ANKARA(ANKA)- Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, dünyada yaşanan resesyonun "bugünden yarına geçecek bir nezle olmadığını" belirterek, bundan olumsuz etkilenen Türkiye ekonomisi için uyarılarda bulundu.
ABD kaynaklı hoşnutsuzluğun giderek Avrupa'da kendini hissettirmeye başladığını belirten Aygün, "Türkiye ekonomisi hızlı akan bir nehrin tam ortasında. Can yeleği beklemeyelim. Hiçbir ülkenin elinde fazladan bir can yeleği yok. Gemisini kurtaran kaptan" dedi.
-"FIRTINA, OFLANARAK, ÜFLENEREK DİNDİRİLMEZ"
Konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada Türkiye'nin dünyada olan biten ekonomik gelişmeler karşısında "battaniyenin altına girip, fırtınanın geçmesini beklememesi gerektiğini" belirten Aygün, "Bu dışsal şok, etkisini birkaç yıl sürdürebilecek ciddiyettedir. Hiçbir önlem almadan ‘Türkiye bunu da atlatır' diye beklemek, fırtınaya karşı oflayıp, üflemekten öteye geçmez" dedi.
Türkiye'nin "terör" ve "siyaset" ağırlıklı bir gündemin içinden çıkamadığına dikkat çeken Aygün, "belirsizlik" nedeniyle ekonomide tansiyonun düşürülemediğini belirtti. Karamsarlığın bütün sektörlere sıçraması durumunda, ekonominin organizmalarının kendi kendini yok etmeye başlayacağından kaygı duyduklarını ifade eden Aygün, "Dünya ekonomisinde bir ciddi bir daralma var. Bu daralmanın anlamı krizdir. Türkiye (ben bu krizin dışındayım, hissetmiyorum) diyemez. Kriz varken krizi yönetmek çok zor olur. Koşullar ağırlaşmadan bu krizin yönetilebiliyor olması gerekir" dedi.
-"KRİZİ FIRSATA ÇEVİRECEK KRİZ AŞISI"
Krize karşı en etkin çözümün, tedavi edici değil koruyucu önlemler olduğuna dikkat çeken Aygün, koruyucu önlemler olarak grip aşısını örnek verdi. Türkiye'nin kendisini krizden koruyacak "kriz aşısı"nın, hükümetin alacağı önlemler olduğuna vurgu yapan Aygün şöyle dedi:
"Türkiye ağır siyasi gündemi derhal bırakıp yüzünü ekonomiye çevirmeli, cari açığı azaltacak önlemleri almalı, bütçeyi harfi harfine tutturmalı, mali disiplinden asla vaz geçmemeli, reel ekonominin yüklerini azaltmalı, faizleri aşağı çekecek önlemleri almalı, piyaslara güven verilmelidir. Eğer bunlar yapılırsa kriz fırsata çevrilebilir ve Türkiye kazançlı çıkar. Aksi durumda ekonominin şehitlerinin üzerine bayrak örteriz. "
-"FELAKET TELLALIĞI KURUMSALLAŞTI"
Durgunluğun ya da olumsuz gidişin nedenini "felaket tellallarına ihale etmenin", ezberlenmiş bir siyasi tutum haline geldiğine dikkat çeken Aygün, "Felaket tellallığı edebiyatı bir hitabet sanatı değildir" dedi.
Aygün şu değerlendirmeyi yaptı:
"Son günlerde yapılan uyarılara bakıldığında şöyle bir sonuç çıkıyor. Türkiye felaket tellalarından geçilmiyor. Hatta felaket tellallığı kurumsallaştı. Hemen her meslek kuruluşu sürekli açıklama yapıp hükümeti uyarıyor. Oysa birazcık düşünseler bilecekler ki, felaket tellallarını üreten neden, hükümetlerin rehaveti ya da yanlış icraatlardır. Yanlışları söylüyorsam, tehlikelere dikkat çekiyorsam, ben de felaket tellalıyım."
-"EZBERLER BOZULMALI"
Türkiye'nin yapısal bir dönüşüm için ezberlerini bozması gerektiğini vurgulayan Aygün, sıcak paraya, ithalata dayalı bir büyüme modelinden derhal vazgeçmek gerektiğini belirtti. Türkiye'nin bu iki olgu nedeniyle her yıl milyarlarca dolar parayı yurt dışına transfer ettiğini ifade eden Aygün, "Türkiye bütün kazanımlarını bu iki kuyunun dibine atarak sadece zaman kazanıyor" dedi.