Babasının yaptığı resimlerden esinlenerek tezhip sanatına yönelen ve bu alanda birçok eser üreten Doktor Hatice Aksu, “Tezhip sanatçısı bir terzi gibidir. Hat yazısı size gelecek siz onu etrafına bir elbise giydireceksiniz” dedi.
Tezhip sanatçısı Doktor Hatice Aksu Sanat eğitimlerine babasının desteği ile başladı. Alaylı olarak sürdürdüğü kariyerini, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde aldığı eğitimle devam ettirdi. Ardından ise yüksek lisans ve doktorasını tamamladı. Kendisinin açtığı tezhip atölyesi ile bir yandan birbirinden güzel eserler ortaya koyan Aksu, diğer yandan bildiklerini öğretmenlik yaparak başkalarına da anlatamaya çalışıyor.
Tezhip sanatının her insanın hayatında bir yeri olması gerektiğini düşündüğünü ifade eden Aksu, “Tezhip sanatı ruhu dinlendiren bir sanattır. Özellikle babamın resim yapıyor olması beni de bu ortama çekti. Mesleğe hem alaylı olarak hem de saraylı tabiri ile girince daha da bir güzel hale geldi. Yüksek Lisansımı tamamladım. Tezhip sanatının çok uzun bir gelişimi var. Her dönemin kendisine has özellikleri var. Buna göre tezhip sanatında kullanılan araçlar değişiyor. Genellikle altını boya olarak kullanıyoruz. Yakışan da odur. Tezhip sanatçısı bir terzi gibidir. Hat yazısı size gelecek siz onu etrafına bir elbise giydireceksiniz. Bunun da kuralları vardır. Bir eserin dört dörtlük sanat eseri taşımasında onu yazan ile onu takip edenlerin birbirini izlemesi gerekir. Tezhip sanatı hep emekle bir araya gelen eserler bütünüdür” dedi.