ANKARA (ANKA) - Koç, "Sayın Vali ile bölgedeki arkadaşlarımız görüştüler henüz bu konuda doğrulanmış bir haber söz konusu değil" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, gazetecilerin sorularını yanıtlarken bir gazetecinin Hüseyin Aygün'ün serbest bırakılacağına yönelik bazı iddialar bulunduğunun hatırlatması üzerine, kendilerinin de söz konusu duyumlar üzerine araştırma yaptıklarını belirtti. Koç, "Sayın Vali ile bölgedeki arkadaşlarımız görüştüler henüz bu konuda doğrulanmış bir haber söz konusu değil" diyerek, sadece Aygün'ün değil terör örgütünün elindeki diğer sivil vatandaşların ve kamu görevlilerinin de rehinelikten kurtulması gerektiğini belirtti. Koç, "Silah bıraktırmak için devrede olduğu söylenen güçler ve siyasetçiler niyetlerini ve terör örgütü üzerinde ne kadar etkisi sahibi olduklarını göstermek istiyorlarsa işe kaçırılan vatandaşlarımızı ve kamu görevlilerini serbest bıraktırmakla başlamalılar. Oslo görüşme kayıtları, Wikileaks ve Stratfor Belgeleri ile Suriye ve Şemdinli'de yaşananlar dikkate alındığında şu açıkça ortaya çıkmıştır. Terörle mücadele ve Kürt meselesi konusunda siyasi irade AKP hükümetinin elinde ne yazık ki değildir" dedi. Tek mutabakat zemininin TBMM çatısı olduğunu belirten Koç, şöyle devam etti:
"Muhtemel ulusal boyuttaki riskler konusunda bizlere bilgi aktarın diyoruz, gerekirse uyarılarımızı TBMM zemininde daha öncede yapıldığı gibi bir ulusal duruş olarak çıkarlarımızı ortaya koyalım diyoruz, sanki boşluğa konuşuyoruz. Başbakan ne yazık ki yemekli toplantılarda kin, nefret ve öfke dolu konuşmalarla toplumu her yönden germeye, bölmeye çalışıyor bu acı bir görüntüdür. "Meclisin toplanması terör örgütünün propagandasına yarar' diye ucuz basit sorumluluktan kaçan demagojik savunmalara sığınıyor."
-SORUMLULUKLARINIZI BİLECEKSİNİZ-
Başbakan'ın sorumluluklarını bilmek zorunda olduğunu belirten Koç, "Unutmayın siz demokratik bir ülkede seçilmiş başbakansınız. Totaliter bir rejimde bir buyurgan başkan, kral ya da padişah değilsiniz. Aklınızı hırslarınızın veya hiç tüketemediğiniz kinlerinizin önüne koymak zorundasınız. Meclisten kaçmamalısınız. Biz sizin kilonuzu çapınızı merak etmiyoruz, umursamıyoruz hangi çapta olursanız olun kilonuz ne olursa olsun. Ancak yürütmekte olduğunuz görev sınırlı kapasitenizin duygularınızla beraber aşmanızı gerektiriyor" dedi. Çağrılarının "gelin Türkiye'yi Türkiye'den birlikte yönetelim" şeklinde olduğunu ifade eden Koç, emperyalist telkinlere, hedef göstericilere birlikte karşı konulması için Meclis'in toplanması gerektiğini vurguladı. Ulusal bütünlüğü tehdit edenlere karşı, iç siyasetin komplekslerinden sıyrılıp birlikte tavır koyma olgunluğuna erişilmesi gerektiğini söyleyen Koç, vatandaşların siyasetçilerden kavga değil, sağduyu ve çözüm beklediklerine dikkat çekti.
-SİZLERE VERİLEN GÖREV GEREĞİ TOPLANIN-
Vatandaşların tehlikeli süreçte siyaset kurumuna güvenmek istediklerini belirten Koç, sözlerine şöyle devam etti:
"Vatandaşlar, Suriye'de kardeş kavgalarının tarafı olmamamızı, bu süreçte hiç bir kimsenin hamiliğine soyunmamamızı istiyorlar. Artık anaların gözyaşları dinsin istiyorlar. Ucuz siyaset, küfür, kötü dil, gerginlik istemiyorlar. Başbakan olarak sorumluluklarınızı hatırlayın istiyorlar. Gizli kapaklı toplantılarda Avrupa'nın uzak başkentlerde yasa dışı görüşmeler düzenlemeyin istiyorlar. Kürt yurttaşlarımızın terörün ve şiddetin pençesinden kurtulmak istedikleri çok açıktır. Sorunlarını meşru siyaset zemininde tüm partilerimizin sorumluluk alması ile tartışılmasını istiyorlar Terör örgütünün üzerlerine kurduğu baskıdan kurtulmak istiyorlar. Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'yla ilgili yersiz, nezaketsiz, kaba üslubunuzu Sayın Başbakan isterseniz biraz erteleyin. Tüm bunlara sizin ve çıkarları gereği alkışlayanların anlayacağı dilden cevap vermeyi en az sizin kadar becerebileceğimizi unutmayın. 14 Ağustos Salı günü Meclis'te yurttaşlarımızın bu arzularının gerçekleşebilmesi için sizlere verdiğimiz görev gereği toplanın, tartışın, uygarca çözümler oluşturun. Meclis olarak Türkiye'nin bağımsız ve dik duruşunu tüm dünyaya birlikte gösterin diyorlar."
-BİZİM DOĞRUDAN BÖYLE BİR OLAYLA İLGİLİ BİLGİLENDİRİLMEMİZ YOK-
Koç, sadece Hüseyin Aygün değil, diğer kamu görevlisi ve sivil vatandaşlarımızın da rehinelikten kurtulmaları gerektiğini ifade etti. Koç, gazetecilerin Kemal Kılıçdaroğlu'nun eşi Sevim Kılıçdaroğlu'nun kaçılacağı iddalarını anımsatması üzerine, "Bayan Kılıçdaroğlu rahmetli babasının ölüm yıldönümünde mezarı başında onu anmak için memleketindeydi. Daha sonra salimen Ankara'ya döndü. Böyle bir süreç bize intikal etmedi. Bizim doğrudan böyle bir olayla ilgili bilgilendirilmemiz yok" ifadeleriyle yanıt verdi. AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'ın Aygün'ün kaçırılmasının ardından sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan "bol muhabettler" yorumunun hatırlatılması üzerine Koç, şöyle konuştu:
"Twitter'dan iki satır yazacağına, mert olan çıkar ortada söyler alır cevabını. Paraşütle milletvekili olanların kamuoyu duyarlılıklarını nasıl sömürdükleri ortada. Sayın Tayyar herhalde Ergenekon avukatlığından başka şimdi de komplo teorileri uzmanlığına soyundu, kendi ayıbıyla baş başa bırakıyoruz."
-GECİKEN BİR ARAMA-
Aygün'ün kaçırılma nedeninin ne olabileceğine yönelik değerlendirmesinin sorulması üzerine Koç, "Sonuçta bir seçilmiş milletvekili ve ülkede "her şey kontrolümüz altında' diyen bir iktidarın yaşanan olayları küçültme gayretinde olan, meşru zeminde tartışmaktan kaçan bir iktidarın güç kullanma döneminde Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde kendi seçim bölgesinde bir milletvekili silahlı militanlar tarafından alıkonuldu. Bu Hüseyin Aygün de olabilir, başka bir milletvekili de olabilirdi. Yani Hüseyin Aygün özelinde her hangi bir ilişki kurmuyorum sadece bir milletvekilinin kaçırılması Türk siyasetinde ilk defa oluyor terör hareketlerinde muhatap olduğumuz süre boyunca" dedi.
Haluk Koç, Başbakan Erdoğan'ın Kılıçdaroğlu ile görüşmesini de geciken bir görüşme olarak değerlendirdi. Bir samimiyet testinden geçildiğini belirten Koç, açıklamalarla eylemleri birbirini tutması gerektiğini ifade etti. Türkiye'nin çok çabuk gündem üreten çok çabuk da gündem tüketen bir ülke haline geldiğini, bir milletvekilinin kaçırılmasının Türk siyasetinde ilk defa olduğunu vurgulayan Koç, "Türkiye tam rayında giderken birden bire bir gündemle sarsılıyor, onun tartışması daha bitmeden yeni bir gündem çıkıyor ortaya. Bir milletvekilinin bu şekilde terör eyleminin öznesi haline getirilmesi bu ülkede demokrasiye, huzura, birliğe, kardeşliğe inanan herkes gibi Kılıçdaroğlu'nu son derece şaşırttı" diye konuştu.