Büyükçekmece'de balıkçılar dün sabah saatlerinde denizde ceset görünce polise haber verdi. Dalgıçlar tarafından denizden çıkarılan cesedin 24 yaşındaki Sedef Güler'e ait olduğu tespit edildi. Cesedin ayağına zincirle ağırlık bağlandığı ve halıya sarılmış halde bulunduğu belirlendi. Savcının olay yerinde yaptığı incelemenin ardından ceset, otopsi için Adli Tıp Kurumu'na götürüldü.
Mimar Sinan Sahili'nde dün sabah saatlerinde balıkçılar tarafından denizde ceset görüldü. Balıkçılar durumu ihbar etmesi üzerine olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi.
Sahil güvenlik ekiplerinin kıyıya çıkardığı kadın cesedinin 24 yaşındaki Sedef Güler'e ait olduğu ve üzerinden kimlik çıkmadığı öğrenildi. Kadının öldürüldükten sonra dibe batması için ayağına zincirle ağırlık bağlandığı ve fark edilmemesi için de halıya sarıldığı tespit edildi.
Polis ekipleri çevredeki güvenlik kameralarını izleyerek olayla ilgili çalışma başlattı. Savcının da olay yerindeki incelemeyi tamamlamasının ardından ceset, otopsi için Adli Tıp Kurumu'na götürüldü.
Mahalle sakini Cem Tansever, "Sabahleyin geldiğimizde limanda polis ekipleri vardı. Balıkçı arkadaşlar denizde bir bayan cesedi görmüşler. Ekiplere haber vermişler. Sahil güvenlik ve polis ekipleri cesedi denizden çıkartmışlar. Olay yeri inceleme çalışmaları yapıldı. Otopsi yapmak için ekipler cesedi alıp götürdü" ifadelerine yer verdi.
Ekoltv'de yer alan habere göre, Büyükçekmece'de denizin üzerinden geçen bir köprünün üzerinde gece vakti duran bir araçtan şüphelenildi. Polis bu yöntemi izleyerek bir kişiye ulaştı.
Gözaltına alınan şüpheli, "Cinayeti ben işlemedim ama yardım ettim. Öldüreni de tanıyorum" diye ifade verdi. Polise iki isim söyledi. Biri cinayeti işleyen, diğeri de o gece yanlarında olan diğer kişiydi. Polis ekipleri bu itirafın ardından cesedin denize atılmasına yardım eden kişiyi de gözaltına aldı. Cinayeti işlediği iddia edilen şüpheli ise her yerde aranıyor.
Büyükçekmece'de halıya sarılı haldeki cesedi denizden çıkartılan 24 yaşındaki Sedef Güler cinayeti ile ilgili yeni detaylar ortaya çıktı. Edinilen bilgiye göre; polis Güler'in cesedinin sarılı olduğu halının üzerinde bir halı yıkamacıya ait etiket gördü. Etiketteki halı yıkamacıya giden polis, buradan halıların alındığı adresi tespit etti. Adresin Beylikdüzü Dereağzı'nda olduğunu belirleyen ekipler bu sefer eve gitti. Ekipler önce evi kiraya veren emlakçıyı buldu. Emlakçı Z.E., söz konusu adresi F.B. isimli kişiye kiraladığını söyledi. Emlakçının ifadesi üzerine polis F.B.'yi gözaltına aldı. Söz konusu adreste inceleme yapan ekipler kan lekeleri olduğunu gördü. Bunun üzerine evdeki eşyalara incelenmek üzere el konuldu.
Cinayet Büro Amirliğinde yapılan ilk sorgusunda olayı anlatan F.B. olay sırasında kendi evinde olmadığını arkadaşının telefonu üzerine eve gittiğini söyleyerek "Ben gittiğimde kız ölmüştü. Cesetten nasıl kurtulacağımızı konuşarak plan yaptık. Nalburdan zincir aldık. Cesedi battaniyeye koyup, üzerine ağırlık yapması için zincir sardık. Evde bulduğumuz bir dambılıda zincire bağladık. Sonra otomobile koyarak gidip köprüden aşağı attık" dedi.
Polis, cesedin taşındığı otomobilin bulunduğunu, incelemenin sürdüğünü belirterek olayın firarisi olarak aranan Y.G.'nin uyuşturucu kullanmak suçundan çok sayıda polis geliş kaydı olduğunu ayrıca hakkında 8 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunduğunu tespit etti. Şüpheliyi yakalamak için operasyonların sürdüğü öğrenildi. Yetkililer olayla ilgili soruşturmanın çok yönlü sürdüğünü, gözaltındaki şüphelilerle ilgili savcılıktan ek gözetim izni alındığını belirttiler. (DHA)