Baba ben dağa gittim de, bir ses ver”

Elazığ’da 20 gündür haber alınamayan üç gençten Mehmet Tağ’ın babası M. Ali Tağ, oğluna seslenerek “Oğlum bir ses ver, baba ben Suriye’ye gittim de. Baba ben dağa gittim de, bir ses ver” dedi.

Elazığ'da 20 gün önce evlerinden ayrılan ve yakın arkadaş oldukları belirtilen Mehmet Tağ (19), Burak Çiçek(19) ve Zülküf Bal'dan (17) haber alınamıyor.

Bir anda kayıplara karışan üç gençten Mehmet Tağ’ın Babası Mehmet Ali Tağ oğlunun hiçbir kötü alışkanlığının olmadığını belirterek, “Oğlum kaybolduğu gün, eve gelip üstünü değiştirmiş ve patronuna ‘Benim harçlığım yok. Sigara içiyorum.” demiş. Patronu da ‘Bozuk 20 lira vardı. Ben 20 lirayı kendisine verdim.” dedi. Oğlum ‘Yok usta 20 lira çoktur ben almıyorum’ demiş. Patronu ısrar edince götürüp karşı bakkalda bozdurup içinden 10 lirayı ‘Bu bana yetiyor’ dedikten sonra 10 lira alıyor. Kaybolduğu gün oluyor bu ve üstünde 10 liranın haricinde para da yok. Çünkü kaybolmadan 3 gün evvel haftalığını alıp bize verdi parasını. ‘Babam evi yaptı ben babama yardım edeceğim’ deyip annesine verirdi haftalığını. Annesinden de harçlık alırdı. Kaybolanlardan Zülküf Bal adlı arkadaşını ben tanımıyorum. Burak Çiçek ile sınıf arkadaşı ve ailesini tanıyorum. Burak çuval fabrikasında benim yanımda da çalıştı. Çok sessiz bir çocuktu, saygılıydı yanımda sigara bile içmiyordu. Benim 2 sene yanımda çalışan bir çocuk ailesini de tanıyorum. Ama öbür arkadaşı ben tanımıyorum. Duyduğum kadarıyla yaklaşık 8 aydır bunlar arkadaşlarmış.” diye konuştu.

HER ŞEYDEN TEDİRGİNİM

Baba Tağ, her şeyden tedirgin olduklarını ifade ederek “Benim şu anda her şeyden tedirginliğim var. Ne deseler ondan tedirginliğim var. Çünkü benim bildiğim oğlum Mehmet, annesi 20 gün boyunca rahatsız olmasına rağmen dün akşam hastaneye götürüp sabaha karşı hastaneden getirmeme rağmen duyarsız kalamaz. Bu kadar duyarsız bir çocuk değildir yani ben buna kesin eminim. Ben gideceğim, aileme haber vermeyeceğim, ben ailemi hiç aramayacağım diyecek bir çocuk değil benim oğlum. Ben buna kesinlikle kanaat getirmiyorum.” dedi.

BABADAN OĞLUNA ÇAĞRI

Mehmet Ali Tağ oğluna çağrıda bulunarak bir ses vermesini istedi. Tağ yaptığı çağrıda, “Kandırıldı mı, götürüldü mü, gitti mi, kendi mi gitti artık yani birilerinin elinde mi, tutuluyor mu? Suriye’ye mi götürüldü? Dağa mı çıkardılar? Hiçbir bilgim yok, her şeyden de kuşku duyuyorum. İhtimal de vermediğim halde kafamdaki bunlar her şey de olur yani. Telefon sinyallerine ilk günden beri ulaşılamıyor. İlk gittiği günden itibaren ulaşılmıyor. Zaten en fazla bizi de üzen bu. Sağ olsunlar emniyet mensuplarımız gece gündüz çalışıyorlar. Sürekli içindeyim, her allahın günü gidiyorum. Asayişle, istihbaratla, jandarmayla da görüşüyorum. Görüşme halindeyiz. Mehmet oğlum biliyorsun. Annenin seni ne kadar sevdiğini de biliyorsun. Annenin rahatsız olduğunu da biliyorsun. Hadi beni boş ver kardeşini anneni de mi hiç düşünmedin? Eğer ki bir yerde tutulmuyorsan ufak bir sesini duyalım. Annen bir sesini duysun de ki ‘Baba ben Suriye’ye gittim gelmiyorum. Dağa gittim gelmiyorum. Bir şehirde çalışıyorum gelmiyorum. Senin sesini duysam bana yeterli. Hiç olmazsa bir sesini alaydık senin. Hayatta olduğunu öğreneyim. Bilmiyorum artık sağlıklı bir şey de düşünemiyorum. Ne diyeceğimi de bilmiyorum artık” diye konuştu.

20 gün önce kayıplara karışan üç gencin cep telefonlarından en son Elazığ’ın doğusunda bulunan Sugözü köyü yakınlarında sinyal alındığı ve ondan sonra sinyalin kesildiğini belirten Baba Tağ, “En son Sugözü diyorlar, Sugözü Tedaş’ın orada sinyal tespit edilmiş. Yani telefon orada sinyali kesilmiş. Biz öyle duyum aldık. Emniyet’ten aldığımız bilgiye göre sinyal orada kesilmiş. Onun dışında da hiçbir sinyal olmadığını söylüyorlar bize. En son sinyal orada alınmış.” dedi.

Ajans23/Arzu Akın