Bacık: Suriye’deki rejimin geleceği konusunda Türkiye artık net pozisyonda

Zirve Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (OSAM) Müdürü Doç. Dr. Gökhan Bacık, Suriye’deki rejimin geleceği konusunda Türkiye’nin artık net bir pozisyonda olduğunu belirterek, "Şam rejiminin sürdürülmesini Türkiye bölge için faydalı görmüyor." dedi.
Bacık, Suriye’de rejim değişikliğine yönelik olarak yaşanan son gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin tavrına vurgu yapan Bacık, "Suriye’deki rejimin geleceği konusunda Türkiye artık net bir pozisyondadır. Ağustos ayında sayın Davutoğlu buraya gidip gelirken bu biraz daha muğlaktı. Yani ‘Suriye’yi biz bir yere getirdik, özel ilişkilerimiz var, ekonomik ilişkilerimiz var’ ama aradan geçen 3-4 ay zarfında şu görüldü ki Türkiye artık bu konuda çok net. Şam rejiminin sürdürülmesini Türkiye bölge için faydalı görmüyor. Dolayısıyla buna göre pozisyon alıyor." ifadelerini kullandı.
Suriye’nin yaptırımlar konusunda olumsuz etkileneceğini çünkü fakir bir ülke olduğunu savunan Bacık, "Yeni Şam diye tabir edilen mahallerinde Suriye hükümeti manavlık yapıyor. Halka ucuz sebze, meyve sağlamak için. Suriye ekonomik krizden etkilenir." dedi. Suriye’de rejim değişikliğinin uluslararası kamuoyu tarafından nasıl sağlanacağn konusuna dikkat çeken Bacık, "Buradaki muhalifler belki silahlandırılmaya çalışılabilir. Bu bazı kanlı sonuçlar üretir. Zaten tarihsel ve jeopolitik olarak Suriye’de Şam karşıtı oluşturulacak potansiyel yerler var. Bütün bunlar Şam’ı etkileyecektir. Ancak şunun da hakkını verelim. Şam’ın iki tane büyük avantajı var. Şam, Libya ve diğer ülkelerden farklı olarak İran, Lübnan, Çin ve Rusya gibi destekler görüyor. Bu destekler sürer mi? Tartışmaya açık. Belki Amerika İran’a ölümü gösterip, sıtmaya razı edip Lübnan ve Suriye ile ilgili bazı tavizler konusunda nükleer tartışmaları 5 ay erteleyebilir. Bu İranlıların da işine gelir. İranlılar söylem değiştirebilir. Rusya da kolay ikna olur. Bu tür durumlarda Rusya, istisnalar hariç uluslar arası kamuoyunun önünü tıkamamıştır. Rusya’nın muhalefetine rağmen NATO Sırbistan’ı bombalamıştır. Eğer Rusya ideolojik ve çıkarsal olarak bir Batı müdahalesini durduracak olsa Sırbistan’ı durdururdu. NATO, Güvenlik Konseyi kararı olmaksızın bombalamıştır." şeklinde konuştu.
Burada adımların nasıl atılacağının çok önemli olduğuna vurgu yapan Bacık, "Suriye’nin bunlardan etkilenmemesi mümkün değil. Hali hazırda etkilenmektedir. Suriye’de ekonomi ciddi sıkıntı içindedir.” Değerlendirmesinde bulundu. Suriye’nin ikinci avantajının da diğer ülkelere göre bürokratik yapısının bugüne kadar çok bölünmeye uğramaması olduğunu kaydeden Bacık, “Bu aslında çok takdire şayan bir durum. Demek ki, rejime sadık insanlar yetiştirildi. Devlet mekanizmasını var eden kişiler ve üst düzey bürokratların orkestra edilebilmesi Suriye’ye güç sağlıyor. Karşı tarafa geçen 5 general yok mesela." dedi.

"LİBYA’NIN BAŞINA GELEN SURİYE’NİN DE BAŞINA GELEBİLİR"
Rejimin değişmesini isteyenlerin takip edeceği senaryonun ne olacağı konusuna dikkatleri çeken Bacık, “Bu senaryo nedir? Burada izolasyonları artırmak mı? Hava sahasını kapatmak mı? Bunun netleşmesini beklemek gerekiyor.” biçiminde konuştu. Libya’nın başına gelebilecek durumun Suriye’nin de başına gelebileceğinin altını çizen Bacık, şunları söyledi: "Politik olarak her ülkenin zaaf noktaları vardır. Suriye’de de kaşırsanız bazı jeopolitik, politik sonuçlar üretecek bölünmeler vardır. Sekteleyen bir durum vardır. Şöyle bir örnek vereyim. Eğer Şam rejimi sallantıya girerse Hristiyanlar taraf değiştirir Suriye’de. Yüzde 10’a yakın nüfustan bahsediyoruz. Şam rejiminin düşeceğine ikna olursa tümgeneral üstünde olmayan, daha alt düzeydeki Çerkez ve Sünni subaylar da yer değiştirir. Mesela bunlar daha piyasaya çıkmamış şeyler. Bunlar olaylara göre şekil alacak insanlar. Dolayısıyla Suriye’ye Libya’ya yapılan bir baskı yapılırsa, bu baskılara karşı maalesef çatlayacak politik fay hatları vardır.