VİYANA İHA - Avusturya'da çıkarılan bir kanunla cami yapımı yasaklandı. Avusturya'nın Kaernten Eyaleti'nde cami ve minare inşası yasağını içeren kanunu, Kaernten Eyalet Başbakanı Aşırı Sağcı Jörg Haider, Halk Partisi'nin (ÖVP) desteğiyle meclisten geçirdi.
Mahalli dokuyu koruma kapsamında yasayı meclisten geçiren Başbakan Müslümanları kızdırdı. Yasaya tepki gösteren Türkler, "Türk toplumu olarak bu durumu kınıyoruz. Bizim sembolümüz minare ise cami ise onların sembolü de çan. Bu semboller insanları ibadete davet eder. Yanlış bir anlamı yok. Biz Türkiye'de Hıristiyanların kiliselerini tamir ediyoruz. Avusturya ise burada cami ve minare yapılmasına karşı kanun çıkardı" dedi.
Yasak Avusturaya'da yaşayan Türklerden büyük tepki aldı. Mustafa Gençtürk adlı Türk, "Burada inşaat işçisiyim. Avusturya ilk önce Türkiye'de ne kadar kilisesi olduğunu hesaplamalı. Biz Türkiye'de Hıristiyanların kiliselerini onarıyoruz. Onlarsa burada cami yapmamıza engel oluyorlar"dedi. Mehmet ışık ise, "1973'te Avusturya'ya geldim. Çıkan kanunu medyadan öğrendim. Cami ve minare yapımını yasaklayan kanunu çıkarıyorlar. Bizse Türkiye'de İzmir'de, Ankara'da, Diyarbakır'da ve İstanbul'da yaptıkları kiliselerden çıkan çan seslerine karşı çıkmıyoruz" şeklinde konuştu.
İsmail Artun, "Bizim ezanımızın okunmasını istemiyorlarsa, biz de onların çan seslerini duymak istemiyoruz" dedi. İbrahim Ada ise, Hollanda'dan Viyana'ya gezmeye geldim. Hollanda'da aynı problemler var. İnsan haklarından bahsediyorlar. Kendileri her yerde ibadetlerini rahatça yapıyorlar. Bizi ise kısıtlıyorlar. Herkes ibadetini yapmakta hürdür. Dini inançlara göre ibadetlerini yapacakları yeri İnşa edebilmeliler" diye konuştu. Ağır eleştiriler alan Jörg Haider yaptığı açıklamada, meclisten geçen yasak hakkında , "Avrupa için yol haritası olacak"ifadelerini kullandı. Yasağa destek veren ÖVP'nin Kaernten Eyaleti Başkanı Josef Martinz, "Niyetimiz cami ve minare inşalarını yasaklamak değil. Bizler eyaletimizin dokusunu korumak istiyoruz" diye konuşmuştu. Avusturya Diyanet İşleri Entegrasyon sorumlusu Ömer el-Rawi, çıkarılan yasağın din özgürlüğü prensibini ve Avrupa Birliği İnsan Hakları Anlaşması'nın "bütün vatandaşlar için eşitlik ilkesine" ters düştüğünü belirtti.