Babacan: Ekonomiye müdahaleler olduysa da güçlü yapı nedeniyle hissetmedik

Türkiye’nin gündemine oturan 367 krizinin perde arkasında yaşananlar ekonomi cephesinde de yankı buldu. Cumhurbaşkanlığı seçim...

Türkiye’nin gündemine oturan 367 krizinin perde arkasında yaşananlar ekonomi cephesinde de yankı buldu. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde planlanan Türkiye’yi ekonomik olarak itibarsızlaştırma operasyonlarını hissetmediklerini belirten Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bunun sebebini güçlü ekonomiye bağladı.
2002 öncesinde benzer bir operasyonun ekonomiyi batırabileceğini aktaran Babacan, “Ekonomik enstrümanlarla Türk ekonomisini sıkıntıya sokalım diyenler belki oldu ama biz çok şükür hissetmedik. Ancak Türkiye elinde 300-500 milyon doları olan insanların bozabileceği piyasa değil. Dünyanın en büyük yatırımcılarının gelip yatırım yaptığı bir Türkiye ekonomisi var.” dedi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Cihan Network TV’nin Anadoluda Sabah programına konuk oldu. Programda gündemi değerlendiren Ali Babacan, 12 Haziran seçimlerinin Türkiye’nin 8,5 yıldır elde ettiği başarıları sürdürebilmesi açısından hayati önem taşıdığına dikkat çekti. Babacan, “Türkiye’nin demokraside, insan hakları, temel hak ve özgürlüklerde gerçekleştirdiği ilerlemeleri daha da öteye götürüp götürmediğinin kararı olacak. Şu anda gelişmiş ülkelere baktığımızda çok ciddi problemler söz konusu, bu problemlerin temelinde de siyasi istikrarın olmaması koalisyon yönetimleri var. Zayıflamış azınlık hükümeti durumuna düşmüş yapılar var. Yunanistan, Portekiz, İtalya, İrlanda, Belçika. Türkiye’nin benzer bir duruma düşmemesi için güçlü bir siyasi iradeyle ve ekonomide her zaman doğruları yaparak devam etmesi için 12 Haziran seçimleri son derece önemli.” dedi.
"YARGI VE ÖZGÜRLÜKLER KONUSUNDA EKSİKLERİMİZ VAR"
Avrupa’da pek çok ülkenin bu yıl sonu hedeflerini açıklayamadığı bir dönemde Türkiye’nin 2023 hedefi koyduğunu dile getiren Babacan, 2023 hedeflerinin vatandaşta da karşılık bulduğunu bunun güven ve istikrarın sonucu olduğunu savundu. Türkiye’nin bazı konularda adımlar attığını ancak yargı ve özgürlükler konusunda eksikler bulunduğunu vurgulayan Babacan, bunun için yeni Anayasa yapacak çoğunluğu hedeflediklerini ifade etti.
HALK BOŞ VAATLERE İNANMIYOR
MHP ve CHP’nin kendi iktidar dönemleriyle ilgili hiçbir şeyden bahsetmediklerine işaret eden Ali Babacan, “Halkın büyük kesimi ileriye dönük boş vaatlere inanmıyor. Muhalefet partileri bol keseden dağıtıyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu SSK Genel Müdürlüğü yaptığı dönemden hiç söz etmiyor. 60 yaşına gelmiş bir insan çok eski bir pati ama geçmişlerinden hiç bahsetmiyorlar. Sanki bu parti daha önce hiç yokmuş gibi.” eleştirisinde bulundu.
MHP’nin koalisyon ortağı olduğu dönemdeki rakamlarından örnekler veren Babacan, 850 lira asgari ücret, her aileye 600 lira maaş vaat edenlerin 'bas parayı sür piyasaya' mantığı güttüğünü vurguladı. Bu yaklaşımın Türkiye’yi enflasyonlu günlere götüreceğini ve vatandaşı alışveriş yapamaz hale getireceğini dile getirdi.
"THE EKONOMİST HALKA YAKIŞMAYAN TAVIR"
Dünyada çok ciddi sıkıntılar yaşanırken Türkiye’nin dimdik ayakta durmasının gıpta konusu olduğunun altını çizen Başbakan Yardımcısı Babacan, seçimlerde vatandaşlardan CHP'ye oy vermesini isteyen The Ekonomist’i de tenkit etti. Babacan, “Bu kuruluş taraflı bir kuruluştur zaten. Onların ne yazıp yazmadığından öte CHP’nin bu makaleyi dillendirmesidir. CHP’nin mitingde elin adamı bizi destekliyor demesi yakışmayan bir durumdur. Halk partisine yakışmayan bir tavırdır. Mavi Marmara’yı ben olmasam yapmazdım diyerek, yurtdışından İsrail’den gelecek destekle iktidar olabileceğini zannediyor. Bu millet halk en iyi cevabı verir.” diye konuştu.
"AVRUPA GÜÇLÜ EKONOMİ DİYOR, ORTA DOĞU GÜÇLÜ DEMOKRASİ"
Avrupa Birliği’nden çok sayıda ülkenin Türkiye’nin ekonomik başarısının kaynağını öğrenmeye çalıştığını ifade eden Babacan, güçlü bir irade, istikrar ve güven ortamının ihtiyacını AB ülkelerine aktardıklarını dile getirdi. Bakan Babacan, “Avrupa’dan bakanlar Türkiye’yi ekonomi başarı ortamı olarak görüyor. Kuzey Afrika ve Orta Doğudan bakanlar Türkiye’yi demokrasi başarısı örneği olarak görüyor. Ancak biz demokrasiyi en iyi yakaladığımız düşünmüyoruz. Bunu yeni anayasayla gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Referandumda biz mesajı aldık.” değerlendirmesinde bulundu.
YENİ BAKANLIKLARDAN 3’Ü ÇOK ÖNEMLİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı yeni kabine modelini de değerlendiren Babacan, kaldırılan bakanlıkların pek çok ülkede görülmeyen yapı olduğuna işaret etti. Alanlardan sorumlu bakanlıkların Türkiye’yi daha rahat çalışabilir konuma yükselteceğini vurgulayan Bakan Babacan, Aile ve Sosyal Politika Bakanlığı’nın bu alanla özel ilgilenmeyi sağlayacağını söyledi. Bilim Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı’nın Ar-Ge ve inavasyon ile yüksek katma değerli üretime yönelik sanayi politikasfı perspektifi bulunduğunun altını çizen Babacan, Çevre Orman ve Şehircilik Bakanlığı’nın da düzgün çevre ile şehirciliği tek perspektiten ele alacağını böylece projelerin kilitlenmeden yürüyeceğine dikkat çekti. Ekonomi yönetimine bakıldığında Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı kurulduğunu söyleyen Babacan, Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın adının Ekonomi Bakanlığı olarak değiştirildiğini belirtti. Maliye Bakanlığı’nın aynen kaldığını dile getiren Babacan, ekonomi ile ilgili bakanlıkların koordinasyonundan sorumlu bir başbakan yardımcısı olacağını açıkladı.
E-MUHTIRA, KAPATMA DAVASI VE EKONOMİ
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde yaşanan 367 krizi ve ekonomik krizin paralel gideceğine ilişkin haberlerin aktarılması üzerine Babacan, Türk sermaye piyasalarını olumsuz etkilemek için atılmış bir adım hissetmediklerini bunun sınırlı paralarla sınırlı müdahalelerle etkilenecek bir piyasadan çok büyük ve derin bir Türk ekonomisinden kaynaklandığını belirtti. E-muhtıra konusu ve 2008 yılındaki kapatma davası ekonomiyi çok olumsuz etkilediğinin altını çizen Babacan, şu açıklamayı yaptı:
“Ekonomik enstrümanlarla Türk ekonomisini sıkıntıya sokalım diyenler belki oldu ama biz çok şükür hissetmedik. Elinde 300-500 milyon doları olan insanların bozabileceği piyasa değil. Dünyanın en büyük yatırımcılarının gelip yatırım yaptığı bir Türkiye var. İMKB’nin üçte ikisi uluslar arası yatırımcıların sermayesiyle dönüyor. Kolay değildir onların karşısında piyasayı bozacak bir işlem yapabilmek. Eski Türkiye’de olurdu. Piyasa küçükken 50 milyon 100 milyon dolarla piyasayla oynamak ve göstergeleri etkilemek mümkündü. Artık o günler geçti. Birilerinin 10 milyarlarca doları gözden çıkarmak lazım.”
İSTİHDAM, YATIRIM VE FİNANS MERKEZİ YASALARI GELİYOR
Seçimlerden sonra yeni kabinenin kurulmasının ardından 3 yasa çıkaracaklarını bildiren Babacan, “İstihdam ile ilgili yasama paketi ilerledi. Yatırım ortamını iyileştirmeyle ilgili yasama paketi var. Üçüncüsü de İstanbul Finans Merkeziyle ilgili yasama paketi var. Birde önemli olarak Türkiye’nin cari açık sorununu temel alan orta vadeli program güncellemesi yapacağız. Hazırlıklarına başlamış durumdayız.” dedi.
Ali Babacan, Ankara’nın en önemli problemi erişilebilirlik sorununu metrolar ve hızlı trenlerle çözeceklerini duyurdu.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz