Son dakika... Antalya'da Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi Azra Gülendam Haytaoğlu'nu (21), öldürüp cesedini 13 parçaya ayıran ve cezaevinde tutuklu halde bulunan Mustafa Murat Ayhan'la (49) ilgili yeni bir gelişme yaşandı.
Geçtiğimiz yıl 28 Temmuz'da yaşanan olay Türkiye'nin kanını dondururken sosyal medyaya yansıyan iddialar gündeme oturdu. Edinilen bilgilere göre Mustafa Murat Ayhan, gece yarısı sıralarında tutuklu bulunduğu Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde bileklerini keserek intihar etti ve hastaneye kaldırıldığı sırada ise hayatını kaybetti.
Mustafa Murat Ayhan'dan gelen intihar haberi, akıllara Cem Garipoğlu'nu getirdi. 2009 yılında, 17 yaşındaki lise öğrencisi Münevver Karabulut'u başını keserek öldüren Garipoğlu da tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nde 2014 yılında intihar etmişti.
Cezaevi'nde intihar eden Mustafa Murat Ayhan’ın (49) öldüğünden emin olmak isteyen genç kızın babası Mustafa Haytaoğlu, Diyarbakır’a geldi. Diyarbakır Adliyesi’ne gelen ve savcıyla görüşen Haytaoğlu, kızının katilinin öldüğünden emin olduğunu söyledi.
Haytaoğlu, kafasında soru işareti kalmasın diye geldiğini belirterek, “Münevver Karabulut olayında böyle bir şüphe oldu. Babası bunu dile getirdi. O yüzden işi sağlama almak için geldim. Ben ona Allah rahmet eylesin de diyemiyorum, ateşi bol olsun da diyemiyorum. Her şeyi Allah’a havale ediyorum. Onu avukatlar savunamayacak. Orada tek başına. Belasını buldu. Bir nebze de olsa benim yakınlarımın, ailemin çevremin hepsinin yüreğine su serpildi. Ama içimde kalan şu; bize bu iyiliği yaptı, intihar etti. Keşke çocuğumun kaybolan kafasını, kaybolan ellerini, bazı uzuvlarının yerini söyleyerek kendini öldürseydi. Artık kızımın mezarına çok rahat gitmek istiyorum. Bu haberi duydum, emin oldum ama vicdanımı rahatlatmak için buraya geldim. Herkesten Allah razı olsun. Devlet bize sahip çıktı. Hükümetimiz, memleketimiz sahip çıktı. Öldüğünden emin oldum. Konuştum, ailesinin gelip alacağını, başka bir cenazeyi almayacağını öğrendim. Kafam rahat olmazsa burada yatarım, gitmem dedim. Sağ olsun savcı bey beni ikna etti. İkna oldum. Sonuçta inançlı insanlarız. Her şeyden şüphe duymaya gerek yok. Ben sadece emin olmak için geldim ve emin oldum. Cani için çok şeyler konuşmak istemiyorum. Zaten herkes ona gerekli ‘dua’ları ediyor. Kuzumun mekanı cennet olsun. Babasının kendisi için savaştığını gördü eminim. Işıklar içinde uyusun. Karmakarışık duygular içerisindeyim. Saat 20.00 sularında kesici bir aletle intihar ediyor. Daha sonra ambulansta vefat ediyor. Hastaneye naklediliyor. Tek tek dinledim. Sonuçta biz hayatın içindeyiz. Yalan söyleyecek halleri yok. Emin oldum. Benim kızım bir gazeteci adayıydı. Meslektaşınız olacaktı. Haber yapacaktı haber oldu. Mekanı cennet olsun” dedi.
Mustafa Murat Ayhan’ın cezaevinde öldüğü haberini alan Azra’nın annesi Mezide Haytaoğlu, "Hiç sevinmedim o kaldığı yerde daha da acı çekmesini isterdim” dedi. Gözü yaşlı anne, “Bu caninin intihar ettiği haberini aldık. İnanın ben kendimde değilim. Hiç sevinemedim çünkü ben biraz daha o yaşadığı yerde yaşamasını ve acılarını çekmesini istiyordum. Benim için ölüm biraz erken oldu. Benim yavrumu yok etti. Şimdi onun annesi benim çektiklerimi acılarımı yeni anladı. Bir annenin ciğerinin yanmasını istemem ama onun annesi de benimle aynı duruma düştü. Kesinlikle adalet yerini buldu. Kızımın ölüm haberini almıştım ya buzdolabı gibi olmuştum yine akşam öyle oldum dondum kaldım. Şu ana kadar çok kötü şeyler yaşadım ama kızımı acaba mutlu edebildim mi bir az olsun yüzü güldü mü. Yenice huzura kavuştu mu acaba. Allah hiçbir anneye bu acıyı yaşatmasın. Eminim ki kızım duymuştur, mutlu olmuştur ama ben yine de bugün mezarına gidip bu mutlu haberi paylaşacağım” diye konuştu.
Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi Azra Gülendam Haytaoğlu, 28 Temmuz 2021'de evden çıktıktan sonra kendisinden haber alınamadı. Telefonu da kapalı olan Haytaoğlu'na ulaşılamayınca Adana'dan gelen babası Mustafa Haytaoğlu, polise kayıp başvurusu yaptı. Antalya polisi, Azra'nın cep telefonundan en son inşaat mühendisi ve emlak ofisi sahibi Mustafa Murat Ayhan ile görüştüğünü tespit etti. Cinayet masası ekiplerinin çapraz sorguya aldığı Ayhan, cinayeti itiraf etti. Mustafa Murat Ayhan, Varsak'ta ormanda Azra Gülendam Haytaoğlu'nu gömdüğü yeri ekiplere gösterdi. Cesedin parçalarını bulan ekipler, otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu morguna gönderdi. Azra'nın başı tüm aramalara rağmen bulunamadı. Mustafa Murat Ayhan, çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı.
Ağırlaştırılmış ömür boyu hapsi istenen ve Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde tutulan Mustafa Murat Ayhan, 30 Mayıs'ta karar duruşmasına çıktı. Antalya 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 5'inci duruşmada Ayhan'a 'nitelikli kasten öldürme' suçundan 'ağırlaştırılmış ömür boyu hapis, 'cinsel saldırı' suçundan 16 yıl hapis cezası verildi.
(Kaynak: DHA-İHA)