İstanbul’da ‘bu kadar da olmaz’ denilen bir mezarlık olayı yaşandı. T.İ. adlı vatandaş TBMM Dilekçe Komisyonu’na başvurarak 1987’de ölen babasının İstanbul Şeyh Yahya Efendi Mezarlığı’na defnedildiğini, bir süre sonra kendisinden habersiz mezarın başka bir yere taşındığını belirterek, kaybolan mezarın yerinin bulunmasını istedi. Başbakanlık, İçişleri Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü ile bir dizi yazışma yapan TBMM Dilekçe Komisyonu, hiçbir kurumun sorumluluk almamasına ve kurumların, ‘biz kaybetmedik’ cevabı üzerine şaşırdı. İşin içinden çıkamayan Dilekçe Komisyonu, T.İ.’ye arap saçına dönen kayıp mezar konusunda çözümsüzlükle karşı karşıya olunduğunu bildirerek, “biz de çözemedik” bilgisini verdi.
İstanbul’dan TBMM Dilekçe Komisyonu’na başvuran T.İ. isimli vatandaş, babasının 1987 yılında vefat ettiğini ve İstanbul’da Şeyh Yahya Galip Mezarlığı’na defnedildiğini kaydetti. Bir süre sonra babasının mezarının gerekçe gösterilmeden ve kendisine haber verilmeden başka bir yere defnedildiğini dile getiren T.İ. yeni mezar yeri konusunda ilgili tüm kurumlara başvurmasına rağmen bilgi alamadığını belirtti. T.İ. hiçbir kurumun bulamadığı mezarı TBMM’nin devreye girerek bulmasını istedi.
Kurumlara yazdı
T.İ.’nin başvurusunu işleme alan TBMM Dilekçe Komisyonu, öncelikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı ve Başbakanlık’ta tek tek irtibata geçti. TBMM bu kurumlardan söz konusu mezara ilişkin tüm bilgi ve belgelerin gönderilmesini talep etti.
‘Başka yere taşındı’
TBMM’ye ilk yanıt İçişleri Bakanlığı’ndan geldi. İçişleri Bakanlığı, T.İ.’nin babası N.İ’nin 9 Şubat 1987’de vefat ettiğini ve Şeyh Yayya Efendi Mezarlığı’na gömüldüğünü dile getirirken, bir ay içerisinde de naaşının defin yerinden alınarak başka yere taşındığını doğruladı. Ancak İçişleri Bakanlığı, Beşiktaş semtinde bulunan Şeyh Yahya Efendi Mezarlığı’nın mülkiyetinin Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne ait olduğunu vurgularken, söz konusu mezarlıkla ilgili tüm tasarruf yetkisinin yine Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nde olduğuna dikkati çekti. Bakanlık aranan cevabın Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nde olabileceğini dile getirdi.
‘Bize değil belediyeye ait’
Vakıflar Genel Müdürlüğü ise Dilekçe Komisyonu’na yazdığı yazıda, T.İ.’nin babası N.İ.’nin mezarının Şeyh Yahya Efendi Mezarlığı’na defnedildiği tarihte mezarlık mülkiyetinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na ait olduğunu belirtti. Bu nedenle istenilen bilgi ve kayıtların İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde olabileceğine işaret eden Vakıflar, konunun bu kurumdan araştırılması gerektiğini vurgulayarak belediyeyi adres gösterdi.
Başbakanlık da TBMM’ye gönderdiği cevabi yazıda, şikâyet konusuna ilişkin herhangi bilgi ve belgeye rastlanmadığını, anılan mezarlığın mülkiyetinin gömülme işleminin yapıldığı tarihte İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde olduğunu kaydetti.
‘Bizde de yok’
Bütün gözlerin çevrildiği İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin TBMM’ye gönderdiği yanıt ise komisyonu şaşırttı. Belediye, Şeyh Yahya Vakfı’nın 1993 öncesinde iş ve işlemlerini ‘mülhak vakıf’ olması nedeniyle bağımsız olarak devam ettirdiğini ancak 1993’ten sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bağlandığını vurguladı. T.İ.’nin babası N.İ.’nin mezar yeriyle ilgili bilgilerin Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde olabileceğine dikkati çeken belediye kendilerinde de bilgi bulunmadığını dile getirdi.
‘Hukuki yarar yok’
Dilekçe Komisyonu, yazışma gerçekleştirdiği tüm kurumlardan aldığı yanıtların yetersiz kalması üzerine durumu bir yazıyla tekrar Başbakanlık’a sordu. Başbakanlık bu kez konuya ilişkin bir mahkeme sürecine atıf yaparak, T.İ.’nin 2005’te İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde babasının mezar yerinin bulunması için dava açtığını kaydetti. Başbakanlık, ancak mahkemenin “hukuki yarar bulunmadığı” gerekçesiyle davayı görmeyi reddettiğini ve bir sonuca ulaşılamadığını dile getirdi.
‘Kurum arşivleri yetersiz’
Dilekçe Komisyonu, kurumlardan gelen yanıtlar ve ‘bilmeceye’ dönen kayıp mezar konusunda havlu attı. Kurum, T.İ.’nin başvurusunu karara bağlayarak, “İlgili kurumlar arasında koordinasyonsuzluk bulunduğu, adı geçen mezarlığın sürekli el değiştirmesi, olay üzerinden uzun bir sürenin geçmesi ve kurum arşivlerinin yetersizliği nedeniyle bir çözümsüzlük olduğu” tespitini yaptı. Komisyon, T.İ.’ye başvurusuyla ilgili bir işlem yapılamayacağını bildirdi.