Olay, pazar günü saat 16.00 sıralarında Osman Yılmaz Mahallesi İstanbul Caddesi’nde meydana geldi. Gürültü nedeniyle husumetli olan iki komşu aile arasında sokak ortasında çıkan tartışma, kısa sürede kavgaya dönüştü. Kavga sırasında Hakan Yiğit ve annesi Tülay Yiğit, yanlarında getirdikleri bıçaklarla Ahmet Avcı (52) ile eşi Fatma Avcı, kızı Ebru Avcı (25) ve kardeşi Mustafa Avcı’yı bıçakladı. Hastaneye kaldırılan yaralılarda Ahmet Avcı ile kızı Ebru Avcı yaşamını yitirdi. Olayın ardından gözaltına alınan Tülay Yiğit ve oğlu Hakan Yiğit tutuklandı.
Babası ve kız kardeşi öldürülen Ümit Avcı, 7 senedir aynı evde oturduklarını anne ve oğlunun binayı kendi malları olduğu kanısına kapıldığını düşündüklerini belirterek, “Binada tek kalan insanlar onlar, gerisi hep iki üç defa değişmiş, biz oturduğumuz dairenin belki de üçüncü sahibiyiz. Çünkü insanlar rahatsız edildikleri için sürekli satılarak el değiştirmiş, biz daireyi alırken bu durum bize söylenmedi" dedi.
Amcası Mustafa Avcı’nın tedavisinin devam ettiğini, annesinin ise yoğun bakımda zor bir süreci atlattığını ancak sağlık durumunun iyiye gittiğini belirten Ümit Avcı, komşuları Tülay Yiğit ve oğlu Hakan Yiğit ile bir senedir husumetli olduklarını ifade ederek, "Babam ve ailemin saat kaçta çıktıklarının biliyorlardı. Babam sabaha karşı 05.00’te işe giden biriydi, o saatte bile perdeden dahi sürekli izleniyordu. Binaya biri girdiğinde hemen açılıyordu, kim girdi, kim çıktı diye. Saat 03.00-04.00 fark etmez, perdenin arkasında sürekli biri oluyordu. Dönüşümlü olarak binadan giren çıkan herkesi izliyorlardı. Çok tepki alınca da kamera döşettiler, artık kameradan izliyorlardı” diye konuştu.
Anne ve oğlunun sürekli bıçak taşıdığını söyleyen Ümit Avcı, “Olay günü saat 12.30’da arabayı bırakıp arkadaşıma gitmiştim, akşam gelip babamla beraber vakit geçirecektim ama anne oğul bunları planlıyorlardı, ben 4 tane bıçak taşıdıklarına şahidim, çünkü, sürekli bir çantayla gidiyorlardı. Çantada da 4- 5 tane bıçak olduğunu ve hesapları da olduğunu biliyordum. Ben kendimi koruma altına aldığım için bana yanaşmıyorlardı. Annemi ve babamı kendilerini korumaları yönünde uyarmama rağmen, annem ve babam çok masum yaklaştı. Babam asla kavga eden biri değildi, hiçbir kimseyle problemi yoktu, annem de aynı şekilde insandı. Anne oğul bunu planlamıştı” ifadelerini kullandı.
Yaklaşık 1 yıldır sürekli olarak tahrik edilmesinden dolayı her hafta karakola gittiğini belirten Ümit Avcı, babasının ve kendisinin ifade vermekten bıktıklarını söyleyerek, "Sadece biz değil, binadaki diğer yaşayanları da taciz ediyordu, ‘Beni neden mahkemeye verdin?’ diye binadaki erkeklerin eşlerinin önlerini kesti. Sürekli olarak ‘Benim her yerde adamım var, savcılıkta adamım var, Gebze’de seni yaşatmam’ şeklinde tehditler savuruyordu” dedi.
Hakan Yiğit’in Cumhurbaşkanına hakaret ettiğini bu nedenle CİMER’e şikayette bulunduğunu kaydeden Ümit Avcı, “Bu insanlar, eşimin ve kız kardeşimin de sürekli kamerayla izlenerek, rahatsız edildiğine ve bu görüntülerin de mevcut olduğuna dair CİMER’e şikayetlerimiz de var. Ayrıca babam su sesinin çok ses çıkardığı için basıncını dahi düşürmüştü. Böyle bir şeyi kabul etmediğim için suyun vanadan tekrar açarak basıncını yükseltmiştim" diye konuştu.
Anne ve oğlunun psikolojik sorunları olduğunu söyleyen Ümit Avcı, "Hakan Yiğit, binanın içinde sürekli bağırarak ‘Ben Allah’ın aslanıyım, öldürürsem güzel bir iş yapıp sevap işleyip vazifemi yapmış olurum, ölürsem de şehit olurum’’ diyen insandı bu, binadaki 7 kişi bu konuda mahkemeye verdik, sorulabilir, herkes bu duruma şahit. Psikolojik sorunları vardı” ifadelerini kullandı.
DHA