Ay Işığı Manastırı’nın Müze Olması Israrı

Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, Akbank Murahhas Üyesi ve Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer’e ait Ay Işığı Manastırı ile ilgili davanın duruşmasının ardından ve 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle basın açıklaması yapan Ayvalık Adaları Tabiat Parkı Platformu, Ay Işığı Manastırı’nın Müze olmasına ilişkin talebini yineledi.

Ayvalık Adaları Tabiat Parkı Platformu eş sözcüsü Şükrü Kaygısız’ın imzasını taşıyan açıklamada, “Bugün Dünya Çevre Günü, tüm Dünya'da çevrenin, doğanın ve yaşam alanlarının yok edilmesine ve talanına karşı mücadele günüdür. Ne tesadüftür ki doğal ve kültürel miraslarımızın tahrip edildiği ve elimizden alınmak istediği bir dava ile Dünya Çevre Günü aynı tarihe denk geldi. Bildiğiniz gibi Ay Işığı Manastırı yasalara göre sadece Müze olarak kullanılması gereken bir kültürel mirastır. Oysa bu değerli miras Sabancıların malikânesine çevrildi. Parayı veren tarihi satın aldı. Bilinmelidir ki tarihi eserler tüm insanlığa mirastır ve öyle kalmalıdır” denildi. Yapılan açıklamada, “Bugün görülen dava ile ilgili iki talebimiz vardı. Birincisi Ay Işığı Manastırının Müze olarak halka açılması, ikinci olarak da Manastır ve çevresinde yapılan projesine ve aslına aykırı yapı ve eklentilerin ortadan kaldırılması. Bilirkişi yaptığı incelemede Ay Işığı Manastırında "söz konusu yapıların 'Müze Yapı' olarak kullanıldığını gösteren herhangi bir bulguya rastlanmamıştır" diyerek bizim talebimizin ve söylediklerimizin ne kadar doğru olduğunu belirlemiştir. Yine Bilirkişi Manastırda çok sayıda ek yapı ve projesine aykırı eklenti tespit ederek Manastırda kaçak yapıların olduğunu doğrulamıştır. Yine acı bir tesadüf olarak bizler Ayvalık yerelinde Dünya Çevre Gününe denk gelen bu dava ile ilgilenirken bir başka doğa talan yasası da aynı gün AKP tarafından mecliste gündeme getiriliyor.

Meclis gündemindeki Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Yasası, doğal alanlardaki korumayı kaldırıyor. Kıyılar ve ormanlar başta olmak üzere, doğal alanlar ve sit alanlarını yatırımlara açıyor. Ormanlar, sulak alanlar, kıyılar, milli parklar, tabiat parkları üstün kamu yararına kurban edilecek. Tasarı aynı zamanda, turizm teşvik kapsamında kıyılarda, fabrika ve santral kurulmasına da zeminini hazırlıyor. Tasarı yasalaşırsa HES ve RES kurulması artık tamamen kolaylaştırılıyor ve önündeki tüm engeller kaldırılıyor. Madenciler için kalan bir iki ufak tefek pürüzde yok edilerek sermaye gruplarının işleri kolaylaştırılıyor. Bundan sonra Belgrad Ormanı üzerinde çok yıldızlı Rezidans kurulmasına, Manyas Gölü Kuş Cenneti'nin etrafında beton oteller yapılmasına Ayvalık Tabaiat Parkında sermayeye yeni rant alanları açılmasına hiç şaşırmamak gerekecek. Şu anda imkansız görünen girişimler çok yakında mümkün olabilir” ifadeleri yer aldı.

“BU YASA DERHAL GERİ ÇEKİLMELİDİR”

2010 yılından bu yana Meclis'te bulunan ve doğal alanların talanına izin veren bu yasa, doğa ve yaşam savunucularının birçok eylemi ve kamuoyunda oluşan tepkiler sonucu geri çekildiği ve beklemeye alındığı vurgulanılan açıklamada, “Tam da Taksim'in rövanşını alır gibi doyayı katleden, yaşam alanlarını yok eden ve ülkemizin en güzel yerlerini "kamu yararı" adı altında sermayeye peşkeş çeken bu yasayı istemiyoruz. Ayvalık Tabiat Platformu olarak; AKP'nin sermayenin rant alanlarını genişleten, ona kolaylıklar sağlayan, ancak halkın yaşam alanlarını daraltan ve günden güne yok eden bu tabiatı bozuk yasasını istemiyoruz. Halka rağmen iş yapanların hala ders almadıklarını görüyor ve uyarıyoruz. Bu yasa derhal geri çekilmelidir” şeklindeki ifadeleri dikkat çekti.