Basın toplantısı düzenleyerek, Başbakan Erdoğan’ın çok çelişkili sinyaller verdiğini söyleyen Glawischking, "Bir yandan başka ülkelerin iç işlerine karışmadığını iddia etti, öte yandan burada yaşayan Türkiye kökenlileri, 'Orduları 1529’da Viyana kapılarına dayanan Muhteşem Süleyman’ın torunları' olarak nitelendirdi. Bu, sembollerle yapılan çok tehlikeli bir oyundur" diye konuştu.
Erdoğan’ın Gezi olayları ile ilgili olarak söylediklerini de eleştiren Glawischking, "Erdoğan, İstanbul Gezi Parkı ile ilgili olarak, 'Sorun ağaçlar değil, Türkiye’ye zarar veren göstericilerdir' alaycı ifadesini kullandı. Basın ve gösteri özgürlüğü, fikir özgürlüğü demokrasinin temel taşlarıdır. Erdoğan, Viyana konuşmasını kullanarak Gezi protestoları gibi demokratik özgürlükleri otoriter politikası ile ayaklar altına almıştır. Erdoğan, diğer partileri eleştirerek Türk iç politikasını Viyana’ya taşımıştır. Gerçi, konuşması korkulandan daha az ayrıştırıcıydı, ama buna rağmen Avusturya’da ortak yaşama zarar vermiştir" diye konuştu.
(DHA)