İSTANBUL (İHA) - Marmara Bölgesi'nde çatallaşan Kuzey Anadolu Fay hattının hemen yanıbaşında bulunan İstanbul'un zemin durumu bir rapor haline getirildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Zemin ve Deprem İnceleme Müdürlüğü'nün hazırladığı raporda, İstanbul'un zemin etüdleri değerlendirildi. Rapora göre, zemini alüvyonlu olduğu için Beykoz ve Riva civarında ancak iki katlı binalar yapılabileceği, Ataköy civarında ise zeminin zayıf olduğu ve bu durumun tehlikeli bir durum arzettiği belirtildi.
Sultanbeyli civarının zeminin çok zayıf olduğu da belirtilen raporda, bu alanda yoğun ve çok katlı yapılaşmanın sakıncalı olduğu dile getirildi. Sarıyer, Soğucak, Çukurçeşme, Trakya, Baltilamanı, Tuzla, Kartal, Kutluca, Hereke, Tepecik, Erikli, Kapaklı ve Kocatarla formasyonları ile Çavuşbaşı giyandoritinin sağlam zemine sahip olduğu belirtilen raporda, bu alanlarda yapılaşmanın sağlıklı olabileceği kaydediliyor.
BİNA-ZEMİN İLİŞKİSİ Raporun, "bina-zemin ilişkisinin" anlatıldığı bölümde ise Marmara depremi sonrasında ortaya çıkan gerçekler şöyle anlatıldı:
"İstanbul'da Haliç'in doğusunda bulunan bölgede hakim formasyon kumtaşı, kiltaşı kaya birimleri olup, bu bölgede ölçülen maksimum yer ivmeleri yüzde 5 g - yüzde 8 g dolayındadır. Bilindiği gibi İstanbul'da kumtaşı, kiltaşı kaya birimlerine oturan gelişi güzel inşa edilmiş, ruhsatsız yapılar da bile hasar meydana gelmemiştir. Buna karşılık Zeytinburnu'nda yüzde 12, Ataköy'de yüzde 17, Ambarlı'da yüzde 25 gibi yer ivmeleri ölçülmüştür. İstanbul'daki en büyük hasarın Ataköy ve Ambarlı arasında yer alan Küçükçekmece ve Avcılar bölgelerinde olduğu bilinmektedir. Bu deprem, isteyenin istediği yerde istediği kata kadar inşaat yapmaması gerektiğini göstermiştir. Sert ve sağlam zeminlerde az katlı bina yerine çok katlı binalar; balçık, yeraltı su seviyesi yüksek ya da eskiden dere yatağı olan yerlerde çok katlı bina yerine az katlı binalar yapmamız gerektiği görülmüştür."