MALATYA (A.A) Bakan Bağış, Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır'ı ziyaretinden önce basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.
''Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'nda yapılan aramalara ilişkin'' soru üzerine Bağış, sürecin devam ettiğini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye'de yaşananların tamamını değerlendirmemiz gerekirse, hepimiz daha şeffaf, daha saydam, daha demokratik bir Türkiye'den bahsedip duruyoruz. Daha şeffaf, daha saydam, daha demokratik Türkiye durup dururken ortaya çıkmıyor. Türkiye'nin demokratikleşmesinin doğum sancılarını yaşıyoruz. Sonuçta çok daha sağlam, çağdaş, çok daha modern ve yarınlarına umutla bakacak bir Türkiye doğacak, doğuyor. Tabii ki bunun bir takım sıkıntıları olacak. Ama Türkiye'nin tüm kurumları bizim kurumlarımızdır.
Türkiye'nin güvenliğinden sorumlu tek bir ordu vardır. O ordu bizim göz bebeğimizdir. Dünyada ordusuna 'Peygamber Ocağı' diyen, askerini de peygamberin adıyla çağıran başka bir millet yoktur. Ama bu ülkeyi yönetecek olan tek bir iktidar vardır. Onun da alternatifi yoktur. Sonuçta hepimiz birlikte hizmet veriyoruz, kalplerimiz birlikte atıyor. Eğer kurumlarımızın içinde yanlış işlere bulaşmış birileri varsa, onları temizlemek zaten kurumlarımızın görevleri içerisinde. Siyasi de olsa, akademik de olsa, iş dünyasında da bürokratik dünyada da olsa kurumlarımız, vatandaşımızın güvenini sarsacak kişilere zaten gerekli işlemleri yapar, yapıyor da. Ondan yana bir endişem yok. Ben Türkiye'nin yarınlarından çok umutluyum.''
Egemen Bağış, kapatılan DTP'nin eski Genel Başkanı Ahmet Türk'ün ev değiştirme konusunda yaşadığı sıkıntıya ilişkin soru üzerine, bu konuda herkesin çıkarması gereken dersler olduğunu söyledi.
Bakan Bağış, sözlerine şöyle devam etti:
''Sayın Türk'e ev verilmemesi üzüntü vericidir. Ama olayın bu noktaya gelmiş olması da Sayın Türk'ün kendisine yıllardır 'terör örgütüyle aranıza bir sınır çekin' çağrısına kulak vermemesinin etkisi vardır.
AB üyesi ülkeler, geçmişte bir parti kapatıldığı zaman nasıl tepki koyarlardı. DTP'nin kapatılmasına karşı verdiği söylemlerdeki farkı gördüğümüz zaman, AB üyesi ülkelerin de onların üst düzey yöneticilerinin de, Ankara'daki büyükelçilerinin de yıllardır çağrılarına rağmen, DTP'nin kendisini terör örgütünden soyutlamamasının yarattığı hüsranı görüyoruz.''