Baba Candır 2. bölümde iki kardeş birbirine düştü

Yeni aile dizisi Baba Candır yayınlanan son bölümüyle pazar akşamlarını renklendirmeye devam etti. İlk bölümüyle izleyicilerinden tam not alan Baba Candır 2. bölümünde Emrecan'ın sorumsuzlukları Egemen'in canını sıkmaya başlamıştı. İki kardeş arasındaki ipler iyice gerildi.

Ekranların yeni aile dizisi Baba Candır 2. bölümüyle kaldığı yerden devam etti.. Settar Tanrıöğen, Uraz Kaygılaroğlu, Melis Tüzüngüç, Tülay Bursa, Özgün Karaman, Berna Koraltürk, Tolga Pancaroğlu, Dila Bayrak, Mehmet Ulay ve Selda Özbek'in yer aldığı Baba Candır dizisinin bu bölümünde Ceylan'ın yalanı ortalığı fena karıştırdı. Güney Kore dizisi olan 'What Happens to My Family' dizisinden uyarlanan eğlenceli dizinin bu bölümünde Emrecan ve Egemen arasında ipler geriliyor. Renkli dizi Baba Candır son bölümü 9 Ağustos Pazar akşamı saat 20.00'de Trt 1'de yayınlandı.

BABA CANDIR 2. BÖLÜM ÖZETİ

Baba Candır son bölümünde; Ceylan Emrecan'ın evine geldi ve tüm ev ahalisine Emrecan'ın sözlüsü olduğunu söyledi. Salih ve Nermin Ceylan'a inandı. Salih Ceylan'la konuşup onu Ürgüp'e dönmeye ikna etti. Ceylan eve dönmeden önce Emrecan'ın kendi başını yine belaya soktuğunu fark etti ve yardımına koştu. Ceylan'ın yardımı Emrecan'a pahalıya patlayacaktı. Baba Candır 2. bölümünde Haluk ise Ece ile babasının ilişkisi olduğundan şüphelenmeye başladı ve Ece'nin her adımını takip etti. Emrecan'ın sorumsuzlukları Egemen'in canını sıkmaya başlamıştı. İki kardeş arasındaki ipler iyice gerildi.

BABA CANDIR KONUSU

Baba Candır; üç çocuğuna hem babalık, hem annelik hem de "hayat koçluğu" yapmak zorunda kalmış, emektar taş fırın ustası Salih'in başından geçen bazen neşeli, bazen de hüzünlü olayları anlatıyor. Salih'ın üç çocuğu da büyümüş ve hayata atılma yaşına gelmiştir. Salih'in hayattaki tek amacı çocuklarının hem iş hayatında, hem de özel hayatlarında mutlu olduklarını görmektir. Çocuklar ise, artık büyüdükleri için, babalarının sözünü pek dinlemeden, kendi başlarının çaresine kendileri bakmayı, yani hayatı kendi bildikleri gibi yaşamayı tercih etmektedirler. Ancak üç çocuk da henüz kendi evlerine çıkacak kadar yeterli bir ekonomik özgürlüğe kavuşamadıkları için, halen babalarının evinde yaşamaktadırlar. Aslında bu durum Salih'in de işine gelmektedir; çünkü, ne kadar büyümüş olurlarsa olsunlar, babalarının gözünde onlar hala küçük bir çocukturlar ve babalarının ilgisine ve korumasına ihtiyaçları vardır.