Daha önce köy statüsünde olan Yalıçiftlik Mahallesi'ndeki evinde tek başına yaşayan Küçükköse, evdeyken depremi hissederek kendisini son anda dışarı attı.
Kısa süre sonra evinin büyük bir bölümü yıkılan Ayşe Küçükköse, herkesin güvenli bir yerlere kaçmaya çalıştığı dakikalarda, yıkılan taşların altından sesleri gelen civcivlerini kurtarmaya yöneldi.
Bastonu ve el feneriyle enkazdaki civcivlerinin bir kısmını çıkaran Küçükköse, elleriyle beslediği 4 civcivini kurtaramamanın üzüntüsünü yaşadı.
'GÜCÜM YETMEDİ CİVCİVLERİMİ KURTARMAYA'
Civcivlerinin öldüğünü söylerken gözyaşlarını tutamayan Ayşe nine, depremden bir gün sonra taşın altından onları cansız çıkardığını dile getirdi.
Sürekli vakit geçirdiği civcivlerine ayrı bir muhabbet duyduğuna değinen Küçükköse, şunları kaydetti:
"Onların sesleri beni rahatlatıyordu. Yalnız yaşayan biriyim. Yanımda kimse yok. Yanımdan hiç ayrılmazlardı. Onlara 'Gelin bakayım gelin' derdim. Hepsini ayrı ayrı severdim. Gücüm yetmedi civcivlerimi kurtarmaya. O kadar da toprağın altında aradım ama olmadı. Damadım da bana bir şey olmasından korktuğu için hemen alandan uzaklaştırdı. Oradan ayrıldım ama aklım hep civcivlerimde kalmıştı."
'ANNEMİN CİVCİVLERE KARŞI AYRI BİR SEVGİSİ VAR
Depremin şiddetiyle büyük korku ve panik yaşadıklarını belirten Ayşa ninenin damadı Hasan Köse (54) de kendilerini dışarı atar atmaz annesinin yanına koştuklarını anlattı.
Köse, "Evin yıkıldığını görünce çok korktum. El feneri ışığının olduğu yere gittiğimde annemi taşın altındaki civcivlerini kurtarmaya çalışırken buldum. Civcivlere karşı ayrı bir sevgisi olan anneme bir şey olacak korkusuyla hemen oradan ayrılmak zorunda kaldık." dedi. (AA)