Ayakkabıcılar sorunlarını tartıştı

İSTANBUL (İHA) - Ayakkabı sektörünün sorunları Ayakkabı Yan Sanayicileri Derneği (TASD), Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (AYSAD) Türkiye Ayakkabı Sektörü Eğitim Vakfı (TASEV), İstanbul Ayakkabıcılar Esnaf ve Sanatkarlar Odası'nın (İAESO )İstanbul Crowne Plaza'da ortaklaşa düzenlediği iftarda tartışıldı.

İftar sonrası söz alan TASD Başkanı Selahattin Akaydın, sektörün en büyük eksiğinin eğitim ve pazarlama konuları olduğunu belirterek, "Eğitim eksikliğini kurduğumuz vakıfla gideriyoruz. Şimdi asıl meselemiz pazarlama" dedi. AYSAD Başkanı Ender Yazıcıoğlu da pahalı olan ARGE'nin yerlileştirilerek tasarıma öncelik verilmesi gerektiğini savundu.

Reklam
Reklam

TASD Başkanı Selahattin Akaydın, sektörün en büyük eksiğinin eğitim ve pazarlama konuları olduğunu belirterek, " TASD olarak sektörde iki acil ihtiyacımızın olduğunu tespit ettik. Bunlar, eğitim ve pazarlama. Türkiye'nin uzun vadede ayakkabıda iyi bir yere gelme potansiyeli var. En önemli sorunlarından eğitim sorunun çözmesi gerekir diye düşündük. Sektörde yetişmiş eğitimli insan ve bunları yetiştirecek okullar yoktu. Buna paralel teknolojiyi geliştiren merkezler oluşturulmalıydı. Eğitimle ilgili,sektörümüzün diğer kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya gelerek Türk ayakkabı sektörünün gururu olan Türkiye Ayakkabı Sektörü Eğitim Vakfını (TASEV) kurduk. Ayakkabı Anadolu Meslek Lisesi'ni inşa ettik. Eğitim eksikliğini bu yolla gireceğiz" dedi.

Pazarlamanın toplu olarak tek elden yapılması gerektiğini savunan Akaydın, "Ayakkabı sektörü 2000 - 20001 krizi ile birlikte yüzde 30 civarında küçülme yaşadı. Ancak 2002 sonundaki ihracatı 150 milyon dolar düzeyinde olacak. Geçen yıl 126 milyon dolarlık ihracat yapıldı. Yüzde 16'lık artış söz konusu. 2002 yılında olduğu gibi 2003 yılında da Avrupa'da ve dünyada taleplerin oluşacağı konusunda gelişmeler var. ASD üzerinden yapılan ihracat 10 milyon doları geçmedi. Özverilerle oluşturduğumuz ASD'nin Çekoslovakya'nın Prag, Polonya'nın Varşova şehrinde mağazaları var. Türk ürünlerin teşhiri bizleri mutlu etse de,sektörde bir ilgisizlik var. Sesimizi duyurmak için ASD'yi yaşatmamız, geliştirmemiz şart" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Türkiye'deki ayakkabı sektörünün moda marka ve tasarım konusunda eksikliklerinin olduğunu kaydeden Akaydın, "Bu aşamada üretim bazında fazla bir iş yok. Ürünlerin daha iyi bir makyajla uluslararası arenada kendi kimliği ile ayakları üzerinde durulması gerekiyor Bunu başarmış tasarımcılarımız ve işletmecilerimiz var. Aralık ayının son haftasında ayakkabı moda, tasarım ve marka paneli düzenleyeceğiz." ifadelerini kullandı.

Ayakkabı ve diğer sektörlerde markalaşmanın kendi içersinde profesyonellik, fikir birliği, güç birliği gerektiğini savunan Akaydın, bir marka oluşturulmak isteniyorsa fikirce ekip olarak buna karar vermek ve finansman sıkıntısının ortadan kaldırılması gerektiğini bildirdi.

Türkiye'de şu anda ciddi bir sanayi planlaması yapılması zorunluluğuna dikkat çeken TASD Başkanı Selahattin Akaydın, "Ayakkabı üretimi genelde az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde emek yoğun bir sektör olarak görülmekte. Bizler de, İtalya Ayakkabı üreticileri ve yan sanayicileri ile ortak çalışma kararı aldık. Bu konuyla ilgili biri İtalya'da diğeri Türkiye'de olmak üzere iki toplantı düzenleneceğiz" dedi.

Reklam
Reklam

Ayakkabı Yan Sanayicileri Derneği Başkanı Ender Yazıcıoğlu da konuşmasında, "Sektör olarak kendimizi küçümsemeyelim. Türkiye'deki ayakkabı sanayi dünyadaki ayakkabı üretiminin yüzde 3'nü karşılıyor. Bu oranla 10. Sıradayız" dedi. Yazıcıoğlu, "Dünya nüfusunun yüzde 36'sı oluşturan Çin üretiminin yüzde 53'sni tek başına karşılarken,dünyadaki milli gelirin yüzde 6'sını toplaya bilmekte. ABD 1.8 milyar dolarlık ayakkabı ithalatına karşılık dünya milli gelirinden yüzde 36 pay almaktadır. Hollanda ise İstanbul kadar nüfusuna rağmen ayakkabı ithalatında dünya sekizincisi. Türkiye ayakkabı sektörü ile1.5 milyarlık nüfusa hitap edebilecek düzeyde. Üretim ile dağıtım konusunda da bir merkez haline gelebilecek potansiyele sahibiz" diye konuştu.

Yan sanayide GSMH'nın yüzde 5'ni toplayan 500 milyon dolarlık bir üretim yaptıklarını anlatan Yazıcıoğlu, "Ancak bu karşılık 160 milyon dolarlık bir ithalat var. İhracatımız sadece 73 milyon dolar. Ürettiğimiz 500 milyon dolarlık malın yüzde 90'nını iç piyasaya satıyoruz. Ayakkabı da ise toplam üretimin ancak yüzde 15'i ihraç edilebiliyor. Bu acı bir şey. Ayakkabıcılık sektöründe uyum sağlayabilmek öyle zor bir iş değil. Çünkü çoğumuz küçük işletmeyiz. Türkiye'de üretilen ayakkabıların yüzde 65'i orta düzeydeki işletmeler üretmektedir. Bunlar göz önüne alınarak mutlaka ithalat azaltılıp ihracat arttırılmalıdır" dedi.

Reklam
Reklam

Türkiye ekonomisinde ayakkabı sektörünün istihdam ve ihracat bakımından ihmal edilemeyecek bir konumda olduğunu kaydeden Ender Yazıcıoğlu, "Dünya genelinde pazarlama ile ilgili artış yüzde 6, üretim artışı ise sadece yüzde 3'te kalmıştır. Üretmekten ziyade pazarlamaya öncelik vermeliyiz. Tasarım konusunu göz ardı etmemeliyiz. Tasarıma öncelik vermemiz gerek. AR-GE çalışmalarını yerlileştirmemiz gerekiyor. Dışardan yaptırdığımız AR-GE çalışmaları pahalıya mal oluyor" diye konuştu. 500 milyon dolarlık ihracatı 1 milyar dolarlık seviyeye çıkarmak için gayretlerinin süreceğini söyleyen Yazıcıoğlu, bu aşamada devletten de destek bekliyoruz. Çünkü devletten bize fuarlarla ilgili teşvikten öte destek yok" dedi.

Bu arada iftar sonrası yapılan sohbet toplantısında, Bahçeşehir Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ruhi Kaykayoğlu, "Ayakkabı Sanayiinde AR-GE ve insan kaynakları" konulu bir sunum yaptı.