Aydın Tema, Çalışmalarını Anlatıyor

TEMA Vakfı Aydın İl Temsilcisi Mehmet Özdemir, katıldığı söyleşide TEMA Vakfını ve yürütülen faaliyetleri anlattı.

‘Toprak’ konusunun işlendiği söyleşide konuşan TEMA Vakfı Aydın İl Temsilcisi Mehmet Özdemir, “TEMA Vakfı; Kaybolmakta olan geleceği kurtarmak, açlık ve yoksulluğu gidermek, topraktan gelen toplumsal barışı sağlamak için; Erozyon, çoraklaşma, çölleşme, çevre kirliliği, hatalı tarım teknikleri ve amaç dışı arazi kullanımı önlemek, doğal varlıkların tahribine yönelik ulusal ve uluslar arası her türlü idari, siyasi ekonomik baskılara karşı mücadele etmek, sorunlara çözüm üretmek için kurulmuştur. Biyolojik çeşitlilik, toprak, su, orman ve diğer doğal varlıkların korunması, doğal dengeyi bozmadan verimli kullanılması ve sürdürülebilir yönetimini gerçekleştirmek için kurulmuştur. Doğal varlıkların korunmasına yönelik politikaların hükümetlerce üretilmesi, doğayı, toprağı, suyu ve ormanlık alanları koruyucu gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını, çevreyi, doğayı korumaya yönelik uluslar arası anlaşmalara uyulmasını sağlayacak bilinçli ve etkin bir kamuoyu oluşturmak için kurulmuştur” dedi.

TEMA’nın Aydın’daki faaliyetlerine de değinen Özdemir, “TEMA Vakfı Aydın İl Temsilciliği, aktif gönüllülerimizin, kurum ve kuruluşlarımızın katkıları ile; Doğal varlıkları, su, orman, geleceğimizin teminatı, torunlarımızın emaneti topraklarımızı korumak, amacı doğrultusunda verimli kullanmak, çevre ve çevre temizliği bilincinin kökleşmesini sağlamak, ormanlık alanların korunması, orman alanlarının genişletilmesi, nesli tükenme noktasına gelmiş her türlü canlının gelecek nesillere salimen ulaşmasını temin için, eğitim başta olmak üzere gerekli çalışmaları yapıyoruz. Kurum ve kuruluşlarımız, Sivil Toplum Kuruluşları, Bilim İnsanlarımız, Basınımız el ele vererek, çok geç olmadan; Erozyona, kuraklığa, çölleşmeye, çoraklaşmaya, orman yangınlarına, göllerlin, pınarların, akarsuların kurumasına, toprağın verimsizliğine, amaç dışı kullanımına, sel ve su baskınlarına, orman alanlarının daraltılmasına, sulak alanların yok edilmesine, kimyasallar ve ağır metallerin toprağımızı, suyumuzu kirletmesine, ekolojik dengeyi bozan vahşi madenciliğe, ormanların yok oluşuna engel olmak ve çare bulmak zorundayız. Toprak, su ve orman varlıklarımız elden çıkarken, hırs zırhına bürünmüş kişi ve şirketlerin, aşırı tüketim, aşırı kazanç uğruna, ülkemizin her köşesi, çöplük, atık ve moloz yığını haline getirilebilir. Doğal varlıklarımız elimizden çıkabilir. Güzel yurdumuzda kendi varlıklarımıza muhtaç hale gelebiliriz” diye konuştu.