ANKARA (İHA) - Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Süleyman Çelebi'yi kabulünde Başbakan Bülent Ecevit'in görevinin vesayet altına alınması için mahkemeye başvuracağını açıkladı. Aygün, "Çok tepki alacağımı biliyorum, bunu ülkem için yapıyorum. Bunu birisinin yapması gerekiyordu. Kral çıplak diyemiyorum, kral yoktur. Başbakan eğer giderse kaos olacağını söylüyor ama asıl kalması kaosa yol açıyor" dedi.
Başbakan Bülent Ecevit'in sağlık durumunun ülkeye olan faturasının son iki ayda 3 milyar dolar olduğunu kaydeden Aygün şunları söyledi:
"Başbakan'ın sağlık durumunun piyasalara aylık 1.3 milyar dolar faturasının olduğunu ve Haziran ayından bu yana bu rakamın 3 milyar doları bulduğunu kamuoyuna açıkladık. Maalesef bu deklerasyondan alması gerekenler bir şey almadı. Artık bu işin gitmeyeceği belli. Bugün liderler, ekonomi zirvesi yapıyorlar. Bu zirveden ne olur. Yarım saatlik, bir saatlik zirveden ne çıkar. Bu zirve sadece, 'Başbakan ayaktadır' zirvesidir'. Bu ülkenin başbakanının günde 27 saat çalışması gerekmektedir. Bu ülkenin başbakanı 24 saat çalışırsa yetmez. Bu ülkenin başı yoktur. Başbakanın ivedilikle bu işi bırakması gerektiğini defalarca söyledik. Yok bırakmıyorsa örnek alsın. Daha bir hafta önce ABD Başkanı bir göz ameliyatı geçirdi. 3 saat için vekaletini başkan yardımcısına verdi. Ama Türkiye'de Başbakan aylardır, hem başbakanlık konutunda değil hem ülkenin başında değil, hala 'Ben bu ülkenin başındayım, ben gidersem kaos olur' diyor. Sayın Başbakan asıl siz olduğunuz için kaos oluyor. Yarın Başbakan'ın sağlık durumunun vesayete alıması gerekip gerekmediğinin tespiti için yasal süreci vatandaş Sinan Aygün olarak başlatıyorum. Başbakan'ın yaşlılığından dolayı vesayete alımasıyla ilgili dosyayı Sulh Hukuk Mahkemesi'ne sunacağım. Bu dosyanın içinde Başbakan'ın son 3 aylık basında çıkan demeçleri, televizyonlara çıkan görüntüleri bulunuyor. Bunu kendimi riske atarak yapıyorum. Çok tepki alacağımı biliyorum. Ama bunu birisinin yapması gerektiğine inanıyorum. Kral çıplak diyemiyorum. Çünkü kral yok. Bu ülke şu an Başbakansız vaziyettedir. Ecevit kendi durumu hakkında karar verme durumuna sahip değildir. Başbakan durumu net olarak algılayamıyor".
Aygün konuşmasını, Başbakan Ecevit'in probleminin, sağlık durumundan önce yaşlılığının olduğuna temas ederek sürdürdü. Aygün, "Başbakan'ın omurgasını platinden, kaburgasını somaltından yapıp yarın da tenis oynamaya gönderelim ama Başbakan'ın akıl melakeleri gidip geliyor. Başbakanla iletişim kurmak için araya tercümanlar ya da Başbakan'ın dilinden anlayan veya Ecevitçe bilen birilerini bulmak gerekiyor. Diğer genel başkanları yanında duruken görüyorum. Yılmaz ve Bahçeli'nin yüzündeki ifadede büyük bir sıkıntı, büyük bir panik ve büyük bir rahatsızlık var. Rahatsız oldukları yüzlerinin her halinden belli oluyor. Ben bu yola çıktım. Bunu ülkem için yapıyorum" şeklinde konuştu.
"ATATÜRK, İNÖNÜ, ÖZAL GİTTİ KAOS OLMADI" Sinan Aygün, Başbakan Ecevit'in sağlık sorunun aşılabilmesi için hükümetin yapması gerekenleri şöyle sıraladı:
"Eğer Başbakan kendine DSP içinden bir veliaht bulursa, bunu diğer ortaklarına kabul ettirebilirse, bu hükümetin devam etme şansı var. Yok DSP'den çıkmıyorsa; bu konuda 3 yıl tecrübesi olan Devlet bahçeli'nin görev rahatlıkla alabileceğine inanıyorum. Bahçeli istemezse, Mesut Yılmaz bu ülkede başbakanlık yapmış, deneyimi tecrübesi olan bir insandır. Yok bu da kabul edilmiyorsa geniş tabanlı bir hükümet. Yok bu da olmuyorsa bu Parlamento'daki 550 milletvekili nasıl bir bakan çıkaramadılarsa, nasıl bir Cumhurbaşkanı çıkaramadılarsa bir Başbakan da çıkmıyor demektir. O zaman bunun çözüm yolu, unutulmuş, ihmal edilmiş, gözardı edilmiş Türkiye Cumhuriyeti halkıdır. Yani seçime gitmektir. Korkunun ölüme faydası yoktur".
Aygün, gazetecilerin, Devlet Bakanı Kemal Derviş'in 'dörtlü koordinasyon' önerisini hatırlatmaları üzerine, "Biz, o kadar çok yaklaşım, koordinasyonlar gördük ki hiçbir şey yapılmadı. Kemal Derviş geleli 17 ay oldu, ne yapıldı? Başbakan 'Bulun sayıyı, düşürün. Ben gidersem kaos olur' diyor. Atatürk, İnönü, Özal gitti, kaos olmadı" diye görüş bildirdi.
DİSK Başkanı Süleyman Çelebi de ziyarette, Başbakan Ecevit'in dinlenmesinin hakkı olduğunu ve mevcut sıkıntıyı gidermek için dinlenme hakkını kullanması gerektiğini belirtti. Çelebi, ülkenin içine düştüğü duruma seyirci kalamayacaklarını bundan sonra seslerini duyuracaklarını ifade etti. Süleyman Çelebi amaçlarının kaosa yol açmak olmadığını da sözlerine ekledi.