Ayrılık kararı aldıktan sonra genelde iki taraf da ne yapacağını bilemez. Fakat durum en çok ayrılmaya karar veren taraf için karışıktır. Karşı tarafı teselli vermek, arkadaşça kalmaya devam etmek ve ayrılığı kolay atlatmak gibi konularda soru işaretleri kafaları meşgul eder.
Ayrılığı her iki taraf için de yasa dönüştürmeden atlatmanın yollarını Spiritüel Yaşam Uzmanı Gülden Üner anlattı. İşte ayrılık yoluna giden tarafların izlemesi gereken adımlar...
-Ayrılan insan neler hisseder?
Ayrılık her iki kişi içinde duygusal yönden kolay değil. Ayrılmak isteyen kişi bu karara varana kadar pek çok şeyi gözden ve gönülden geçirir. Ancak hiçbir çıkar yol bulamadığında ve his olarak beraberliği yürütecek duyguyu kaybettiğine inandığında bitirme kararı alır. Bunu karşı tarafa izah etmek her zaman çok kolay olmayabilir. Bu konuşmanın yapılma anında iki taraf da eğer birbirlerini incitmeden bunu başarabilirlerse ayrılık bir travmaya dönüşmeden sağlıklı bir şekilde biter. Ancak bu durumu kimlik boyutuna indirgeyip karşılıklı suçlamalarla birbirlerini yıpratırlarsa tabi ki bunun sonucunca yaşanan hisler duygusal olarak yıkıcı olur.
- Ayrılık acısı nasıl yasa dönüşür?
Eğer ilişki vitrin benliklerin ilişkisi ise mutlaka yas süreci başlar. Çünkü vitrine çıkardığımız benlik bizim özümüzden uzak, ilişki esnasında sürekli vitrine oynayarak sahteleştiğimiz bir benliktir. Bu benlik korkuyla beslenir; en büyük korkularından biri de kaybetme korkusu. Ayrılık tam da bu kaybetme korkusuna dokunduğu için kişi, sanki tüm hayatı elinden kayıp gidiyormuş ve bir daha yaşayamayacakmış gibi hisseder. Karşısındaki kişiyi putlaştırır, onu olabildiğince yukarılara koyar ve adeta ona tapınır. Buna da sevgi der. Oysaki bu hissin sevgi ile ilgisi yoktur. Bu sadece korkunun kılık değiştirmiş halidir. Bu durum uzun süre devam ederse ağır depresyon, panik ataklar şeklinde psikolojik rahatsızlıklara da neden olur.
- Ayrılmak isteyen kişi, karşı tarafı teselli etmeli mi?
Ayrılmak isteyen kişi ayrılık nedenlerini karşı tarafı suçlamadan olabildiğince objektif ve yapıcı bir dille ifade etmeli. Bunu başarabildiğinde karşı tarafı teselli etmesine gerek olmaz. Teselli için kurulan cümleler karşı tarafı yaralamaktan başka hiçbir işe yaramaz. Ne olursa olsun ilk anda ayrılığın getirdiği bir hüzün olur. Bu hüzne saygı duymak, kişinin o an duygusal tepkilerini anladığını ifade edecek sözler söylemek daha yerinde olur. Bazen sadece sessizce dinlemek ve beden diliyle senin şu anki acını anlıyorum dercesine başıyla onaylamak bile yeterlidir.
- Ayrılınan sevgiliyle görüşmek ne hissettirir?
Ayrılık her iki taraf içinde doğru bir karar olarak algılanmışsa ve birbirlerine olan sevgi ve saygı sınırını koruyabileceklerine inandıkları sürece görüşmeleri gayet doğaldır. Ancak ayrılık duygusal sarsıntıya, içsel travmalara neden olduysa tekrar görüşmeye çalışmak her iki taraf içinde yaralayıcı olur. Bu dengeyi kuracağına emin olmadan görüşmemeleri daha yerinde olabilir.
- Ayrılık acısının kolayca atlatılması için neler yapılabilir?
Ayrılığa karar verildiğinde her iki taraf birbiriyle ruhsal, bedensel ve zihinsel olarak da tüm bağlarını tamamen koparmış olmalı. İnsan yaşamının dengesini sağlayan bu üç boyutta ayrılığı kabul eder ve buna ait tüm duyguları, düşünceleri, hisleri serbest bırakabilirse ayrılık süreci sağlıklı atlatılır. Bunun dışında kişilerin geçmişi hatırlatacak, kendisini karamsarlığa itecek, yalnız hissettirecek her türlü hatırlatıcılardan uzaklaşması gerekir. Mümkün olduğunca yaşam motivasyonu sağlayacak aktiviteleri arttırmalı, sosyal yaşantısını ihmal etmemelidir. Kendini değerli ve özel hissettirecek şeylere odaklanmalı.