Babalar çocuğun bağımsızlaşmasında daha mı büyük etkiye sahip?

Dünyadaki sosyal gelişmeler babasız yetişen çocukların gittikçe arttığını gösteriyor ve bu nedenlerin en önemlilerinden biri boşanma ve evliliklerdeki aile bütünlüğünün bozulması olarak gösteriliyor.

Baba erken yaşlardan itibaren çocuğun ruhsal gelişiminde önemli etkilere sahiptir. Çocuğun ilişki becerilerini oluşturmak babaya ait üst sıradaki etkilerden biridir. Hatta babanın annelerden daha fazla olmak üzere çocuklarının bağımsızlığını teşvik etmedeki rollerini gösteren çalışmalar mevcuttur. Bilindiği üzere 1 yaşına kadar çocuğun bakım vericilerine güvenli bağlanması özgüveni ve ilişki keşfini kolaylaştıran önemli bir öğedir. Günümüzde 1 yaşına kadar anneler bebekleri ile daha çok zaman geçirmekte ve bu durumda da anne ve baba arasindaki ilişkinin uyumu bu konuda büyük önem taşımaktadır. Anne ve babanın ilişki ve iletişimi doğrudan çocuğunun iletişimini etkiler. Böylece çocuk kendi ihtiyaçlarını ve duygularını göstermek için anne ve babadan sorun çözme, çatışma, empati ve duygularını yansıtma şeklini öğrenir. Çocukların gelişiminde baba ile çocuk arasındaki farklı oyun davranışlarını anne ile karşılaştırdıklarında; babaların çocuklarıyla daha çok fiziksel temaslı oyunları gerçekleştirdiği ve bu yoğunluğun çocukların zihinsel gelişimini pozitif yönde arttırdığı saptanmıştır. Nihayetinde bir baba çocuğunun insani ilişkileri ve sosyal davranış tutumunu şekillendirmede neredeyse anneden daha fazla role sahip olduğunun farkındamıdır acaba?

Reklam
Reklam

Ruhsal gelişimin önemli yapıtaşlarından ahlak gelişiminde baba bir rol model olarak görülür. Çocuklar babanın pozisyonunu, görüşler ve davranışlarını zaman zaman gözlemler ve uygulamaya çalışırlar. Bu etki erkek çocuklarda daha büyük önem taşır.

Çocuklarda yaşamın farklı evrelerinde baba yokluğunun önemi ve etkileri birçok çalışmanın konusu olmuştur. Boşanmış ailede anne ile büyüyen çocuk sayısının arttığı günümüzde, kadınların bu açığı kapama yolunda büyük emek sarfettiklerini görmekle beraber babasız büyüyen çocukların ruhsal hastalıkları ve davranışsal sorunlarının ortaya çıkabileceğini tahmin etmek zor olmayacaktır. Çocukluk çağında benlik saygısı, otokontrol becerilerinin gelişmesi ve okul başarısı ile baba varlığı arasında net bir bağlantı bulunmuşken, erişkinlik dönemine yansımalarda ise depresyon, kaygı bozuklukları ve kişilik problemleri olabileceği saptanmıştır.

Ancak basit bir formül olsa da yaklaşık olarak 1/3 çocuğun olumsuz hayat şartlarına adaptasyonunun yüksek olduğu ve anne-çocuk sosyal ekonomik desteklerin olması dahilinde kaotik bir ev ortamından kaçışın artık pek engellenemediğini görmekteyiz.

Reklam
Reklam