN EDİYORUM"

"Hedefimiz Çek Cumhuriyeti'nde düzenlenecek olan Dünya Şampiyonası'nda şampiyon olmak" diyen Çakıroğlu, "Diğer bir hedefimiz A Milli Takım ve olimpiyatlar. İlk olduk ancak böyle devam etmek istiyoruz. Elde ettiğimiz şampiyonluğu şehitlerimize armağan ediyorum. Her maçtan sonra 'daha çok üzücü haberler duyacak mıyız' diye çok korktuk. Bu karanlık günlerimizde bir ışık tutmak istedik ve bunu da başardık. Gelen ve bizi destekleyen herkese çok teşekkür ediyorum" dedi.

"MEYVE VEREN AĞAÇ TAŞLANIYOR"

Şampiyona boyunca yapılan eleştirilere cevap veren Çakıroğlu, "Bu başarılıları elde etmek, yüreği olanların işi. 'Meyve veren ağaç taşlanır' örneğinden yola çıkıyoruz. Biz kendimize güveniyoruz. Kendimizi geliştirip Türk sporuna katkı sağlamak istiyoruz" diye konuştu.

ANNE ÇAKIROĞLU: "DAMLA BÜTÜN YORGUNLUĞUMUZU ALDI"

Ev hanımı olan anne Tülay Çakıroğlu, "25 yıllık basketbol süresince basketbol içindeydik. 10 senedir de voleybolun içine dâhil oldum. Sporcu ailenin içinde, onların hayatlarını kolaylaştırmak gerçekten zor. Beslenme ve psikolojik destekleri... Yeniliyorlar, eve çok üzgün geliyorlar. Onların havasını dağıtmak çok zor. Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalıştım. Evde tütsüler, mumlar yaktım, güzel yemekler hazırladım ve o kasvetli havayı dağıtmaya çalıştım. Damla bütün yorgunluğumuzu aldı. Allah böyle bir evlat verdiği için çok mutluyum" dedi.

BABA ÇAKIROĞLU: "EVLADINIZIN SAHADA MÜCADELE ETMESİNİ SEYRETMEK İNANILMAZ BİR DUYGU"

Türk Telekom Basketbol Takımı'nın eski başantrenörü baba Merih Çakıroğlu ise, 30 yıldır sporun içerisinde olduğunu anlatarak, "Kendi evladınızın sahada mücadele etmesini seyretmek apayrı bir olay. Kendi maçlarımdan daha fazla heyecanlandım, daha fazla stres yaşadım. Yerimde oturamadam maçları seyrettim. İnanılmaz bir duygu" şeklinde konuştu.

"ALLAH BENİ BÖYLE AĞLATSIN ÖMRÜMÜN SONUNA KADAR AĞLARIM"

Son dönemde çok stresli bir zaman geçirdiklerini belirten Çakıroğlu, "6 ay önce maçta Damla'nın sakatlanması nedeniyle o dönemi biz evde ailece antrenman yaparak geçirdik. Herkes seferber oldu. Kayınvalidem ve teyzelerimiz bu çabanın içinde oldular. Ben evin salonunu ağırlık salonuna çevirdim. Bir sürü egzersizler yaptık. Damla'nın Avrupa Şampiyonası'nda çıkıp oynayacağını kimse düşünmüyordu ancak inanılmaz bir olayı gerçekleştirdiler. Damla, resmen bize hediye verdi. Allah beni hep böyle ağlatsın, ömrümün sonuna kadar ağlarım" ifadelerini kullandı.