Ayvalıklı Emeklilerden Hükümete Sert Tepki

Sen İlçe Temsilciliği bir basın açıklaması yaparak, emeklilere hak ettiği hakları vermediğini öne sürdükleri hükümet...

Sen İlçe Temsilciliği bir basın açıklaması yaparak, emeklilere hak ettiği hakları vermediğini öne sürdükleri hükümet hakkında sert açıklamalarda bulundu.

Emekli-Sen Ayvalık Temsilciliği adına Melek Ağdaş'ın yaptığı yazılı basın açıklamasında, "AKP'nin iktidar olduğu günden beri söylüyoruz. Bu iktidar uluslararası sermaye ile yerli uzantılarının istedikleri emek düşmanı, ekonomik politikaların en has uygulayıcısıdır. Çünkü iktidarını onların sarsılmaz desteğine borçludur. Dolayısıyla, bu iktidardan uyguladığı ekonomik ve sosyal politikalarda emeğiyle yaşayanları koruyacak ve insanca yaşamalarını sağlayacak düzenlemeler yapıp, haklarını verecek adımlar atmasını beklemek kendimizi kandırmaktan başka bir şey değildir. 10 yıllık uygulamalarının tamamı bu tespitimizi doğrulamaktadır. İktidar bu on yılda, hiçbir zaman işçi, köylü, kamu çalışanı, emekli, esnaf gibi emekçi toplum katmanları lehine kararlar almadı ve hayata geçirmedi. Aksine uyguladığı ekonomik ve sosyal politikalarla tüm bu kesimlerin yoksullaşmasına ve insanca yaşama olanaklarından yoksun kalmalarına sebep oldu. Bırakın emeğiyle yaşayan çoğunluğa haklarını vermeyi, geçmişte mücadelelerle kazanılmış olan birçok hak mevcut iktidar tarafından çıkarılan yasalarla gasp edildi veya ortadan kaldırıldı. Örneğin; uluslararası sermaye kurumları tarafından yazılan ve Türkiye toplumuna dayatılan sağlıkta dönüşüm programı ile Sosyal Güvenlik ve sağlık haklarımız gasp edildi. Bu nedenle sağlık paralı hale getirildi ve sağlık hakkına ulaşmak için cebimizden ödemeler yapıyoruz. Yine bu iktidar tarafından, sermayenin yıllardır ısrarla istediği esnek çalışma biçimleri yasallaştı. Kamu çalışanlarının iş güvencesini ortadan kaldıran, değişik çalışma biçimleri hayata geçirildi. Özelleştirmelerle kamu kurumları peşkeş çekildi. Buralarda çalışanlar ise işlerinden oldular. İşçilerin son güvencesi olan kıdem tazminatının yok edilmesi için hazırlıklar devam ediyor" denildi.

Reklam
Reklam

Uluslar arası sözleşmeler ile Temel Bir İnsan Hakkı olarak herkese tanınmış olan sendika hakkının kullanılması anayasanın 90. maddesinin açık hükmüne rağmen engellenmeye devam edildiği belirtilen açıklamada, "Bu hakkı kullanan içinde sendikamızın da olduğu birçok sendika hakkında sürekli kapatma davaları açılıyor ve 12 Eylül anayasası ve yasalarında bile olmayan yasaklar icat edilerek, mahkemelerden bu sendikalar hakkında kapatma kararları çıkartılıyor" ifadeleri yer aldı.

HAKLARINI İSTEDİLER

Hükümetin 12 Eylül 2010 tarihinde halkoyuna sunduğu anayasa değişiklik paketinde kamu çalışanlarına Toplu Sözleşme Hakkı veriyoruz diye övündüğü belirtilen açıklamada, "Ancak 4688 sayılı Kamu çalışanları Sendikaları Kanununda Toplu sözleşme hakkını sağlayacak gerekli düzenlemeler yapılmadığı için, Kamu Çalışanları sendikaları ile 2011 yılında Toplu Sözleşme yapılmadı. Dolayısıyla Kamu Çalışanları ile emeklileri, 2012 yılının 1. altı ayı zammını alamadılar. Bu nedenle, zaten mağdur olan ve aldıkları maaşlarla kıt kanaat geçinmeye çalışan milyonlarca çalışan ile emekli, yılbaşından bu yana, başta doğal gaz ve elektrik olmak üzere, temel tüketim mallarının fiyatlarına yapılan fahiş zamların altında eziliyor. Bu zamların piyasaya yansıması yaklaşık yüzde 20 iken, hükümet Kamu Çalışanları Sendikaları ile sürdürdüğü sözde Toplu Sözleşme görüşmelerinde, sıkılmadan yüzde 2, 3, 3 buçuk, 4 gibi rakamlarla zam önerebiliyor. Üstelik maaş artışı vermesi gereken 1 Ocak tarihinin üzerinden 5 ay geçtikten sonra bu rakamları önermesi, hükümetin, ne yaparsa yapsın, alkışlanıyor olmasının verdiği rahatlık ve bu rahatlığın getirdiği şımarıklıktan aldığı güçten kaynaklanıyor. Doğrusu bu bizi çok şaşırtmadı. Ne demişler atalar, 'aynisi iştir kişinin lafa bakılmaz' iktidarın yıllardır yaptıkları bize farklı bir beklenti içinde olamamamız gerektiğini çok iyi öğretti. Bu nedenle hükümetin geçmişte yaptıklarının devamı olan bu teklif bizim için sürpriz olmadı ve şaşırmadık. Bu gün Türkiye'de yoksulluk sınır 3 bin 381 lira, Açlık sınırı bin 071 liradır. Bir başka deyişle, yoksulluk sınırı ortalama emekli maaşının 3 katı, açlık sınırı ise ortalama aylığa denk. Ancak maaşların yetersizliği hükümetin önüne her geldiğinde, hükümet kaynak yokluğu bahanesine sığınıyor. Oysa gerçek bu değil, çünkü kaynak yok diyerek emeklileri sefalete sürükleyen hükümet çıkardığı teşvik paketleri ile sermayeye kaynak aktarmaya devam ediyor" denildi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: