Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, zor bir dış konjonktüre rağmen Türkiye ekonomisinin iyi bir performans sergilediğini belirterek, "2012'de yıllık büyüme hızının yıllık bazda yüzde 3.2, 2013 yılında yüzde 4, sonraki 2 yılda yüzde 5 olmasını bekliyoruz" dedi.
Başbakan Yardımcısı Babacan, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'le birlikte Başbakanlık Merkez Bina'da düzenlediği basın toplantısıyla 2013-2015 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program'ı (OVP) açıkladı. Babacan, uzunca bir süredir üzerinde çalışılan OVP'nin dün akşam itibariyle tamamlandığını ve Bakanlar Kurulu Kararı ile bugün öğle saatlerinde Resmi Gazete'de yayımlanacağını bildirdi. Dünya ekonomisiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Babacan, küresel krizin başlamasıyla birlikte, yaklaşık 5 yıl geçmesine rağmen dünya ekonomisinde henüz bir istikrar ortamının sağlanamadığını ifade etti. Önümüzdeki dönemde, özellikle gelişmiş ülke ekonomileri kaynaklı belirsizlik ve risklerin devam etmekte olduğuna dikkati çeken Babacan, "Zor bir dış konjonktüre rağmen Türkiye ekonomisi, olumlu bir performans göstermeye devam etmektedir. Kredibilitesi yüksek OVP'lerin kararlılıkla uygulanıyor olması, Türkiye'nin göstermiş olduğu bu performansa büyük katkı sağlamıştır" dedi.
Küresel krizin dünya ekonomileri üzerindeki olumsuz etkilerinin, alınan önlemlere rağmen devam ettiğini ve ülke ekonomilerindeki yavaşlama eğiliminin sürdüğünü belirten Babacan, küresel ekonominin özellikle Avro Bölgesi'nde yaşanan sorunların, ticaret ve güven kanallarıyla diğer bölgelere yayılması sonucu tekrar zayıflamaya başladığını söyledi.
Babacan, Avrupa Birliği'nde krizle mücadele amacıyla önemli adımların atıldığını ancak ekonomilerin canlandırılması yönünde ve kamu dengelerinde kayda değer bir ilerlemenin sağlanamadığını ifade etti. Avrupa'da yüksek seyreden borç oranları ve zayıf bankacılık yapısının, Avro Bölgesi'ne yönelik büyüme tahminlerinin de aşağı yönlü revize edilmesine yol açtığını belirten Babacan, geçen yıl bu zamanlar, Avro Bölgesi yüzde 1,1 oranında büyür diye tahmin edilirken, bugün itibariyle Avro Bölgesi'nin tümünde 2012 yılı için 0,4 puanlık bir daralmanın öngörüldüğünü kaydetti. Başbakan Yardımcısı, 2013'te ise Avro Bölgesi'nin yalnızca 0,2 oranında büyüyebileceğinin beklendiğini ifade etti. Sadece gelişmiş ülkelerde değil, gelişmekte olan ülkelerde de büyüme tahminlerinin aşağı doğru revize edildiğini dile getiren Babacan, şunları söyledi:
"Gelişmekte olan ülkelerin ortalamasına bakacak olursak geçen yıl, 2012'de yüzde 6,1'lik bir büyüme öngörülüyordu. Bugün içinde bulunduğumuz durum itibariyle sadece yüzde 5,3'lük bir büyüme öngörülüyor. Buna Çin, Hindistan gibi ülkeler de dahil. Gelecek sene için büyüme beklentileri de yüzde 6,5'ten yüzde 5,6'ya aşağı doğru yaklaşık 1 puan revize edilmiş durumda."
Babacan, petrol fiyatlarının ise yüksek ve dalgalı seyrettiğine işaret ederek, "Biz, OVP döneminde petrol fiyatlarının yaklaşık 110 dolar seviyesinde seyredeceğini varsaydık. Bu, aynı zamanda uluslararası kuruluşların beklentileriyle yakın ama daha çok da bizim petrol tedarik ettiğimiz ülkelerin arz durumunu ve bizim talep kompozisyonumuzu dikkate alan bir değerlendirme" dedi.
Türkiye'nin, 2011 yılında yüzde 8.5 oranındaki GSYH ile dünyada en hızlı büyüyen ülkeler arasında yerini aldığını kaydeden Babacan, şöyle konuştu:
"Küresel ölçekteki belirsizlikler ve cari açıkla ilgili bazı önlemler aldık. Ekonomimizde bir dengeleme süreci, iç tüketimin biraz daha geride kaldığı bir büyüme oldu. Türkiye, OECD ortalamalarının altında bir işsizlik oranına indi. Büyüme hızının düşmesine rağmen istihdamımız artmaya devam ediyor. Yıllık enflasyon baz etkisi nedeniyle yüksek seyretti. Cari işlemler dengesinde ise ithalat nominal olarak azalmış cari açık önemli oranda gerilemiştir. Cari açık Temmuz'da birikimli olarak 61.4 milyar dolara indi. Cari açığın finansman kalitesini artırıcı adımlar atıldı. Cari açıkta enerji hariç kalemlerde başabaş gidiyor durumdayız.2013 -2015 OVP'nin temel amacı büyümeyi potansiyel seviyeye çıkartmak, istihdamı artırmak, cari açığı düşürmek, enflasyonla mücadeleyi artırmak, yurtiçi tasarrufları artırmak.2012'de yıllık büyüme hızının yıllık bazda yüzde 3.2 olmasını bekliyoruz. Büyüme hızının 2013 yılında yüzde 4 sonraki 2 yılda yüzde 5 olmasını bekliyoruz. OVP dönem sonunda işsizlik oranının yüzde 8.7'ye inmesini bekliyoruz. TÜFE yıllık artış hızının yüzde 7.4 olmasını tahmin ediyoruz. 2013 yılında enflasyonda aşağı yönlü eğilim devam edecek. 2013 yılında hedef yüzde 5.3 olarak belirlendi. Bu yıl cari açığın milli gelire oranını yüzde 7.3'e inmesini bekliyoruz. OVP dönem sonunda cari açık GSYH oranı yüzde 6.5 olacak. Kamu maliyesine bakacak olursak 2012 yılında merkezi yönetim bütçe açığının GSYH oranını yüzde 2.3 oranında gerçekleşmesini bekliyoruz. Bütçe açığı kademeli gerileme devam edecek. 2013'te bütçe açığı GSYH'ya oranı yüzde 2.2, 2014 yılında yüzde 2, 2015 yılında yüzde 1.8 olacak. Kamu borcunun GSYH'ya oranı 2012 yılında yüzde 36.5 olacak. 2013 yılında yüzde 35, 2014 yılında yüzde 33, 2015 yılında ise yüzde 3 olacak. "
OVP'de yer alan yapısal reformların alanının yüzde 80 olduğunu belirten Babacan, tasarruf bilincinin güçlendirilmesi için yapısal reformlara hız vereceklerini ifade etti. Babacan, kişi başına düşen milli gelirin bu yıl 10 bin 673 dolar olması beklendiğini 2013 hedefinin ise 11 bin 300 dolar seviyesinde olmasını öngördüklerini söyledi. 2013 yılının 2012 yılından daha iyi bir yıl olacağını kaydeden Babacan, Türkiye'nin 2013 yılı büyüme rakamlarının Avrupa'nın en büyük büyüme rakamlarından biri olacağına dikkat çekti.
Daha sonra soruları yanıtlayan Babacan, program hazırlanırken Suriye ile yaşanan sorunların dikkate alınıp alınmadığına ilişkin soruya, "Suriye konusunda uluslararası hukuk karşısında çok sağlam bir zeminde yürüyoruz ve yürümeye de devam edeceğiz. Bu çerçevede Türkiye hareket ettikten sonra bu konunun ekonomiye etkisi şuydu buydu. Bunlar minimum düzeyde kalır. Hangi adım atarsak atalım dostlarımızla istişare halinde bu adımları atıyoruz, Suriye meselesinin küresel ve bölgesel bir mesele olarak ele alınması gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.
Türkiye'nin Suriye ile ihracatının zaten çok sınırlı olduğunu belirten Babacan, "Olaylar sebebiyle azalma ne genel yapımızı ne ihracatımızı etkiler" dedi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise harcama reformu ve KDV iadeleri ile ilgili soruları yanıtladı. Şimşek, "2012’de kamu mal ve hizmet alımlarının 33 milyar 396 milyon TL olmasını bekliyoruz. Gelecek yıl kamu mal ve hizmet alımları değişmeyecek, GSYH’ye oranı yüzde 2.1’e inecek. Kamudaki harcamaları gözden geçireceğiz. Bununla ilgili kanun taslağını Bakanlar Kurulu'na sevk ettik. Bunu önemsiyorum. İkinci olarak lojman konusu var. Güvenlik birimleri ve Güneydoğu hariç olmak üzere kamu lojmanlarının azaltılması hususunu çalışıyoruz. Biz harcama reformunu önemsiyoruz, rasyonel olmasını önemsiyoruz" diye konuştu.
KDV iadeleri ile ilgili özel sektörden şikayet gelmesine ilişkin soruya ise Şimşek, "Ülkemizde biz üç tür KDV iadesi yapıyoruz. Belli bir büyüklükteki şirketler için hiçbir teminat istemeden 3 gün içinde iadesini yapıyoruz. Hatta bu sene ilgili genelgeyi değiştirdik ölçeği aşağıya çekerek firma sayısını artırdık. İkincisi teminat. Bir şirket teminat verirse hemen KDV’yi ödüyoruz. Üçüncüsü ise teminat sunmayan şirketler. Ya bu şirketler sahte belge sunarsa parayı aldıktan sonra ortadan kaybolursa. Bu milletin parası. Bizim mutlaka incelemeyi yapmadan iade yapmamız mümkün değil" yanıtını verdi.
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ise, "İhracatımızı çeşitlendirdiğimiz için ekonomimizi güçlendirdik. Türkiye’de eskisi gibi faize yüksek kaynak gitmiyor" dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz