Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ile aynı ismi taşıyan Başbakanlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürü, adının bu kadar popüler olacağını hiç düşünmediğini belirterek, "Sayın başkanla aynı ismi taşıyınca, bizim ismimiz de onunla birlikte popüler oldu diye düşünüyorum" dedi.
Bürokrat Aziz Yıldırım, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, kendisinin de bir Fenerbahçe taraftarı olduğunu vurgulayarak, "Çocukluğumdan beri Fenerbahçeliyim. O zamanlar ismimin bu kadar popüler olacağı hiç aklıma gelmezdi. Sayın başkanla aynı ismi taşıyınca, bizim ismimiz de onunla birlikte popüler oldu. Çok da fanatik değilimdir. Bazen Fenerbahçe'yi eleştirdiğimde 'sen Fenerbahçeli değil misin?' diyenler bile oluyor" diye konuştu.
Genel müdür Yıldırım, herkesin herşeyi doğru yaptığını iddia etmenin zor olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
"Kulüp yönetimi ile ilgili eleştirim olamaz. Ben sadece futbolla ilgileniyorum. Kişilerle bağlantılı değil. Fenerbahçe'nin futbolu güzelse, ben de gurur duyuyorum. Ama kötü bir sonuç alınmışsa veya kötü bir futbol ortaya konulmuşsa da üzülüyorum. Çünkü büyük takımların Türk futboluna bir borçlarının olduğunu düşünüyorum. Eğer, Fenerbahçe olsun, Galatasaray olsun, Beşiktaş olsun, Trabzonspor olsun, diğer takımlar olsun, bunlar ortaya güzel bir futbol koyarsa, Türk futbolunun ve milli takımın ortaya koyduğu futbolun da dünya futbolu içerisindeki yerinin çok daha yüksek olduğunu görüyoruz. Takımlar ne kadar kaliteli ise o kadar güzel milli takım ortaya çıkıyor, o kadar güzel de futbol sergileniyor. Ben futbol odaklı konuşuyorum. Ne futbolcu odaklı, ne de kulüpler bazında konuşuyorum."
-AİLEDE BİR TEK KENDİSİ FENERBAHÇELİ-
Bir kız ve bir erkek babası olan Aziz Yıldırım, ailede çocuklarının ve eşinin Galatasaraylı olduğunu, sadece kendisinin sarı-lacivertli renklere gönül verdiğini söyledi.
Eşinin de çocuklarının da ismi konusunda bir baskıda bulunmadığını anlatan Yıldırım, "Bizim ailemizdeki taraftarlık, herkese örnek olması gerekir. Çünkü oğlum bana, 'Takımdaki bir oyuncudan alınacak Fenerbahçe forması ile halı sahada oynasam' der. Benim yetiştiğim dönemde Fenerbahçeli Cemil Turan çok ön planda olduğu için ben Fenerbahçeli oldum. Çocuklarım ise Galatasaray'ın Avrupa'daki başarıları nedeniyle sarı-kırmızılı takım taraftarı oldular. Eşim de çocuklarının yanında yer aldı. Ama hiç kimse birbirini incitecek tavır içinde olmaz. Ben dahi Galatasaray'ın o Avrupa'daki başarılı döneminde sarı-kırmızılı bayrağı alıp, sevinmiş bir insanım" diye konuştu.
-BU SEZONKİ FENERBAHÇE'Yİ BEĞENMİYOR-
Başbakanlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürü Aziz Yıldırım, bir taraftar olarak Fenerbahçe'yi takip ettiğini belirterek, bu seneki Fenerbahçe'yi beğenmediğini söyledi.
Takımın geçen sene fena olmadığını, ancak birkaç senedir iyi futbol ortaya koyamadıklarını anlatan Yıldırım, "Bu seneki Fenerbahçe'yi beğenmiyorum. Birkaç senedir nedendir bilmiyorum, futbol olarak beklediğimizi ortaya koyamıyoruz. Bunu gelişterecek tedbirleri almak, bu güzide kulübümüzün bugünkü yöneticilerinin yapacağı şeydir. Yönetimde hata olup olmadığı konusunda yorum yapmak yanlış olur, ama herkes kendisini bilir diye düşünüyorum. Yönetimden kaynaklanan yanlışlar var demek zor. Yönetim bence bütün fedekarlığı yapıyor. Paraysa para, fedekarlıksa fedekarlık. En kaliteli oyuncuların alındığını düşünüyoruz. En kaliteli teknik adam şu anda orda, ama sadece bunlarla iş bitmiyor demek ki. Bunları iyi bir şekilde ortaya koyup, iyi bir kombinasyonla iyi bir takım ortaya çıkarmak lazım" şeklinde konuştu.
Genel müdür Aziz Yıldırım, takım içindeki herkesin aynı yolda koşturması gerektiğini vurgulayarak, "Tek tek Fenerbahçeli oyuncuları saydığınızda hepsi Avrupa ve dünya futbolunda yer etmiş insanlar. Kaldı ki teknik direktörümüz de aynı durumda" dedi.
-BİR ANADOLU TAKIMINI ŞAMPİYON GÖRMEK İSTİYOR-
Başbakanlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürü Aziz Yıldırım, Fenerbahçe'nin şampiyon olmadığı durumda bir Anadolu takımının kürsüde yer almasını arzu ediyor.
"Şampiyonun bir Anadolu takımı olmasını arzu ederim doğrusu" diyen Yıldırım, "Sivasspor olur, Trabzonspor olur. Fenerbahçe olamıyorsa, Anadolu takımlarından birisi olsun diye düşünüyorum. Şu anki en büyük aday Sivasspormuş gibi geliyor. O olmazsa da Trabzonspor olsun isterim" dedi.
-İLGİNÇ BİR HATIRA-
Zaman zaman isim ve soyadı benzerliği nedeniyle bazı olaylar yaşıdığına dikkati çeken genel müdür Yıldırım, 2000 yılındaki bir Galatasaray galibiyeti sonrasında cep telefonuna çok sayıda tebrik mesajı geldiğini ve bunu mutlulukla karşıladığını belirtti.
Yıldırım, kendi telefonlarının sürekli açık olduğunu ve telefon numarasının bazı rehberlerde yer aldığını belirterek, başından geçen ilginç bir anıyı da şöyle anlattı:
"Telefonlarımı gizli tutmuyorum. Zaman zaman ilginç telefonlar alıyorum. Yıl 1999-2000 sezonu yanlış hatırlamıyorsam eğer. O zamanlar Galatasaray'ı yenemiyoruz. O yıl Galatasaray'ı 2-1 yendik. 2000 yılının şubat veya mart ayında olması lazım. Benim telefonlarıma çok tebrik mesajları gelmişti. 'Sağolun başkanım' diye. Beni sayın başkan Aziz Yıldırım zannetmişler. Ben o değilim dedim, mesaj atanlara. Sayın başkana ayrıca tebriklerinizi iletin dedim. Çok fazla mesaj gelince, sağolun demekle yetindim. O insanların da o şevkini kırmayı düşünmedim. Çünkü baktım, bazılarına ben o değilim deyince, 'ya öyle mi' deyip, küskün bir tavırla telefondan döndüler. Böyle olunca diğer insanları kırmak istemedim. Sağolun, teşekkür ederim demekle yetindim."
Kendisini Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım sanarak, görüşmek isteyenlerin olduğunu ifade eden genel müdür Yıldırım, "Aşikar bir şekilde insanların farklı düşünmelerini istemem. 'Sağolun buyurun, ama ben o değilim. Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım değilim' demek durumunda kaldım. Bunları yaşadım, böyle telefonlar geldi" şeklinde konuştu.
-"FENERBAHÇE İLE SOSYAL BİR PROJEDE YER ALABİLİRİZ"-
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ile bugüne kadar tanışmadığını ifade eden genel müdür, "Fenerbahçe bir markadır. Bu kulübümüzle bir sosyal projede yer almak isteriz, ama bu projeninin içeriğine bakmak gerekir. Projeyi gördükten sonra söyleyebiliriz. Bizimle alakalı olursa, kendilerinden bir destek isteriz. Neticede biz kamu görevi yapıyoruz. Onların da yer alabilecekleri birtakım projeler üretilirse, kendilerinden yardım isteriz" dedi.