En sık 50 yaşın üzerindeki kişilerde görülür.
Cinsiyet farkı gözetmez.
Bu kanserler bazı hücrelerin uygun olmayan şekilde (anarşik) çoğalması ile gelişirler. Bu tümörler iyi huylu (sıklıkla polip) ve kötü huylu (kanser) şeklinde olabilirler.
Son 15 yılda, tarama testlerinin artması ile kalın bağırsak kanserleri erken evrede belirlenmekte ve ölüm oranları da düşmektedir.
Kalın bağırsak kanserlerinin % 70’i kalın bağırsağın sol yarısında, % 25’i sağ yarısında ve % 5’i ise her iki yarısında da (senkron tümör) yer alır.
Amerikan Kanser Enstitüsü 2006 yılı istatistiklerine göre, kalın bağırsak kanseri; erkeklerde prostat kanseri ve akciğer kanserini takiben üçüncü sırada ve kadınlarda ise meme kanseri ve akciğer kanserini takiben yine üçüncü sırada görülen kanser türüdür ve yaşam boyu bağırsak kanserine yakalanma riski ortalama % 5’tir.
Dünya Sağlık Örgütü istatistiklerine göre, 2008 yılında dünya genelinde 1 milyonun üzerinde yeni bağırsak kanseri olgusu tespit edilmiştir.
Bağırsakta eş zamanlı olarak iki farklı bölgede kanser belirlenmesine ‘’senkron bağırsak kanseri’’ adı verilir ve bu tür tümörlere % 2-12 oranında rastlanır. Buna tipik bir örnek eş zamanlı olarak, kalın bağırsağın hem sağ yarısında, hem de rektum bölgesinde (makata yakın olan bölüm) kanser olmasıdır. Kalın bağırsakta, farklı zamanlarda ve farklı bölgelerde kanser çıkmasına ise ‘’metakron bağırsak kanseri’’ adı verilir. Rektum kanseri tedavisi gören bir hastada, beş yıl sonra kalın bağırsağın sağ yarısında kanser belirlenmesi buna uygun bir örnektir. Bağırsak kanserinin karaciğere sıçraması veya metastaz yapması ise farklı bir durumdur.
Bağırsak veya kolon kanserlerinin gelişmesi çoğu kez 3-5 yıl arasında zaman alır ve % 60 oranında bağırsak içindeki polip adı verilen iyi huylu urlardan veya Crohn hastalığı yada ülseratif kolit gibi bazı iltihabi kalın bağırsak hastalıklarından gelişirler. Düzenli olarak yaptırılan kolonoskopi tetkiklerinin özellikle polip zemininde gelişen bağırsak kanseri olgularını önlemedeki rolü büyüktür. Bu tümörler yayılma yada sıçramalarını yakınlarındaki lenf damarlarına, toplar damarlara, karaciğer, kemik, prostat, mesane veya rahim gibi komşu organlara yapabilirler. Bağırsak kanserlerinin % 95’i adenokarsinom grubundandır.