ANKARA (İHA)- Ekonominden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, bir IMF yetkilisinin, teşvik kapsamındaki il sayısının 36'dan 49'a çıkartılmasının bütçeye yüzlerce milyon dolar ek yük getireceği yönündeki eleştirilerine, "O hesaplar yanlış. Onların teknisyenleri henüz konunun detayını giremedi" diyerek cevap verdi. Konunun stand-by anlaşmasının temelini etkileyemeyeceğini, yapılan açıklamaların şahsi görüşler olduğunu söyleyen Babacan, maliyet konusundaki çalışmaların devam ettiğini belirtti.
Babacan, Atılım Üniversitesi'nin Kocatepe Kültür Merkezi'nde düzenlediği 'Türkiye Endüstri Mühendisliği Öğrencileri Buluşması' konulu programda yaptığı konuşmanın ardından, çıkışta basın mensuplarının sorularını cevapladı. Babacan, teşvik kapsamındaki il sayısının 36'dan 49'a çıkartılmasının beraberinde getireceği ek maliyetin nasıl karşılanacağı yönündeki bir soru üzerine, resmin tamamına bakmak gerektiğini söyledi. Hükümet olarak 1 Aralık 2004 tarihinde 3 yıllık ekonomi programını açıkladıkları, 14 Aralık'ta da IMF ile yeniden bir anlaşma yaptıklarını hatırlatan Babacan, program kapsamındaki Vergi Yasası ve Bankacılık Yasası ile ilgili çalışmaların neredeyse tamamlandığını ve yakında Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılacağını, daha sonra ise TBMM'ye sevk edileceğini bildirdi. Programdaki diğer bir konunun ise sosyal güvenlik konuları olduğunu dile getiren Babacan, bununla ilgili çalışmaların da tamamlandıktan sonra TBMM'ye sevk edilmesini beklediklerini kaydetti.
"49 İL NİHAİDİR" IMF ile yapılan anlaşma sonrasında yeni konuların gündeme geldiğini kaydeden Babacan, bunlar arasında Teşvik Yasası ile ilgili yeni düzenlemenin de bulunduğunu belirtti. Babacan, şöyle konuştu:
"Bölgesel teşviklerde il sayısının 36'dan 49 çıkartılması ile ilgili en ufak bir şüphemiz yok. Kesin olarak karar verilmiş bir konu. Geriye de adım da olmaz; ileriye doğru gidiş de olmaz. Yani 49 il nihaidir. İl sayının 36'dan 49'a çıkartılması konusunda bir sıkıntı yok. Yasanın çalışmaları devam ediyor. Ne kadar maliyet getireceği konusunda çalışmalar sürüyor. Bu Teşvik Yasası'nın IMF ile ilgili işleri zora sokması, geciktirmesi gibi asla bir şey yok. İşleri aksatacak bir konu değil."
Hükümetin bazı siyasi kararlar aldığını ve bunların da beraberinde mali bir boyut getirdiğini kaydeden Babacan, "Bizim yüzde 6.5 faiz dışı fazla kararımız da siyasi bir karardır. Bu hükümet olarak bizim siyasi bir tercihimizdir. Önemli olan yüzde 6.5 faiz dışı fazla hedefidir. Bundan da kimsenin şüphesi yok" dedi. IMF ile anlaşma yaptıktan sonra 'iş bitti, kilitlidir başka karar alınmaz' gibi bir şeyin ise söz konusu olamayacağını ifade eden Babacan, bir IMF yetkilisinin yeni Teşvik Yasası'nın yüzlerce milyon dolar ek maliyet getireceği yönündeki eleştirilerinin hatırlatılması üzerine, "O hesaplar yanlış açıkçası, teknisyenleri henüz konunun detayını giremedi. Bizim arkadaşlarımızla çalışmalar yapacak. Ardından da ortak bir rakam belirlenecek" diye konuştu.
Babacan, yasanın IMF ile yapılan anlaşmayı tehlikeye attığını iddialarına ilişkin olarak da, "Bu onların şahsi görüşleri. IMF yöneticileri ile görüşmeler halindeyiz. Bu konular stand-by anlaşmasının temelini etkileyen konular değil. Bunların benzerleri her zaman yaşanabilir. Çıkıp bir iki açıklama yapmaları şeffaflığın gereğidir" ifadelerini kullandı.