Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi Azra Gülendam Haytaoğlu, geçen yıl 28 Temmuz'da evden çıktıktan sonra kendisinden haber alınamadı. Telefonu da kapalı olan Haytaoğlu'na ulaşılamayınca Adana'dan gelen babası Mustafa Haytaoğlu, polise kayıp başvurusu yaptı. Antalya polisi, Azra'nın cep telefonundan en son inşaat mühendisi ve emlak ofisi sahibi Mustafa Murat Ayhan ile görüştüğünü tespit etti. Cinayet masası ekiplerinin çapraz sorguya aldığı Ayhan, cinayeti itiraf etti. Mustafa Murat Ayhan, Varsak'ta ormanda Azra Gülendam Haytaoğlu'nu gömdüğü yeri ekiplere gösterdi. Cesedin parçalarını bulan ekipler, otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu morguna gönderdi. Azra'nın başı tüm aramalara rağmen bulunamadı. Mustafa Murat Ayhan, çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı.
Ağırlaştırılmış ömür boyu hapsi istenen ve Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde tutulan Mustafa Murat Ayhan, 30 Mayıs'ta karar duruşmasına çıktı. Antalya 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 5'inci duruşmada Ayhan'a 'nitelikli kasten öldürme' suçundan 'ağırlaştırılmış ömür boyu hapis, 'cinsel saldırı' suçundan 16 yıl hapis cezası verildi.
Mustafa Murat Ayhan, gece yarısı sıralarında tutuklu bulunduğu Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde bileklerini keserek intihar etti.
Mustafa Murat Ayhan'ın avukatı Mehmet Ali Başaslan, olayın akşam saatlerinde yaşandığını, ancak gece haberleri olduğunu söyledi. Avukat Başaslan,“Garip şeyler var. Biz intihar olduğuna inanmıyoruz. Cinayet şüphesi üzerinde duruyoruz. Yüksek güvenlikli cezaevinde bir insanın iki bileğini birden kesmesi, tam da sayım saatinde olması mümkün değil. Orası sürekli kamerayla gözetlenen tek kişilik bir koğuş, sürekli devriye gezen gardiyanlar var. Fiziksel olarak iki bileğini kesmesi imkansız" dedi.
Olayın takipçisi olacaklarını belirten Başaslan, “İntihar olsa bile biz mahkemeye müvekkilimin akıl sağlığının yerinde olmadığını, intihara meyilli olduğuna dair raporları sunduk. Bu kişinin göz göre göre ölüme sürüklenmesi adaletin de ayıbı. Bazıları 'ilahi adalet gerçekleşti' diyor. Ne olursa olsun adalette yargılandıktan sonra olay bitmelidir. Bir cinayet var, bunu zaten müvekkil kabul edip pişman olduğunu söyledi. Onun da bir çocuğu var durumu çok kötü. Bu olayın takipçisi olacağız. Cezaevi yönetimi, gardiyanlar, yargılamayı yapan mahkeme hakkında şikayette bulunacağız" diye konuştu.
(DHA)