Babacan yeni stand-by'ı değerlendirdi

ANKARA (İHA) - Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, kuru tamamen serbest piyasanın belirleyeceğini belirterek, "Bizim aklımızda herhangi bir kur hedefi yok, uygulamayı düşündüğümüz herhangi bir bant da yok. Biz serbest kur rejimi uyguluyoruz, arz ile talebin kesiştiği noktada kur oluşuyor" dedi.

Babacan NTV'ye yaptığı açıklamada, bu yılın bahar aylarından bu yana yeni bir ekonomik orta vadeli program üzerinde çalıştıklarını belirterek, "Bu çalışmamız çok geniş konuları kapsıyordu. Önümüzdeki 3 yıllık dönemle ilgili projeksiyonları ve gerçekleri ele alan bir programdı. Bu programı Katılım Öncesi Ekonomik Program diye açıkladık" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Bu programın gerçekçi ve macera peşinde koşmayan bir program olduğunu ifade eden Babacan, "Biz bu programın Türkiye'nin kendi programı olmasını, ancak uluslararası kuruluşlardan da destek almasını istedik. Bunun programın kredibilitesi açısından önemi çok fazla" dedi.

Babacan şöyle devam etti:

"Bizim önümüzdeki dönemde ekonomik programımızın 3 yıl boyunca tavizsiz uygulanması büyük önem taşıyor. Bunun uluslararası kuruluşlardan da destek alması önemliydi. Dünyada birçok ülke aynı yolu izliyor. Örneğin AB'ye önümüzdeki günlerde üye olacak olan Romanya ve Bulgaristan. Bunların neden İMF ile anlaştığına iyi bakmak lazım. Yüksek faizlerin ve borcun düşmesinin temel önceliği güvenin ve istikrarın kalıcı olmasıdır. Biz uluslararası kuruluşlarla yaptığımız düzenlemelerle kredibilitemizi artırıyorsak, bunu yaparız. Milletimize asla yüksek bedeller ödetmeyiz. Biz hiç bir zaman bir önyargı ve kompleks içinde olmadık, gerçekçiyiz, Türkiye için en iyisi neyse onu yapıyoruz."

Babacan, yeni ekonomik programın en temel hedeflerinin kamu borç stokunu düşürmek, enflasyonu tek hane rakamlara düşürerek orada tutmak ve buna bağlı olarak faizleri düşürmek olduğunu ifade ederek, "Bu yüksek ve sürdürülebilir bir büyümeyi de beraberinde getirecek" dedi.

Reklam
Reklam

Devlet Bakanı Babacan, kendi dönemlerine kadar özel sektörün yatırımları kestiğini kaydetti. Babacan, "Özel sektör yatırım yapmazsa istihdamı nasıl sağlayacaksınız, işsizliği nasıl engelleyeceksiniz? Bizim için en önemli sermaye güven, bu çok önemli bir kaynak, bunu kurduktan sonra gerisini zaten özel sektör yapıyor. Yeter ki devlet aldatan olmasın" diye konuştu.

Babacan, IMF ile yapılan 10 milyar dolarlık kredi miktarının dış borçlar açısından önemli olduğunu belirterek, "Biz bu rakamı belirlerken Hazine'nin dış borç çevirme rasyosuna dikkat ettik. İkincisi ödemeler dengesi ve Merkez Bankası'nın rezervlerine baktık. Rezervlerin azalmamasına önem verdik. Bir başka konu da likidite; Merkez Bankası bundan sonra borç veren bir konuma gelecek, bugüne kadar sürekli borç alan bir banka konumundaydı. Yani Merkez Bankası artık normal bir foksiyonunu yerine getirmiş olacak" dedi.

Babacan, çok yönlü ve kapsamlı çalışmalar sonucu IMF'den alınacak kredi miktarının belirlendiğini ifade etti. Babacan,"Bizim gönlümüzden geçen 2007'den sonra artık borç kullanmaya ihtiyacımız olmasın" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Devlet Bakanı, yapısal reformların çok önemli olduğunu, her biri üzerine uzun süre çalıştıklarını belirtti. Babacan şöyle devam etti:

"Sosyal güvenlik sistemimizin açığı GSMH'nin yüzde 4.5'ine ulaşmış durumda, bu her gün atlıyor. Hiçbir şey yapmazsa 10-15 yıl sonra bu ikiye katlanıyor. Burada çok büyük israf var, tasarruf edilecek çok yerler var. Niyet Mektubu'nda sosyal güvenlik açığının yüzde 4.5'inin geçmeyeceğini yazdık. Artık bu açığın üzerine bir fren koymamız gerekiyor. Bir başka hedef 2015 yılında şu anki açığın bir puan altına inmesi, bir sonraki hedef ise yüzde 1'e indirilmesi. Bu son hedef çok uzun, 30-40 yıllık bir hedef. Niyet Mektubu'nda sosyal güvenlik ile ilgili yazan sadece budur."

Vergi idaresinde iyi bir idare ve denetim olmazsa iyi bir yönetim olmadığını ifade eden Babacan, "Vergi İdaresi yeniden yapılandırılacak. Bununla ilgili yasa tasarısı tamam, yakında meclise sevk edilecek. Vergi oranları ile ilgili çalışmalar var, yakında onlar da açıklanacak" dedi.

Babacan bankacılık ile ilgili tasarının kendileri için çok önemli olduğunu kaydetti. Babacan,"Bizim için önemli olan bankacılık sektörü için uygun bir ortam sağlamak, AB kriterlerine ulaşmak. Banka sahipliği bizim için son derece önemli, lisanslama süreci son derece önemli. Bu kadar yol kazası olmuşsa bunlara dikkat edilmediği için olmuştur" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Bankacılık sisteminde denetim zaafiyeti olmaması gerektiğinin altını çizen Babacan,"Son yıllarda bu konuda çok büyük aşama kaydedildi" dedi.

Devlet Bakanı Babacan, kuru tamamen serbest piyasanın belirleyeceğini söyledi. Babacan, "Bizim aklımızda herhangi bir kur hedefi yok, herhangi bir bantta yok. Biz serbest kur rejimi uyguluyoruz, arz ile talebin kesiştiği noktada kur oluşuyor. Hiç kimsenin aklından geçmesin ki bizim dönemimizde kurla ilgili bir başka yöntem olmaz. Kesinlikle karşıyız ve yapılmayacak. Kur rejimimiz bellidir, Merkez Bankası ile çerçevesini çizmişizdir" dedi.

Babacan, kendilerinin hiç bir zaman Türk Lirası değerli veya değersiz demeyeceklerini belirtti. Babacan,"TL değerlidir veya değersizdir demek bu işi bilmemektir" ifadelerini kullandı.