Yargıtay 19. Ceza Dairesi, Aydın Doğan ile kızı Hanzade Doğan Boyner'in de aralarında bulunduğu 4 sanığın, "kağıt ve baskı malzemesi temin eden şirketlere haksız kazanç sağlandığı" iddiasıyla ilgili davada beraatine hükmeden yerel mahkemenin kararını bozdu.
Daire, Aydın Doğan, kızı Hanzade Vasfiye Doğan Boyner, İmre Barmanbek ve Ali Rıza Temuroğlu hakkında, kağıt ve baskı malzemesi temin eden şirketlere haksız kazanç sağlandığı gerekçesiyle "Sermaye Piyasası Kanunu'na muhalefet" suçundan 2007'de açılan davanın temyiz incelemesini tamamladı.
Sanıkların, üzerlerine atılı suçun sabit olduğu kabul edilerek, yerel mahkemece haklarında verilen beraat kararı bozuldu.
Kararda, Doğan grubu bünyesindeki halka açık anonim ortaklık statüsünde olan Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık AŞ ile Milliyet Gazetecilik AŞ'nin gazete kağıdı ve baskı malzemesi ihtiyacı için 1997-2007 yıllarında yine Doğan grubu bünyesindeki Doğan Dış Ticaret ve Mümessillik ile Işıl İthalat ve İhracat Mümessillik tarafından ithalat gerçekleştirildiği anlatıldı.
Bu alımlarda birçok kez üretici, satıcı firmalar yerine Doğan grubunun sahibi olduğu, ithalat sürecine fiili katkısı olmayan ve katma değer yaratmayan off-shore şirketlerin gereksiz yere aracı kılındığı ifade edilen kararda, malzemelerin üretici, satıcı birim fiyatlarından daha yüksek bedellerle ithal edilmesi neticesi halka açık anonim ortaklıklar olan Hürriyet ve Milliyet'in karının, mal varlığının azaltıldığı kaydedildi.
Kararda, "Gazete kağıdı ve baskı malzemesi alımı işlemlerinde, Doğan grubunun kontrolünde olan, Hürriyet ve Milliyet ile ilişkili yurt dışında kurulu şirketlerinin, ikinci bir aracı olarak dolanlı işlemler için kullanıldıkları ve örtülü işlemlerle halka açık şirketler olan Hürriyet ve Milliyet'in karının, mal varlığının azaltılarak örtülü kazanç aktarımı yapıldığı anlaşılmaktadır." ifadeleri kullanıldı.
Olayda, emsallerinden bariz şekilde farklı fiyat uygulanması hususunun aranmayacağı belirtilen kararda, şu tespitlere yer verildi:
"Çünkü normal şartlarda bu off-shore şirketler, Doğan grubunun kontrolü altında olmasaydı hiçbir şekilde ithalata dahil edilmeyeceklerdi. Dolayısıyla halka açık anonim şirketler olan Hürriyet ve Milliyet'ten Doğan grubuna kaynak aktarımını gizlemek amacıyla ithalat sürecine hiçbir katkısı bulunmayan off-shore şirketlerin dahil edilmesi, Sermaye Piyasası Kanunu 15/son madde fıkrası kapsamında başlı başına yeterli örtülü bir işlemdir.
Kaldı ki bu örtülü işlemler sonucunda Doğan grubu lehine fakat Hürriyet ve Milliyet'in aleyhine aktarılan miktarların büyüklüğü dikkate alındığında, normal şartlarda hiçbir şekilde yapılmayacak olan bu işlemlerin aradaki ilişki, bağlantı nedeniyle yapılması, emsallere göre bariz farklılığı da ortaya koymaktadır.
Tüm bu anlatılanlar ve dosya kapsamına göre, sanıkların üzerlerine atılı suçun maddi ve manevi unsurlarının gerçekleştiği ve atılı suçun sanıklar tarafından işlendiği sabittir."
Bozma kararı nedeniyle dosya yeniden yerel mahkemeye gönderilecek.
- Davanın geçmişi
Aydın Doğan, kızı Hanzade Vasfiye Doğan Boyner, İmre Barmanbek ve Ali Rıza Temuroğlu hakkında, kağıt ve baskı malzemesi temin eden şirketlere haksız kazanç sağlandığı gerekçesiyle "Sermaye Piyasası Kanunu'na muhalefet" suçundan İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı.
Mahkeme, suçun yasal unsurları oluşmadığı gerekçesiyle Aydın Doğan'ın da aralarında bulunduğu 4 sanığın beraatine karar vermişti.
Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 7. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozmuştu.
Yerel mahkemenin kararında direnmesi üzerine dosya, Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gelmişti.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunda 23'e karşı 24 üyenin oyu ile alınan kararda, uyuşmazlık konusu olarak öncelikle sanıklar hakkında usulüne uygun açılmış kamu davası bulunup bulunmadığı irdelenmiş, Kurulun 24 üyesi, "davanın usulüne uygun açılmadığı"na hükmetmişti.
-Yerel mahkeme ikinci kez direndi
Bunun üzerine yerel mahkeme, karar Yargıtay Ceza Genel Kurulundan gelmesine karşın yine ilk hükmünde direnince dosya, yeniden Yargıtay 7. Ceza Dairesine geldi.
Daire, iş bölümünün değişmesi nedeniyle görevsizlik kararı vererek dosyayı Yargıtay 19. Ceza Dairesine gönderdi. Yargıtay 19. Ceza Dairesi ise bozma kararında isabetsizlik olmadığından dosyayı yeniden Yargıtay Ceza Genel Kuruluna taşıdı.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu da İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesince kurul kararından sonra verilen kararın "direnme niteliğinde olmayıp, eylemli uyma sonucu verilen yeni hüküm niteliğinde" olduğuna karar verdi ve dosyanın temyiz incelemesinin Yargıtay 19. Ceza Dairesince yapılmasına hükmetti.
Yargıtay 19. Ceza Dairesi, sanıkların üzerlerine atılı suçun maddi ve manevi unsurları itibarıyla oluştuğu halde, anılan bozma kararı doğrultusunda uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçeyle beraat kararı verilmesini kanuna aykırı bularak beraat kararlarını bozdu.