İnsanların, son zamanlarda en çok yaşamak istediği yerlerin başında Avustralya geliyormuş. Merak ettim neden? Ansiklopedik olarak Avustralya'nın dünyadaki en tehlikeli canlılara ev sahipliği yaptığını biliyor muydunuz? Ben korkusuzca yüzemeyeceksem, ne yapayım uçsuz bucaksız sahilleri?
Yani arka bahçeme, limonatamla çıkıp, şezlonguma uzandığımda bunu mu göreyim? Kendisinin bilimsel adı "Chilopoda", zehirli olduğunu söylememe gerek var mı? Yoksa siz, tipine bakıp anlayabilir misiniz? Öldürücü olmasa da çok can yaktığı söyleniyor.
Sabah çöpü çıkarmaya çıktınız ve gördüğünüz şeye bakın! Bu nedir allah aşkınıza? Büyük bir hayvan sever olarak, bu arkadaşın bu dünyadan olduğuna bile şüpheliyim! Kendisini her yerde görmek mümkünmüş. Dokunulmamalıymış yoksa parmaklarınızı koparabilirmiş. Peki bugün çöpler sokağa o zaman!
Kendisi "Blue-Ringed Octopus" olarak tanınıyor. Bu arkadaşlardan yetişkin bir tanesinin 26 yetişkini aynı anda öldürebilecek bir zehir ürettiğini biliyor muydunuz? Ve daha günümüze kadar bir panzehir üretilememiş. Tekrar ediyorum, o zaman neyleyeyim uçsuz bucaksız kumsalları?
Sabah henüz ayılamamışım, yoldayım işe doğru gidiyorum. Karşıdan karşıya geçene bak! Bu bir de küçük. Yaptığım incelemelerde rastladığım görsellerden, Avustralya'da ki timsahların, gerçekten evrim geçirmeden, dinazorların zamanından günümüze kadar geldiklerine inandım.
İklimi de bir enteresan. Herşey günlük güneşlikken, bir rüzgar, bir şimşek ve sonuç bilardo topu büyüklüğünde dolu!
Bu hayatta benim için bazı "olmazlar" var. İşte bu onlardan biri! Örümcekler, ya da dörtten fazla ayağı olan her türlü hayvancık benim için sıkıntı. Ama Avustralya'da ki örümcek arkadaşlar renk, tür, boyut ve zehir anlamında bol çeşitli.
Memleketin solucanı bile devasa! Bu nedir? Bildiğimiz toprak solucanı deseler de, ben neyle beslendiğini merak ediyorum doğrusu!