DİYARBAKIR (İHA) - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Siyasi Partiler Yasası'nın 11/b maddesi uyarınca kapatılan DEP'in eski milletvekilleri Leyla Zana, Hatip Dicle, Selim Sadak ve Orhan Doğan'ın da aralarında bulunduğu yaklaşık 116 DTP'linin üyeliğinin düşürülmesini ve buna bağlı olarak parti organlarındaki görevlerinden çıkarılmalarını istedi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yaptığı açıklamaları değerlendiren DTP Diyarbakır İl Başkanı Hilmi Aydoğdu, "Bunlar olmaz, başkaları olur ama sonuçta biz bu yarışın içinde olacağız. Türkiye'nin demokratikleşmesi için, Kürt sorununun çözümü için elimizden gelen her şeyi yapacağız" dedi.
Aydoğdu, olayın üzerinde çok konuşulacak başlı başına bir konu olduğunu ifade ederek, "Partimiz üzerinde çok yoğun baskılar var. İl yöneticilerimizin, genel merkez yöneticilerimizin, il başkanlarımızın gözaltına alınması, tutuklanması ve bu süreçte hapis cezalarının olabildiğince hızlı bir şekilde ve yaygınca verilmesi, ardından özellikle bağımsız adayların birleşik oy pusulasına dahil edilmesi ile birlikte partimize ve milletvekili adayı olabilecek arkadaşlarımıza yönelik baskıların ve hatta
saldırıların olasılık dahilinde olabileceğini öngörmüştük. Cumhurbaşkanlığı gibi, Türkiye'nin en hayati gündemi olan bir konuda bir araya gelemeyen, sağduyu gösteremeyen, aralarında hoşgörü, uzlaşma yaklaşımını gösteremeyen siyasi partilerin; bağımsız adayları birleşik oy pusulasına dahil edilmesi konusunda tam bir ittifak içerisinde olacağını, Kürt halkına karşı tam bir ittifak yapacağını, önümüzü kesmek için, bu seçimlerde halkımızın temsiliyetinin parlamentoya yansımasını engellemek için her türlü yola ve yönteme başvurabileceğini tahmin ediyorduk. Ancak, adil olmayan bu kadar antidemokratik, bu kadar zorlayıcı tedbirlerin geliştirilmesi de, elbette demokrasi adına, Türkiye'nin demokratik geleceği adına çok acı bir tablodur. Bunu biz doğru bulmuyoruz. Ancak, şunu herkes iyi bilmelidir; birileri yasaklanabilir, birilerinin seçime girmesi engellenebilir ama halkımız kendi bağrından onlarca, yüzlerce, binlerce milletvekili ortaya çıkarabilecek potansiyele sahiptir. Bizim açımızdan hizmet esastır. Milletvekilliği veya başka makamlar peşinde de değiliz, olmadık da. Aday olma ihtimali olan arkadaşlarımız da, sadece halkımıza ve Türkiye'nin demokratik yaşamına katkı ve hizmet sunmak için aday olma düşüncesinde idiler. Yaşam burada bitmiyor, mücadele burada bitmiyor. Bu mücadele kesintisiz devam edecektir. Parlamentoda da, sivil yaşamda da, sivil toplum örgütlerinde de devam edecektir. Bu konuda hiçbir moralsizliğe, kararsızlığa, umutsuzluğa düşmediğimizi, düşmeyeceğimizi de herkesin çok iyi algılaması gerekir" diye konuştu.