Anestezi teknikeri Ayşe Karaman, 29 Temmuz sabahı, erkek arkadaşı Uzman Dr. Özgür Tarhan'ın, Ankara'nın Çankaya ilçesi Dikmen Mahallesi'ndeki evinde ölü bulundu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan Tarhan hakkında, 'tasarlayarak adam öldürmek' suçlamasıyla hazırlanan iddianame Ankara 5’ince Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilerek dava açıldı. 9 Aralıkta görülecek dava öncesi ailenin avukatı Tuğba Gültekin, Özgür Tarhan hakkında Ayşe Karaman'a sadece anestezi doktorlarının temin edebileceği uyuşturucu madde temin ettiği gerekçesiyle 'uyuşturucu madde temin etmek' ve 'görevi kötüye kullanmak' suçlamasıyla yeni suç duyurusunda bulundu.
'SUÇ DUYURUNDA BULUNDUK'
Avukat Gültekin, soruşturmanın tek suç üzerinden yürütülüp, davanın bu şekilde açıldığını belirterek, "Özgür Tarhan uyuşturucu madde bağımlısıdır. Ayşe Karaman’ı da uyuşturucu madde bağımlısı yapmıştır. Karaman'a yalnızca doktor ve hastanelerin ulaşabileceği anestezik ilaç temin eden Özgür Tarhan, 'uyuşturucu madde temini' ve 'görevi kötüye kullanmak’ suçlarından da cezalandırılmalıdır. Bu nedenle hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduk." dedi.
"KARAMAN'IN KENDİSİ ÖLDÜRECEK DOZDA VERMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR"
Avukat Tuğba Gültekin, Ayşe Karaman’ın anestezi teknikeri olduğu için 'propofol' etken maddeli ilaca kolayca ulaşabileceği yorumlarının yapıldığına dikkat çekerek, şunları söyledi:
"Ayşe Karaman son 2 yıldır anestezi teknikeri olarak çalışmıyordu. Bu ilaca erişimi söz konusu değildir. Ancak ilacın nasıl bir ilaç olduğunu bilmektedir. Biz, sanığın kendisinin ilaç bağımlısı olduğunu ve Ayşe Karaman'ı da ilaç bağımlısı yaptığını söylüyoruz. Bu nedenle Ayşe Karaman’a anestezi ilacını vermiş, Karaman da bunu kabul etmiş olabilir; ancak dozunu artırmış olması bu ölüme neden olmuştur. Anestezi uzmanı doktor, ameliyat sırasında hastalara defalarca ilaç vermekte; ancak onların ölümüne neden olmamaktadır. Çünkü uzmanlığı budur. Ne kadar verirse ölüme neden olacağını bilir. Belli bir dozdan sonra hemen uykuya geçildiği için, Ayşe Karaman’ın kendisini öldürecek dozda vermesi mümkün değildir. Bununla ilgili bilirkişi incelemesi talep edeceğiz. Karaman'ın kanında ne dozda anestezi ilacı çıkmıştır, bu dozu kendisinin verip vermemesi mümkün mü yoksa değil mi? Dava sürecinde bunların sonucu gelecektir ve sanığın Ayşe Karaman'ı öldürdüğü ortaya çıkacaktır."
"KAPI İÇERDEN KİLİTLİYDİ İFADESİ ÇELİŞKİLİ"
Avukat Gültekin, 9 Aralık'ta görülecek duruşma öncesi dosyadaki çelişkileri tespit ettiklerini ve bunları mahkeme aşamasında dile getireceklerini belirterek, "Sanık ifadesinde evin kapısının içeriden kilitlendiğini söylüyor. Kapı içeriden elle, dışarıdan da anahtarla kilitlenebilen bir kapıdır. Sanık kapıyı dışarıdan kilitleyip, anahtarı başka bir yere atmış olabilir. Bununla ilgili çelişkiler giderilmemiştir. Buna rağmen karşı taraf, kapının dışarıdan açılamayacağı algısını yaratmaya çalışmaktadır" ifadesini kullandı.
"AMELİYATI YARIDA BIRAKIP EVE DÖNÜYOR"
Sanık Tarhan’ın, olayın yaşandığı eve sabah saat 05.00 ve 08.00 sıralarında iki kez gelmesinin de şüpheli bir durum olduğunu ifade eden Gültekin, "Ayşe Karaman olay günü 3 kutu ilaç ve alkol almıştır. Sanık ifadesinde de bunu kabul ediyor. Saat 05.00’de telefonda ulaşamayınca çok endişelendiğini ifade ediyor. Kimse 3 kutu ilaç ve alkol alan birini o saatte merak edip, eve gelmez. Tarhan’ın ameliyatı yarıda bırakıp, eve döndüğü ile ilgili bir ameliyat hemşiresinin ifadesi mevcut. Demek ki ortada bu kadar merak ettiği bir durum mevcuttur." diye konuştu.
Tüm kadın cinayeti davalarında olduğu gibi Ayşe Karaman ile ilgili de 'öldürülmedi, intihar etti ya da öldürülse bile kötü kadındı' algısı yaratılmaya çalışıldığını savunan Gültekin, "Bu alışagelmiş bir savunma. Nitekim Şule Cet davasında, öldürülen Ceren Damar davasında benzer savunmalar yapılıyor. Sanık, soruşturmanın başlangıç aşamasında Ayşe Karaman’ın intihar etmediğini, aşırı dozdan öldüğünü düşündüğünü söylerken, bir süre sonra intihar ettiği yönünde ifadeler verdi. Sanık tarafı Ayşe Karaman’la ilgili, 'kötü kadın' olduğu yönünde olumsuz algı yaratılmaya çalışır tarzda sorular sormaya başlamıştır." dedi.
ACILI ANNE KONUŞTU
Ayşe Karaman'ın annesi Feride Karaman, sanığın en ağır şekilde cezalandırılması istediklerini belirterek, "Çok zor günler geçirdim. Onun yerini hiçbir şekilde dolduramayacağım. Geri gelmeyecek; ama bu adam yaşayacak. Hak ettiği şekilde ağır bir ceza almazsa başka insanların da canını yakacak, başka anneler de ağlayacak. Benim çocuğumu, tasarlayarak, planlayarak ve isteyerek o öldürdü. Biz 29 Temmuz’da saatimizi kaldırıp, yerine Ayşe’nin fotoğrafını astık. O gün bizim için hayat durdu. Biz yaşamıyoruz ki. Ayşe'nin ablası da zor günler geçiriyor. Kilo kaybediyor, sürekli hastanedeyiz. Her gün kardeşinin gelmesini bekliyor. Mezarı yaptırdığımızda babasına, 'kardeşimin betondan çıkacağını ümit ediyordum, neden bu betonları koydunuz. Artık kardeşim buradan gelemez' dedi. Ailece perişanız, babası hiç kendini toparlayamadı. Yaşamıyoruz biz. İnşallah sonuç istediğimiz gibi olacak." diye konuştu.
"AYŞE’Yİ ÇOK ÖZLÜYORUM"
Ayşe Karaman’ın engelli ablası Sadriye Karaman da kardeşini çok özlediğini ve sanığın cezaevinden hiç çıkmamasını istediğinin söyledi. Abla Karaman, duruşmaya gideceğini ve sanığın kafasına kardeşinin fotoğrafını atmak istediğini de dile getirdi.
Kaynak: DHA