Babuşcu, "Yeni başbakanımız kukla olmayacak kadar kişilikli, Erdoğan'la olmanın milletle olmak demek olduğunu bilecek kadar da şuurludur” dedi.
Aziz Babuşcu, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nda düzenlenen toplantıda cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarını ve Ahmet Davutoğlu'nun genel başkan adaylığını değerlendirdi. Toplantıya İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, belediye başkanları ve çok sayıda partili katıldı. "Varlıklarını sadece AK Parti karşıtlığı üzerinden anlamlandıranlar, şimdi de tüm umutlarını AK Parti'ye bağlamış durumdalar” diyen Babuşcu, şunları söyledi:
"3 Kasım 2002 seçiminden itibaren AK Parti karşısında yerel, genel her seçimde ve referandumda yeni bir hezimete uğrayanlar, kendi hatalarından ders çıkarıp, yeni bir siyasi anlayışla sarılacaklarına, bu sefer de Erdoğan sonrası AK Parti'nin zayıflayacağı, bölüneceği, iç çekişmelerle yıpranacağı umutlarına sarılıyorlar. Böyle davranmakla bir yandan da kendi siyasi başarısızlıklarını gözden kaçıracaklarını zannediyorlar. Girdikleri bütün seçimlerden ağır bir yenilgiyle ayrılmış bu partilerin başarısızlık nedenlerini tartışacaklarına AK Parti'yi karıştırmaya çalışıyor olmaları enteresandır. Başarısızlığın değil de başarının hesabını sormaya çalışmak gibi bir trajikomik hal içindeler.”
10 Ağustos öncesi ittifak yapıp, milletin ittifakı karşısında ağır bir yenilgiye uğrayanların, bugünlerde yeni bir oyun ve tezgahları tedavüle sürmeye çalıştıklarını savunan Babuşcu, "AK Parti'de taraf oluşturmanın gayreti içindeler. AK Parti'de küskünler oluşturmanın gayreti içindeler” dedi.
Aziz Babuşcu, 28 Ağustos sonrası Çankaya ile problemli bir kabine görüntüsü ortaya çıksın diye birilerinin ne yapacaklarını, nasıl bir yol izleyeceklerini düşünüp, tartıştıklarını belirterek, "Bu anlamda sahte tebessümler kuşanıp, sahte övgülere hazırlanıyorlar” şeklinde konuştu.
CHP ve MHP'nin demokrasi açısından bilinçli, sağlıklı, planlı ve projelere dayalı bir muhalefet oluşturmaktan çok uzak olduğunu belirten AK Parti İl Başkanı Babuşcu, "Son dönemlerde ise muhalefet anlayışlarını bütünüyle Pensilvanya'ya ihale etmiş durumdalar. Gerek 30 Mart, gerekse cumhurbaşkanlığı seçimine dair bütün kampanya ve çalışmalarını Pensilvanya'nın yörüngesinde gerçekleştirdiler. Bu bir yönüyle CHP ve MHP'nin muhalefeti temsil noktasında nasıl bir siyaset felsefesi içinde olduklarının açık bir göstergesi” ifadelerini kullandı. Babuşcu, "Belli bir inanç ve düşünce biçiminin sistemli bir şekilde devlet içinde örgütlenerek, meşru devlete paralel ayrı bir devlet oluşturma çabalarına seyirci kalmamız, paralel yapının tehdit ve şantajlarına boğun eğmemiz, onlarla herhangi bir şekilde uzlaşmaya ve iş bölümüne gitmemiz söz konusu olamaz” dedi.
"Pensilvanya'daki zat herhangi bir dini hizmet cemaatinin değil, devleti ele geçirmeye çalışan bir örgütün lideridir” diyen Babuşcu, şöyle devam etti: "Paralel yapı kendi mefhum hedeflerine ulaşmak için her yolu mubah, her ahlaksızlığı meşru saymakta, kendi örgüt amaçlarına ulaşmak için milli güvenliğimizi bile hiçe sayan ve bu yolda her türlü dış mihrakla, her türlü karanlık ilişkiye girmekten çekinmeyen ibretlik bir görüntü sergilemektedir.”
Aziz Babuşcu, "paralel yapı” değince bu yapının karanlık hedeflerinin farkında olmadan, kendi halinde, günlük yaşantısını daha mütedeyyin bir insan olarak yaşamaktan başka amacı olmayan insanları kast etmediklerini ifade ederek, "Biz devlet içinde yuvalanan ve devleti ele geçirmeye çalışan operasyonel bir oluşumdan söz ediyoruz. Bu yapı bu ülkenin cumhurbaşkanını, başbakanını, genelkurmay başkanını, bakanlarını dinledi. Bu yapı bu ülkenin ulusal güvenlik açısından en önemli ve kritik toplantılarını dinleyip başka odaklara servis etti. Bu yapı insanlarımıza kumpaslar kurdu. Kurgulanmış montaj ve dublajlarla kendine karşı gördüğü herkesi itibarsızlaştırmaya ve ortadan kaldırmaya çalıştı. Tüm bunları yaparken gözümüzün içine baka baka ve zekamıza hakaret ederek her türlü yalanı söylemeye devam ettiler, ediyorlar. ‘Biz sadece hizmet hareketeyiz' dediler ama yaptıklarının öyle olmadığı anlaşıldı” şeklinde konuştu.
"Pensilvanya'daki zat her fırsatta ‘siyasetle ilgimiz yok, siyaset üstüyüz' dedi ama doğrusu kargaları bile güldürdü” diyen Babuşcu, şöyle devam etti: "‘Siyasetle alakamız yok, devleti ele geçirmeye çalışmıyoruz' diyenler bu ülkenin seçilmiş hükümetine en aşağılık darbe tezgahlamaya kalktılar. Türkiye'de kendi dışında kalan tüm cemaat, grup ve STK'lara her zaman düşmanca davranıp, her türlü karalama, itibarsızlaştırma ve yok etme çabası içinde oldular. Mazlumlara yardım götüren TIR'ları engellemeye çalıştılar. Kardeş coğrafyalara yardım eden kuruluşları uluslararası camiada terörist gibi göstermek için ellerinden geleni yaptılar. Bu nasıl bir hoşgörü ki ağızlarından beddualar hiç düşmüyor. Bu nasıl Müslümanlık ki bu ülkenin başbakanını içinde yezid, kafir gibi laflarla her türlü hakareti etmekten geri durmuyorlar. Bu kadar deşifre olmalarına rağmen hala büyük bir pişkinlikle ve yine gözümüze baka baka yalan söylemeye, milletimizi kandırmaya çalışıyorlar. Kim ne derse desin bu yapıyla sonuna kadar mücadele edecek, devletin içinde ayrı bir devlete geçit vermeyeceğiz. İşin düşündürücü yanı paralel yapı bu boyutlarıyla deşifre edilmeden önce her fırsatta bu yapının devletten temizlenmesi gerektiğini söyleyenler, AK Parti bu temizliğe başlayınca tamamen paralelci kesildiler. Bu ibretlik tabloyu milletimiz asla unutmaz, affetmez, zaten affetmiyor da. Temennimiz CHP, MHP ve destekçilerinin ‘acaba AK Parti'yi karıştırabilir miyiz' yerine ‘biz niye her seçimden hüsranla ayrılıyoruz' sorusuna cevap aramalarıdır. CHP ve MHP bu gerçekle yüzleşip, kendi başarısızlığın hesabını vereceklerine hala paralel yapının yörüngesinde AK Parti'yi parçalamaya çalışıyorlar. AK Parti herhangi bir parti değildir.”
Babuşcu, 27 Ağustos'ta Ankara'da yapılacak kongrede yeni genel başkan ve başbakan etrafında nasıl birlik ve beraberlik içinde kenetlendiklerini tüm dünyaya göstereceklerini ifade ederek, "Biz nasıl malum çevrelerin her seçim öncesinde kurdukları hayalleri ve kapıldıkları hevesleri kursaklarında bıraktıysak, bu yeni döneme dair kapıldıkları anlamsız umutları da boşa çıkaracağız. İnşallah Çankaya'da Erdoğan, Başbakanlık'ta Davutoğlu tablosuyla Türkiyemiz çok daha büyük hedeflere koşacak, çok daha güzel günlere ulaşacaktır. Malum çevreler bunu bildikleri için cumhurbaşkanlığı ile başbakanlık arasında gerilimli, çatışmacı ve huzursuzluk dolu süreçler yaşanması için yeni tahrik ve kampanyalara başlamış gözüküyorlar” diye konuştu.
Başta Davutoğlu olmak üzere AK Parti'deki herkesin "Erdoğan'la olmak, milletle olmak demektir” gerçeğini şuur seviyesinde özümsediğini anlatan Babuşcu, Kılıçdaroğlu ve onun gibi düşünenler boşuna hayal kurmasın. Sayın genel başkan adayımız 27'sinde genel başkanımız olarak delegelerin oyuyla seçildiğinde Türkiye'nin önünde artık yeni bir ufuk vardır. Bu yeni ufukta çözüm süreci, yeni bir anayasa ve paralelle kesintisiz mücadele söz konusu olacaktır. Yeni başbakanımız kukla olmayacak kadar kişilikli, Erdoğan'la olmanın milletle olmak demek olduğunu bilecek kadar da şuurludur” dedi.
İHA