Babacan: Popülizm Her Ülkenin Hastalığı

Emre BAYLAN/ANTALYA, Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin, 'İş ve Ekonomi Dünyası Buluşuyor' konferansı, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nda Babacan, konuşmasında Türkiye'nin, dünya ekonomisinin son derece kritik bir süreçten geçtiği dönemi yaşadığını söyledi. Dünya ekonomisinin 2008- 2009 krizi sonra arzu edilen toparlanmayı gerçekleştiremediğini aktaran Babacan, “O krizin etkileri hala devam ediyor. Hemen yanı başımızdaki Avrupa'da, pek çok ülkede kamu borç stoku yok yüksek seviyelere çıkmış durumda, işsizlik çok çok yüksek seviyeler çıkmış durumda" dedi.
GELECEK İÇİN TABLO İÇ AÇICI DEĞİL
Avrupa'daki ekonomik durumun Türkiye üzerinde de belirleyici etkileri olduğunu kaydeden Babacan, gelişmiş ülkeler içerisinde de toparlayan ve normal büyüme hızına ulaşan bir ülkenin henüz olmadığını söyledi. ABD ve İngiltere'de ekonominin biraz canlı olmasına karşın yapısal sorunların devam ettiğini belirten Babacan, “Gelecek 10 yılın pek de dünyada iç açıcı tablo sunmadığını görüyoruz" dedi.
G 20 ZİRVESİ ANTALYA'DA
Türkiye'nin böylesi bir dönemde G 20'nin dönem başkanlığını üstlendiğini belirten Babacan, G 20'nin liderler zirvesinin 15- 16 Kasım tarihlerinde Antalya'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılacağını söyledi. Babacan, “Dünya liderleri Antalya'ya geliyor. En az 10 bin kişilik davetliden bahsediyoruz. Sadece gelecek medya mensubunun sayısı 3 bin civarında. Kesin teyitler alınmadı ama beklediğimiz yaklaşık rakamlar bunlar" diye konuştu.
DEMOKRASİDE BÜYÜK İLERLEME SAĞLADIK
Türkiye'nin son 12 yıllık dönemde çok önemli başarılar elde ettiğini kaydeden Babacan, “Türkiye'nin almış olduğu mesafe yakın tarihimize çok başarılı bir dönem olarak yazılacak" dedi. Aynı dönemde Türkiye'nin demokrasisinde de büyük ilerlemeler sağlandığını kaydeden Babacan, Türkiye'nin daha iyi işleyen bir demokratik sisteme, temel hak ve özgürlüklerde çok daha ileri standartları yakaladığını kaydetti. Türkiye'nin hukuk devleti olma niteliğinin de iyileştiğini aktaran Babacan, “Bunlar yeterli mi, değil. Önümüzde hala yapmamız gereken işler var. Demokrasimizi gerçek anlamda birinci sınıf demokrasi yapabilmek için, en ileri standartlarda temel hak ve özgürlerin Türkiye'de artık özümsenmesi, sahiplenilmesi için, Türkiye'nin gerçek anlamda hukuk devleti olması için yapmamız gerekenler var" diye konuştu.
POPÜLİZM HER ÜLKENİN HASTALIĞI
Bu çerçevede Türkiye'nin yapısal dönüşümü için yol haritasının hazırlandığını belirten Ali Babacan, bu programın sivil toplum örgütlerinin, 66 ayrı komisyonun çalışması ve 10 bin kişinin katkısıyla hazırlandığını kaydetti. Babacan, şunları söyledi:
“Bırakın bizim kendi içimizdeki siyasi partileri, şu anda G 20 ülkelerinin hiçbirinde bu kadar detaylı bir reform hazırlığı yok. Bu kadar detaylı hazırlık yapıp, bu kadar detaylı eylemlere takvim verecek cesarette hükümet de dünyada fazla yok. Maalesef popülizm her ülkenin hastalığı. Günlük siyasi polemik, popülizm uzun vadeli plan yapmaya, hazırlıklar yapmaya pek çok ülkede elverişli bir ortam oluşturmuyor. Biz bunu yaptık, gerçekleştirdik. Güzel sonuçlarını da önümüzdeki dönem alacağız. Bütün bu gelişmenin hem ekonomide hem demokraside ilerlememizin özünde Türkiye'de yakalanmış olan siyasi istikrar var. Siyasi istikrar her şeyin temeli, zemini."
İSTİKRAR VURGUSU
Siyasi istikrar varsa işlerin kolaylaştığını, aksi durumda ekonomide ciddi sıkıntılar meydana geldiğini anlatan Babacan, şu an dünyada siyasi istikrarını kaybedip de ekonomisi düzgün olan, büyüyen bir ülkeyi göstermenin mümkün olmadığını söyledi. Babacan, “Siyasi istikrarın kıymetini çok çok bilmemiz lazım. Bazı şeyler varken değerini anlamıyorsunuz. İstikrar ortamı varken hele hele uzun da sürdüyse istikrarsız dönemleri çabuk unutabiliyoruz. Bunun içindir ki önümüzdeki dönem çok kritik olacak" dedi.
Konuşmasında popülizmi sonu olmayan bir yol olarak nitelendiren Babacan, “Hayal kurmak kolay. Bedeli de yok. Hayal kuruyorsunuz, aklınıza gelen şeyleri de konuşuyorsunuz. Bunun masrafı da yok. Dünyadaki en ucuz şey, hayal. Ama gerçekten sorumluluğu üstlenip gerçek bir başarı ortaya koymak ancak dirayetle oluyor, iyi bir hazırlıkla. Türkiye için dertlenmekle, Türkiye'nin sorumluluğunu omzunuzda hissetmekle oluyor" diye konuştu. Türkiye'nin istikrarının Türkiye ekonomisinin yapısı için de önemli olduğunu kaydeden Babacan, ancak güven ve istikrar ortamına sahip çıkıldığı takdirde Türkiye'nin önünün açık olduğunu söyledi.
İSTİHDAM YÜKÜ KALKACAK
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise Antalya'nın çok parlak bir geleceğe sahip olduğunu belirterek, bölgenin en büyük sorununun istihdam üzerindeki yükler olduğunu söyledi. Özellikle kış döneminde turizm sektöründe bu yüklerin kaldırılmasını talep eden Hisarcıklıoğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bu konuda söz verdiğini belirterek, “En önemli engellerden birisiydi. Ama artık kışın istihdama devam edecek, bir sonraki döneme hazırlayacak. Turizm sektörü adına Başbakanımıza teşekkür ediyorum" dedi. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme eski bakanı ve Ak Parti Antalya Milletvekili Adayı Lütfi Elvan da konunun öncelikleri arasında yer aldığını belirterek, “8 Haziran'dan itibaren en öncelikli çalışacağımız alanlardan biri bu olacak. Bunun sözünü buradan veriyorum" dedi.
ANTALYA SİYASETTEN ÖNCE GELİR
Konferansın ev sahibi Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, amaçlarının Türkiye ekonomisine ufuk çizme ve Antalya'nın buna göre şekillenmesini sağlamak olduğunu belirterek, “Antalya tarihi bir fırsat dönemine girmiştir. Bu fırsatı çok iyi değerlendirmek mecburiyetindedir. Hiçbir zaman bu kadar kuvvetli, hazır ve hızlı olmamıştık. Öyle bir proje dönemi başlıyor ki ben bile heyecanımdan yerimde duramıyorum" diye konuştu. Türel, konuşmasının sonunda işadamlarına “Takım tutar gibi siyasi parti tutmak kimseye, işadamlarına da yakışmaz. Antalya siyasetten önce gelir. Yatırım olmazsa ileri değil geri gideriz. Para dağıtmakla, bütçe savurmakla ne ülke ne şehirler gelişir. Önce Antalya diyeceğiz" diye seslendi.