AYM'den eski Somali Devlet Başkanının torunuyla ilgili karar

Anayasa Mahkemesi, Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı (INTERPOL) tarafından arandığı için İstanbul Havalimanı'nda gözaltına alınan ve mahkemece, ABD'ye iade işleminin yürütülmesine karar verilen eski Somali Devlet Başkanının torununun, "iade edildiği takdirde yaşamının tehlikeye düşeceği"ne ilişkin başvurusunu haklı buldu - Yüksek Mahkeme, idare mahkemesinin, kötü muamele yasağı kapsamında araştırma ve değerlendirme yapma yükümlülüğünü yerine getirmeyerek "kötü muamele yasağını ihlal ettiği" kararına vardı - Mahkeme, yeniden yargılamayla başvurucunun iddiaları ve buna dayanak olarak sunduğu deliller ile ilgili ülkelerin koşullarının araştırılıp değerlendirilerek iadeyle ilgili kararın verilmesine hükmetti

Anayasa Mahkemesi (AYM), Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı (INTERPOL) tarafından arandığı için İstanbul Havalimanı'nda gözaltına alınan ve mahkemece, ABD'ye iade işleminin yürütülmesine karar verilen eski Somali Devlet Başkanının torununun "iade edildiği takdirde yaşamının tehlikeye düşeceği"ne ilişkin başvurusunu haklı buldu.

İdare mahkemesinin, kötü muamele yasağı kapsamında araştırma ve değerlendirme yapma yükümlülüğünü yerine getirmeyerek "kötü muamele yasağını ihlal ettiği" kararına varan Yüksek Mahkeme, yeniden yargılama yapılmasına hükmetti.

Reklam
Reklam

Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yer alan karara göre, 1969-1991 arasında Somali'yi yöneten devlet başkanının torunu, Hollanda vatandaşı A.D, INTERPOL tarafından arandığı gerekçesiyle Türkiye'ye giriş yaptığı İstanbul Havalimanı'nda 2014'te gözaltına alındı.

Bakırköy 18. Sulh Ceza Hakimliği, terörizm suçundan uluslararası düzeyde kırmızı bültenle aranan A.D'nin, ABD'ye iade işlemlerinin yürütülmesi için tutuklanmasına karar verdi.

A.D. hakkında, Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılamada, "şüphelinin mensup olduğu ırk, din, sosyal mensubiyet ve siyasi görüşleri nedeniyle kötü muameleye maruz kalabileceği" değerlendirilerek, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) doğrultusunda iade talebinin reddi mütalaası verildi.

Mahkeme, "sanığın terör suçuyla ilgili iadesini gerektirir yeterli belge ve delilin, iade isteyen devlet makamlarınca sunulmamış olmasından" dolayı iade istemini reddederek, sanığın tahliyesini kararlaştırdı.

Bunun üzerine, İstanbul Göç İdaresi Müdürlüğü, başvurucu hakkında adli işlem yapılmış olması nedeniyle, kamu güvenliği bakımından tehlike oluşturduğu gerekçesiyle A.D. hakkında "sınır dışı etme ve idari gözetim altına alma" kararı verdi.

Reklam
Reklam

Hollanda'ya gönderilmek üzere uçağa bindirilen A.D, "ülkesinde yaşam ve özgürlüğünün tehlikeye düşeceği"ni belirtmesi ve seyahat belgesini yırtması üzerine uçaktan indirildi.

"Vatandaşı olduğu Hollanda'ya sınır dışı edilmesi halinde ABD'ye iade edileceğini, hayatı boyunca bu ülkeye hiç gitmediğini, iade edildiği takdirde yaşamı, maddi ve manevi bütünlüğü ile özgürlüğünün tehlikeye düşeceği"ni ifade eden A.D, idare mahkemesine sınır dışı etme kararının iptali için dava açtı.

İstanbul 1. İdare Mahkemesinin, açtığı davayı, kararda hukuka ve mevzuata aykırılık görmeyerek reddetmesi üzerine A.D, Hollanda'ya gönderilmesi durumunda üçüncü bir ülkeye iade edilebileceği riski bulunması nedeniyle Anayasa Mahkemesine başvuruda bulundu.

- "Somali'de ajanlık faaliyeti teklif edildi"

A.D, yüksek mahkemeye sunduğu dilekçede, Somali'de 1991'de ülke yönetiminin el değiştirmesinin ardından Hollanda'ya yerleştiğini, 6 dil bildiğini, İngiltere'de uçak mühendisliği eğitimi aldığını ifade etti.

2008'de İngiliz gizli istihbarat servisi "MI5" tarafından kendisine Somali'de ajanlık faaliyetinde bulunmasının teklif edildiğini belirten A.D, bu teklifi reddetmesi nedeniyle İngiltere'den ayrılması yönünde baskı gördüğünü, bundan sonraki tüm olayların bu teklifi reddetmesiyle bağlantılı olduğunu savundu.

Reklam
Reklam

Almanya'da 2011'de evlendikten sonra, dil eğitimini tamamlamak amacıyla, yaşam koşullarının daha ekonomik olduğu Mısır'a gittiğini anlatan A.D, bu süreçte bir süre Kahire'de cezaevinde tutulduğunu, işkenceye maruz kaldığını ileri sürdü.

Serbest bırakıldıktan sonra Hollanda'ya gitmek için bindiği uçağın aktarma yaptığı İstanbul Havalimanı'nda gözaltına alındığını kaydeden A.D, Kahire-Amsterdam arası direkt uçuş olmasına rağmen, konsolosluk yetkilisi tarafından İstanbul'da tutuklanabilmesi için yanlış yönlendirildiğini iddia etti.

- 10 bin lira manevi tazminat

Dosyayı inceleyen Yüksek Mahkeme, A.D. hakkında "kötü muamele yasağının ihlal edildiği"ne hükmetti.

Kamuya açık belgelerde başvurucunun kimliğinin gizli tutulması talebini kabul eden mahkeme, başvurucunun adli yardım talebini uygun buldu.

A.D'nin yeniden yargılama sonuçlanıncaya kadar sınır dışı edilmemesine hükmeden mahkeme, ayrıca A.D'ye 10 bin lira manevi tazminat ödenmesini kararlaştırdı.

Kararın gerekçesinde, idare mahkemesinin kötü muamele yasağı kapsamında araştırma ve değerlendirme yapma yükümlülüğünü yerine getirmediği kaydedildi.

Reklam
Reklam

Anayasa Mahkemesi tarafından verilen kararın, "başvurucunun Hollanda'ya gönderilmesi halinde buradan ABD'ye iade edileceği ve bu ülkede kötü muameleye maruz kalacağı" anlamına gelmediğinin altı çizilen gerekçede, "İhlal kararı sonucunda yapılacak yeniden yargılamada, başvurucunun iddiaları ve buna dayanak olarak sunduğu deliller ile ilgili ülkelerin koşullarının araştırılıp değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir." ifadeleri yer aldı.

Gerekçede, Yüksek Mahkemenin ilke kararında, etnik köken, dini inanç, siyasi görüş ya da belli bir gruba mensubiyetin başvurucu tarafından ortaya konulduğu durumlarda geri gönderilecek ülkede kötü muamele riski bulunup bulunmadığı konusundaki ispat külfetinin devlete ait olduğunun altı çizildi.

Anahtar Kelimeler: