TÜRKAV Aydın Şubesi, Mersin’de öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan ve 1958-1974 yılları arasında Kıbrıs’ta Rumlar tarafından öldürülen Türkleri andı.Toplantıya TÜRKAV Aydın Şubesi Başkanı Bilge Ozan’ın yanı sıra KEBUDER Başkanı Perihan Öztürk, AY-SİAD Başkanı Özen Gündüz, ADÜ Öğretim Üyeleri Doç.Dr.Şahin Baranoğlu, Yrd.Doç.Dr.Ayten Can Tunalı, Yrd.Doç.Dr. Ali İhsan Yapıcı ve vakıf üyeleri katıldı.TÜRKAV Aydın Şubesi Üyesi Figen Ünlü’nün yaptığı açıklamada “Kadınlarımız Türk Töresinde de, İslamiyet İnancımızda da bu kadar değerliyken, ne yazık ki hayatının baharında olan, gencecik kızımız Özgecan, tarifi mümkün olmayan bir şekilde hunharca katledilmiştir. Bu iğrenç ve alçakça işlenen cinayet nedeniyle, insanın insan oluşundan utanası geliyor. Bu cinayeti lanetlemek yetmez, kınamak kâfi gelmez. İnsanlığın yüz karası canavarların hak ettiği cezayı bulması önce Yüce Rabbimizden niyazımız, sonra da hukuk insanlarından isteğimizdir. Bu cinayet bir insanlık suçudur. Bu ve buna benzer suçlar için, (çocuklara karşı işlenen suçlar dâhil) idam dâhil olmak üzere çok ağır cezalar tartışmaya açılmalıdır. Bu konuda bütün kamu kurumlarını, bütün sivil toplum kuruluşlarını, bütün insanlığı duyarlı olmaya davet ediyoruz. Bütün aileler çocuklarına, sevgiyi ve saygıyı aşılamalı, insan olmayı, insani değerlere ve insan haklarına saygı duymayı mutlaka ve mutlaka öğretmelidirler. TÜRKAV olarak sevgili kızımız Özgecan’ı rahmetle anıyor, ailesine ve artık büyük ailesi olan tüm ülkemize başsağlığı diliyoruz; acılı baba Mehmet Aslan’ın ‘Sevmekten başka bir çıkar yolumuz yok; bu vahim olayı yapanlara zulmedilmesin, adaletin karşısına çıkıp cezalarını çeksinler. Allah onların analarına, babalarına da yardımcı olsun’ sözleri karşısında saygıyla eğiliyoruz” dedi.Emekli Din Görevlisi Seyfettin Öztürk’ün Kıbrıs Şehitleri için okuduğu Kuran-ı Kerim’in ardından Uzman Tarihçi Faruk Akın Emek; 1958-1974 yılları arasında Kıbrıs’ta Türklere Rumların yaptığı mezalimle ilgili sunum gerçekleştirdi.Konuşmacı Uzman Tarihçi Faruk Akın Emek; “Kıbrıs Türk’ünün, Kıbrıs’ın 1878 yılında İngiliz egemenliğine terk edilmesiyle başlayan esareti, ancak 20 Temmuz 1974’de Mehmetçik çabaları ile sona ermiştir. Kıbrıs Türk’ü, takdire şayandır ki; yüzyıllardır gördüğü eziyet ve zorbalığa karşı kimliğini ve benliğini hiç bir zaman kaybetmemiş, boyun eğmemiştir. Adadaki Rumlar bu süreç içerisinde bütün ada için Enosis hareketini gerçekleştirmek istemekte, Adadaki Türkler ise taksim veya federal bir devlet düşüncesini benimsemektir. 16 Ağustos 1960’da iki toplumlu Kıbrıs Cumhuriyetinin kurulmasından hemen sonra Rumlar haince planlarını uygulamaya koymuşlar 1958 yılında Sinde, Atlılar, Arnayi, Üç Şehitler ve Goşşi’de yarım kalan kalan mezalimine devam etmek istemişlerdir. 1963’te ise Kumsal, Ayvasıl, Şillura, Türkeli, Yılmazköy, Arpalık ve Geçitkale katliamları izlemiştir. Olayların giderek şiddetini artırması üzerine Türkiye Cumhuriyeti ilk önce diplomatik yollarla çözüm aramaya çalışmış fakat bunlardan bir sonuç alamaması üzerine 20 Temmuz 1974 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri, Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatı ile birlikte askeri harekâtını gerçekleştirmiştir” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz