Ayvalık’ta Kadına Şiddete Kadın Meclisi’nden Tepki

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Uluslar arası Mücadele Günü olması nedeniyle bir basın açıklaması yapan Ayvalık Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Hatice Arga, kadına yönelik şiddeti kınadı.

Arga; Kadın Meclisi adına yaptığı yazılı basın açıklamasında, 21. yüzyılın başında, dünyada meydana gelen ölümlerin yüzde 4’ünün nedeni intihar ve cinayet olduğuna dikkat çekerek, “Saldırganlık, şiddet eylemleri, kargaşa ve terör toplumun bütününü derinden etkiler. Ancak şiddet açısından en fazla risk altında olanlar 30 yaş altı çocuklu kadınlar, kız çocukları, her yaştaki kadınlar, gebe kadınlar, çocuklar, yaşlılar, engelliler, evsizler, mülteciler, göçmenler ve etnik azınlık guruplarıdır. Şiddet psikobiyolojik faktörlerle dış çevre arasındaki etkileşimin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Çocukluğunda şiddet gören, annesine veya diğer aile üyelerine şiddet uygulandığına tanık olan bir kişi gelecekte şiddet uygulamaya yönelik bir yetişkin olmaktadır. Alkol ve uyuşturucunun yanı sıra bunlara benzeyen yasal olmayan maddeleri kullanan kişiler saldırgan ve sonucu yaralama hatta ölümle sonuçlanan davranışlara sebebiyet vermektedir. Psikolojik, çevresel, sosyo-ekonomik faktörler, saldırganlık ve şiddeti arttıran en büyük etkenlerdir. Bütün bu etkenler toplumsal yaşamda; kendine dönük, kadına çocuğa, yaşlıya yönelik, flört, aile içi, uluslar arası, politik, iktidar, iktidara karşı şiddetlerin yanı sıra, yazılı ve görsel basında şiddet içeren görüntü, kan davaları, insan ve organ ticareti, çete şiddeti, homoseksüel ve lezbiyenlere yönelik şiddet, okulda ve spor olaylarında şiddet olarak ortaya çıkmaktadır. Bu şiddet türlerinde en yaygını ise kadına yönelik şiddettir” dedi.

KADINA YÖNELİK HER TÜRLÜ ŞİDDETİ ESEFLE KINIYORUM

Kız bebeklerin öldürülmesi, kız çocuklarının cinsel istismarı, dövülmesi, çeyiz, başlık arası, namus cinayetleri, evlilikte hırpalanma, dayak tecavüz, işyerlerinde cinsel ve psikolojik şiddet, kadın ticareti, fahişeliğe zorlama, yaşlılıkta fiziksel cinsel ve psikolojik saldırıya uğrama, cinayete kurban gitme şeklinde kadına yönelik şiddetlerin her geçen gün arttığına dikkat çeken Hatice Arga, “Kadına yönelik şiddet, genel olarak toplumların erkek egemen yapısından kaynaklanmaktadır. Aynı zamanda toplumsal, hukuksal, ekonomik, geleneksel, siyasal ve eğitimsel yapısı içinde kadının erkeğe bağımlı kılındığı kabul edildiği sürece, erkeğin yasalardan ve erkeğin alınacak kararlarda söz sahibi olmasını doğal gören bir bakış açısına sahip olması kadına yönelik şiddeti beslemektedir. Şiddet; kadını intihara sürüklemekte, anne ölümleri artmakta, kadının mesleki ve kariyer yaşamını sona erdirmekle kalmayıp, aile yaşamını tahrip etmektedir. Bu tür şiddetlerin yoğunlaştığı toplumlarda; çocuklar aile yaşamına olan güven ve inançlarını kaybederek büyümektedir. Sabır, doğurganlık, ilerde şiddet eğilimi olmayan çocuk yetiştirme, ev ekonomisi idaresi, duygusal coşku, üretime büyük katkısı olan kadınlarımızın güçlendirilmesi ve toplumdaki statülerinin yükselmesine yönelik çalışmaların yapılmasına hız verilmesi gerekmektedir. Acilen kadına yönelik şiddetin önlenmesine yönelik yasal düzenlemelerin kadın erkek eşitliğini göz önünde bulundurularak, insanca düşünülerek düzenlenmesi gerekmektedir” ifadelerini kullanarak, açıklamasını, “Kadına yönelik her türlü şiddeti esefle kınıyoruz” ifadelerini kullandı.