Babasının Soyadını Sildirip Annesininkini Aldı

İzmirli Feride Gizem Kösemetin, 36 yıldır kendisini arayıp sormayan babasının soyadını kimliğinden sildirerek annesinin Ünlü olan soyadını yazdırdı. Babası Muhammed Nadir Kösemen’in 36 yılda bir kaç kez kendisini aradığını dava dilekçesinde belirten Feride Gizem Kösemetin, "36 yaşına kadar babam arar diye bekledim. Bir gün olsun gelip benim saçımı okşamadı, diğer babalar gibi sahip çıkmadı. Hep baba özlemi yaşadım. Beni arayıp sormayan bir babanın soyadını taşımak bana manevi anlamda büyük rahatsızlık veriyor. Hatta psikolojim bozuluyor. Onun ne adını ne de soyadını duymak istemiyorum" dedi. Mahkeme, genç kızın talebini haklı bularak babanın Kösemen olan soyadını silerek yerine annenin Ünlü olan soyadının yazılmasına karar verdi. Avukat Gökçen Arslanbey, kazanılan davanın emsal niteliği taşıdığını belirtti.Babalık görevini yerine getirmediİzmir Asliye Hukuk Mahkemesi’ne avukatı Gökçen Arslanbey aracılığı ile dava açan Feride Gizem Kösemetin, sorumsuz davranan babasının soyadını kimliğinden silerken, bir yandan da emsal niteliğinde karara imza attı. Babasının soyadını sildirmek için avukat Gökçen Arslanbey aracılığı ile mahkeme başvuran FABeride Gizem Kösemetin, "36 Yaşıma kadar babam bir kaç kez beni aradı. 36 Yaşına Babalık görevinin kendisine yüklediği sorumlulukların hiç birini yerine getirmedi. Tüm bakım, gözetim, eğitim masraflarımı annem karşılıyor. Resmi kayıtlarda var olan babamın eksikliğini yaşamım boyunca hissettim. Babamla ilişki kurmak için çok çalıştım. Ancak, kendisi her zaman benden uzak durdu. Babalık görevini yerine getirmeyen birinin soyadını kimliğimden silmek, yerine annemin soyadının yazılmasını istiyorum" dedi.Mahkeme gerekçeyi haklı bulduMahkeme başkanı, davacı Feride Gizem Kösemetin’in ve tanıkların anlatımlarını dikkate alarak babanın Kösemetin olan soyadının silinip yerine annenin Ünlü olan soyadının yazılmasına karar verdi. Bundan sonra Feride Gizem Ünlü soyadını taşıyacak olan müvekkilinin buruk mutluluk yaşadığını belirten avukat Gökçen Arslanbey, davanın aynı zamanda emsal niteliği taşıdığını söyledi.